GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:93
Tarih:29.05.2025

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım.

Öncelikle bu kanuna konu olan TENMAK yani açılımı Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu hakkında birkaç cümle ifade etmek istiyorum. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü ve Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü gibi köklü kurumların kapatılması sonucu kurulmuş bir kurumdur. Öncelikle bu kurumların kapatılıp bunların tek kurum adı altında, tek kurum altında toplanmasını işleyiş açısından mahzurlu bulduğumuzu ifade etmek isterim çünkü bunların hepsi ayrı ayrı uzmanlık alanları olan ve bugüne kadar -on yıllara sari- çok önemli araştırmalarda bulunmuş olan ve önemli sonuçlar elde etmiş olan kurumlardır. Şimdi bunun başına getireceğiniz yetkili bu konuların hepsinden birden anlamayacağına göre, bir konuda uzman olabilir ama diğer konularda uzman olamayacağına göre hangi konuda uzmansa diğer kurumların çalışmalarının güdük kalması, geride kalması gibi bir durum söz konusu olur ki bu da çok hayırlı sonuç vermez.

Sayın milletvekilleri, bir de bu Kurum Sayın Cumhurbaşkanına bağlanıyor. Yani bunun hiç olmazsa bir bakana bağlı olması daha sıhhatli olurdu. Sayın Cumhurbaşkanının işi azmış gibi bir de bunu yüklemek bu kurumların faaliyetinde yine aleyhte sonuç verir diye düşünüyoruz.

Müsaade buyurursanız kalan vaktimde Hatay'ın meselelerine de değinmek istiyorum. Sayın milletvekilleri, her il gibi Hatay da don ve kuraklıktan nasibini almıştır. Bugün itibarıyla şunu söylemek gerekir ki: Dün pamuk ektik, bugün pamuğu suluyoruz. Konuyu bilmeyenler için ifade etmek isterim ki pamuk ekildikten üç ay sonra sulanmaya başlar. Biz ne yapıyoruz? Dün ektiğimiz pamuğu bugün suluyoruz çiftçi olarak. Bu da suyu kesemeyeceğimize göre üç aylık sulama mevsiminin altı aya çıkmasını ortaya koyuyor yani masraflarımız çoğalıyor ve bunun altından kalkamayacağımız da gayet açıktır. Bir dert daha var. Niye bunu suluyoruz? Kuraklıktan dolayı pamuk çıksın diye. Yine aynı kuraklıktan dolayı kuyularımız erken kuruyacak. Biz Hatay'da Amik Ovası'nın büyük bölümünü derin kuyularla sulayan çiftçileriz. Bunun da önemli oranda bir zararı olacak. Aynı zamanda buğday söz konusu, buğdaylarda kuraklıktan dolayı büyük tahribat var.

Sayın milletvekilleri, biliniz ki Hatay'da buğdayını biçmeyen -yani biçemeyen değil, biçmeyen çünkü biçim ücreti kurtarmıyor- tarlada bırakan sayısız çiftçi var; biçen de zaten 150-200 kilo ancak biçebiliyor, sulayan da belki 300-400 kilo biçebilir ancak o da zaten masrafını kurtarıyor ya da kurtarmıyor. Böyle bir durumda ben yıllar evvel bu kürsüden hemen hemen aynı konuşmayı -tutanaklardan bulup çıkarabilirsiniz- yapmıştım ve o zamanın Tarım Bakanı Sayın Mehdi Eker bu konuşmam üzerine Hatay çiftçisini afete sokmuştu ve hiç olmazsa Ziraat Bankası borçları ve Tarım Kredi borçları ertelenmek suretiyle çiftçi en azından biraz nefes almıştı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

Buyurun.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) - Teşekkür ediyorum efendim.

Şimdi aynı konuşmayı yine yapıyoruz ama öyle zannediyorum ki aynı sonucu alamayacağız. Çünkü o gün parlamenter sistemdi, o gün milletvekilinin bir değeri vardı, muhalefet milletvekilinin dahi bir değeri vardı. Bugün milletvekilleri bakanlarla direkt muhatap olamıyor, en azından bakanların seçiminde bir etkisi yok. Yani parlamenter sistemin vatandaş ile devlet arasında köprü olma noktasında milletvekiline getirdiği avantajların bugün hiçbiri yok, özellikle bunu da ifade etmek isterim.

Aynı zamanda buğday fiyatlarında çok ümidimiz yok ama hiç olmazsa bu kuraklıkta çiftçimize en az 7 lira prim verilmek suretiyle desteklenmesini temenni ediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) - Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)