| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 92 |
| Tarih: | 28.05.2025 |
YAVUZ AYDIN (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun maddesi teknik bir düzenlemeyi içermektedir ancak bu kürsü yalnızca kanunların değil milletin gerçek gündeminin de kürsüsüdür. Adına yeniden "barış" denen fakat aslında her satırı kan kokan o eski oyunun yeni perdesini konuşmak zorundayız. Adı süreç, tanıdık geliyor değil mi? Birileri sahneye yeniden Oslo, Habur, Dolmabahçe hayallerini sürmektedir ama unuttukları bir şey vardır, hatırlatayım: Türk milletinin hafızası diridir; o sahne artık inandırıcı değildir, bunu size yaptırmayacak Türk'ün sarsılmaz bir iradesi vardır. Bu irade yalnızca bizlerin değil şehit annelerinin yüreğinde de yaşamaktadır. PKK'nın 15 yaşında şehit ettiği Eren Bülbül'ün annesi bakın ne diyor: "Bunların silah bırakacağına inanmıyorum. 'Bırakacağız.' deyip bırakmayacaklar. Bunların kalleşliğine akıl ermez." Bu sözleri söyleyen bir anneye bile iftira atarak, ihanet sürecine destek veriyormuş gibi medyaya yansıtıyorlar. Bu sürecin bir tezgâhtarı, Eren için "Acısını yüreğimde hissediyorum." diyor. Çok üzüldünüz öyle mi? Açıklayın o zaman, Eren'i neden vurdunuz, neden şehit ettiniz? Annesi "Bedeninde 17 kurşun vardı. Ne suçu, ne günahı vardı?" diyor. Buna cevap verin, verebilecek misiniz? Bir de utanmadan Eren ve annesi üzerinden algı operasyonu yapıyorsunuz. Askerin, polisin, öğretmenin canına kastettiğinizi neden hâlâ açıklayamıyorsunuz? Teslim olup devletin hukukuna hesap vermek yerine hâlâ aktörlük peşinde koşuyorsunuz. Terör bölgesinde partinin sözcüsü, cumhuriyete "yüz yıllık sistem" Türk'e "Türkiye halkları" Kürt'e "Kürt halkı" diyerek içindeki Türk düşmanlığını dışarıya yansıtmaktadır. Bu dil, bu toprakları bölmeye çalışan bir projenin aktörlüğüdür. "Türk" diyemeyenin adı da niyeti kadar açıktır. "Yüz yıl" diyerek hedef aldığınız şey Lozan'dır, cumhuriyettir, Mustafa Kemal Atatürk'tür. Siz yüz yıllık sancıyı değil yüz yılın öncesini ve Sevr'e olan özleminizi dile getiriyorsunuz. Cumhuriyet sizin bu sancılarınızın adıdır, Lozan ise bağımsızlığa duyduğunuz öfkenin sebebidir, tarihle ve kimlikle derdi olanların sahadaki sesleri de tanıdıktır.
Hatırlatayım: Süleyman Soylu "Karayılan'ı yakalayıp bin parçaya bölmezsek şehitlerimiz yüzümüze tükürsün." demişti, şimdi utanmadan Trabzon'a gidip PKK'yla yapılan pazarlığı ve ihanet sürecini övüyor. Aynı Soylu demedi mi "Terör örgütünden hukuk bekleyen hain oğlu haindir." diye. Şimdi soruyorum Soylu'ya: Hain kimdir ve nerededir? Böyle ucuz ucuz laflar etmeyeceksin, gün gelir ettiğin lafın altında kalırsın Soylu efendi!
Değerli milletvekilleri, bütün bunlara eşlik eden bir başka hamle daha var. İktidar mensupları çıkıyor ve yerel yönetimler üzerinden mesaj veriyor. Bu, açık bir hazırlıktır; yeni anayasa bahanesiyle üniter yapıyı tartışmaya açma planıdır fakat buradan ilan ediyoruz: Türkiye Cumhuriyeti Anayasa değişikliği için rehin alınamaz. Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu'nun da ifade ettiği gibi "Sizi cumhuriyetle terbiye edeceğiz." Tekrar hatırlatıyorum: "Sizi cumhuriyetle terbiye edeceğiz." Gerekirse bin kere söyleyeceğiz: Lozan bu milletin tapusudur, Türklük bu milletin şerefidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen, buyurun.
YAVUZ AYDIN (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.
Cumhuriyet pazarlık masasına meze yapılamayacaktır, buna asla ve asla müsaade etmeyeceğiz. Türk kimliği dışında kimlik arayanlara sesleniyorum: Bizim kimliğimiz bellidir, cumhuriyetimizin fikrî inşacısı Ziya Gökalp'in ifadesinden hareketle "Türklük hem mefkûremiz hem de kanımızdır, sırtımızdan alınmaz çünkü kürk değildir."
Değerli milletvekilleri, yolumuz, terörle masaya oturmak için şehitlerimizin emanetine sahip çıkmaktır. Cumhuriyeti yıktırmayacağımızı, milletimizi böldürmeyeceğimizi, al bayrağımızı indirtmeyeceğimizi tekraren ifade ediyor, bu toprakları bize vatan yapan aziz şehitlerimizi saygıyla anıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)