GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:93
Tarih:29.05.2025

GEORGE ASLAN (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; DEM PARTİ adına 15'inci madde üzerinde söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Geçtiğimiz ekim ayından itibaren başlayan süreçle ilgili Mecliste birçok milletvekili konuştu, ben de bu konuşmamda bu konuya değinmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, PKK'nin silahlı mücadeleye son vererek siyasal çözüm arayışına yönelmesi Türkiye için tarihî bir dönüm noktasıdır.

(Uğultular)

BAŞKAN - Bir dakika George Bey...

Arkadaşlar, salonda çok fazla uğultu var, lütfen biraz daha dikkatli bir şekilde hatibi dinleyelim.

Buyurun.

GEORGE ASLAN (Devamla) - Bu gelişme yalnızca Türkler ve Kürtler için değil, ülkede yaşayan tüm halklar, inanç grupları, demokrasiye inanan herkes için umut verici bir adımdır. Ancak bu adımın kalıcı bir barışa dönüşmesi iktidarın bundan sonra atacağı adımlara ve uygulayacağı politikalara bağlıdır.

Bu süreçle birlikte, toplumda yaratılan umudun kalıcı bir barışa dönüşebilmesi için yüzleşilmesi gereken hakikatler vardır. Bu yüzleşme cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar süregelen baskı ve inkâr sürecini kapsamalıdır. Kürtlere yönelik inkâr politikaları, zorunlu göçler, faili meçhuller, dil ve kültürlerin yasaklanması, sadece geçmişin değil, günümüzde de devam eden güncel sorunlardır. Geçmişte yaşanan acılar inkâr edilmeden adalet duygusu gözetilerek ele alınması gerekir. Faili meçhul cinayetler, zorla kaybetmeler ve benzeri insan hakları ihlalleri araştırılmalı, mağdurların sesine kulak verilmelidir. Bu tür uygulamalar toplumsal hafızanın onarılmasına ve toplumsal güvenin güçlenmesine katkı sağlayacaktır.

Bütün bunlara paralel olarak adalet, eğitim, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, inanç özgürlüğü, cezaevleri gibi ağırlaşmış sorunlara ilişkin de bir an önce adımlar atılmalıdır. Kürt sorununun çözümüne yönelik atılacak her adım Türkiye'nin demokratikleşmesi, tüm yurttaşlarının daha özgür, daha eşit bir ülkede yaşamasının da yolunu açacaktır.

Bu bağlamda atılması gereken en önemli adımlardan biri de cezaevleriyle ilgilidir. Cezaevlerinde yaşanan insan hakları ihlallerinin giderilmesi, özellikle de siyasi ve hasta mahpuslara yönelik adil bir düzenleme yapılacağıyla ilgili kamuoyunda beklenti ve umut yaratılmıştı ancak getirilen düzenleme bu beklentileri karşılamaktan uzaktır. Düzenlemenin çerçevesinin genişletilmesi ve kamuoyundaki beklentileri karşılaması için tekrar ele alınması gerekmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarihsel yüzleşme meselesi sadece Kürtlerle sınırlı bir mesele değildir. Hristiyan halklara yönelik 1915'ten başlayarak varlık vergisi, 6-7 Eylül pogromu ve günümüze kadar süregelen baskıcı uygulamalara karşı bir yüzleşme olması toplumsal barış açısından önemlidir. Aynı şekilde, Türkiye'de Alevi toplumunun maruz kaldığı baskı ve ötekileştirici politikalarla da yüzleşilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, yürütülen barış süreciyle hedeflenen toplumsal barışın bir tarafı eksik kalacaktır. Gerçek bir yüzleşme olmadan bu topraklarda kalıcı bir barışın inşa edilmesi mümkün değildir.

Kürtlerin yaşadığı inkâr politikaları nasıl bugünkü sorunların temelini oluşturduysa Hristiyan halklara karşı uygulanan yok etme politikası ve sonrasında sürdürülen inkâr politikaları da bu ülkenin demokratikleşmesini geciktirmektedir. Hakikatle yüzleşmek sadece geçmişin acılarını hatırlamak değildir, aynı zamanda o acıların bir daha yaşanmaması için atılan önemli bir adımdır. Hakikat olmadan adalet, adalet olmadan da barış, kalıcı barış olmaz.

Değerli milletvekilleri, tabii ki hakikatlerle yüzleşmek kolay değil çünkü bazen bu kendi geçmişimizin karanlık taraflarına bakmak anlamına geliyor ancak unutulmamalıdır ki geçmişin üstünü örtmek onu yok etmez.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

GEORGE ASLAN (Devamla) - Aksine, bastırılan her gerçeklik zamanla daha güçlü bir şekilde geri döner.

Geçmişiyle yüzleşmeyi başarmış devletler uluslararası kamuoyu nezdinde daha saygın ve daha güçlü bir noktaya ulaştılar diyor ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)