| Konu: | Ülkede yaşanan konut kira artışlarına, asgari ücretle çalışanlara ve ülkenin ekonomik durumuna ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 93 |
| Tarih: | 29.05.2025 |
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; memlekette artık göz ardı edilemeyecek kadar büyüyen bir toplumsal çığlık var ve bizler buna bu kürsüde ses olmak ve bunu haykırmak zorundayız. Bakın, Avrupa İstatistik Ofisinin 2025 güncel verilerine göre, Türkiye kira artışında yüzde 89,2'yle Avrupa 1'incisi, evet, yanlış duymadınız, Avrupa'nın tamamında en yüksek kira artışı maalesef ülkemizde. 2'nci sıradaki Karadağ'da bile yüzde 19, aradaki fark yüzde 70, Avrupa'nın diğer ülkelerinde ise ortalama 2,1-2,4. Yahu, küçük gördüğünüz Kosova'da bile kira artış oranı yüzde 0,6. Velhasıl Türkiye'de vatandaş başını bir çatı altına sokabilmek için neredeyse maaşının tamamını kiraya yatırmayı göze almak zorunda kalıyor. Bu ülkede, maalesef, insanların barınma ihtiyacını artık bir temel hak değil bir lüks hâline getirdiniz. Gözünü sevdiğimin eski Türkiyesinde ortalama gelirinin 1/4'ü oranında kira öderdi memleketin insanları ve yine, o eski Türkiye'de insanlar emekli olduğunda ikramiyeleriyle ev sahibi olabiliyorlardı. Yani iş şuraya geldi, bundan yüzyıllarca önce Yontma Taş Devri'nde de iki temel sorun vardı; barınma ve beslenme, bugün getirdiğiniz Türkiye Yüzyılı'nda en büyük sorun hâline gelmiştir kiralar, barınma ve beslenme.
Bakın, kira konusunda devlet kurumunuz Vakıflar Bölge Müdürlüğü de maşallah, Ali kıran baş kesen gibi davranıyor. Şimdi, size bir Bursa örneği vereceğim çünkü Bursa'da Bursa'nın ve Bursalının öz malına çökmeye yeltenen bir kamu kurumu var, o da Vakıflar Bölge Müdürlüğü. Bursa Büyükşehir Belediyesi adına tescilli bulunan tarihî belediye binasına el koyacağını, resmen çökeceğini Bölge Müdürü açıklıyor ve hem de kimi arıyor, biliyor musunuz? Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'i arıyor. Bakınız, 1870'lerde yapımına başlanan, 1880'lerde tamamlanan bu yapı, her ne kadar 1928'de belediye adına satın alınıp, tepeden tırnağa ihya edilip âdeta yeniden inşa edilerek Bursa Büyükşehir Belediyesi adına tescilleniyor. Bu tescil apaçık ortadayken ve 1928'den bu yana belediyenin tapulu malı olduğu için de tam doksan yedi yıldır -ki buna son yirmi iki yıllık AKP dönemi de dâhil- kira alınmazken, bu en son 31 Mart yerel seçimlerindeki el değişikliğinden sonra "Bina vakıf, kültür varlığı olarak bize aittir." diyor Bölge Müdürü ve diyor ki: "Bize yıllık 1 milyon 440 bin lira kira ödeyeceksiniz."
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Yazıklar olsun!
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Başkan itiraz edince "Aslında 350 bin lira ama sizin için 200 bine çektim." diyor. "Eğer üç gün içinde 1 milyon 440 bin lirayı ödemezseniz gider oraya otururum, o binaya taşınırım." diyor. Bu sözlerin öz Türkçe meali şudur: Bu tetikçi müdür mülkiyeti Bursa'ya ait olan, parasını Bursalıların ödediği Büyükşehir binasına açıkça çökeceğini söylüyor. İşte "Parayı ödedin, ödedin, yoksa ben buraya çökerim." Kastedilen bina vakıf kültür varlığı değil, Bursa Büyükşehir Belediyesinin tescilli binası.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
Buyurun.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Efendim, buradan soruyoruz: Sen kimsin de Bursalıların parasıyla ayağa kaldırılan tam doksan yedi yıllık tarihî belediye binasının kapısına dayanıp "Oraya çökerim." diyorsun, üstelik daha önce Bursa Büyükşehrin, Bursalıların parasıyla restore edilen Mahfel, Şehir Kütüphanesi, Mahkeme Hamamı, Hakkı Paşa Konağı, İncirli Hamamı da Belediyenin elinden tek tek alınmışken. Hayırdır yoksa sen Bursa'ya da Bursalılara da Bursa'nın kültür varlığına da düşman mısın? Bu ülkenin vakıf kültürünü gerçekten yaşatmak mı derdiniz, yoksa kamu mallarını yine bir rant zincirine dönüştürmek mi?
Ben heyeti saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti, CHP ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)