| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 93 |
| Tarih: | 29.05.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA İRFAN KARATUTLU (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; hepinizi YENİ YOL Grubu ve DEVA Partisi adına saygıyla selamlıyorum.
ÇED, Çevresel Etki Değerlendirmesi ne kadar janjanlı bir cümle değil mi? Yani yapılan tesislerin çevre sağlığına, doğal yaşama etkisini değerlendiren bir kurul var ve biz önümüzdeki gençlerimize, çocuklarımıza güzel bir hayat oluşturacağız bu değerlendirmeyle. Çevre Bakanlığı her yerinden sorumlu. Hâlbuki bunun içerisine bölge halkının katılması gerekiyor, sivil toplumun dikkate alınması gerekiyor, yerel halkın masabaşı kararlardan ziyade olayın içerisinde olması gerekiyor fakat baktığımız zaman uygulamalara, halktan ziyade "Çevreyi nasıl talan edebiliriz?"in tarafının korunduğu gözlemleniyor, bunun örneklerini veriyor; yine, her zamanki gibi Kahramanmaraş'tan. Gördüğünüz yer Afşin-Elbistan Termik Santrali. Yıllardır binlerce kanser vakasının yaşandığı ama kılın kıpırdatılmadığı bir yer. Afşin-Elbistan'dan, devamlı o bölgeden göç olur, Afşin'den göç olur. Nereye olur? Mersin'e olur, Osmaniye'ye olur, olur da olur. İnsanlar bu bölgeden kaçarlar. Buranın ÇED raporu var mıdır? E, muhakkak vardır. Bakın, Aksu ve Erkenez Çayları nasıl sanayi atıklarıyla kirletiliyor ve buna Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı "Hiçbir şey yoktur." raporu verebiliyor? Bu da iki suyun karışımındaki renk değişimi. Aksu ile Erkenez Çaylarının Sır Barajı'ndaki buluşma noktası; bir taraf yeşil, bir taraf mavi ama Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerine göre buralar çok temiz, çevreyi etkileyen herhangi bir durum yok.
Başka bir şey Kahramanmaraş'ta. Kahramanmaraş'ta birinci sınıf tarım arazilerine kamu kurumu yapma âdeti var, on beş yıl önce Necip Fazıl Hastanesinin yapıldığı yer için "Fay hattı." dedik "Birinci sınıf tarım arazisi." dedik "Şehre uzak, yapmayın." dedik -o zaman Tabip Odası Başkanıydım- dinleyen kim? Depremde güm, devre dışı. Durdular mı? 400 yataklı devlet hastanesini üç dört ay önce açtılar. Nerede? Yeşilliği görüyorsunuz, birinci sınıf tarım arazisinin içerisine yine yaptılar, arkadaşlarımız yine durmadılar. Yeter mi? Hayır, yetmez. Bunlar da Kılavuzlu Barajı'nın sıfır noktasında yapılan villalar. Tarım Bakanlığına ben bunu şikâyet ettim. Tarım Müdürlüğü yetkilileri gittiler, orada tutanak tuttular "Milletvekili sizi şikâyet ediyor." diye vatandaşa ama sermaye sahiplerinin villalarına dokunmak yerine hemen 3-4 kilometre ötedeki orman arazisindeki otuz-kırk yıllık zeytin ağaçlarını söktüler ve onlara tutanak tuttular. Hâlen bu villalar iskeleleriyle birlikte duruyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
Buyurun.
İRFAN KARATUTLU (Devamla) - Son bir şey; size bir hikâye anlatacağım: On beş yıl önce birinci sınıf tarım arazisine, Türkoğlu'na kâğıt fabrikası yapılması isteniyor. Toprak Koruma Kurulu ret cevabını veriyor, vali de buna uyuyor. On beş gün sonra vali değiştiriliyor, gelen valinin ilk yaptığı iş Toprak Koruma Kurulunu değiştirmek oluyor ve Toprak Koruma Kurulu o kâğıt fabrikasına izin veriyor. Dört yıl sonra vali ayrılıyor kâğıt fabrikasının sahibinin uçağıyla, gittiği şehre.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)