Konu: | Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 90 |
Tarih: | 21.05.2025 |
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bizleri cezaevinden dinleyen mücadele arkadaşlarımız, sevgili halklarımız; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bugün sesimin ulaştığı herkesi tüm ön yargılardan, tüm ön kabullerden azade bir şekilde benim sesimi takip ederek bir yaşamın kapısını çalmaya, hepinizi arkanıza yaslanmaya ve sesimi dinlemeye davet ediyorum. Varsayın ki küçük bir bahçesi olan tek katlı bir evin önünde kırmızı bir sandalyenin üstünde oturuyorsunuz. Kapısı yıllardır kilitlenmeyen, en son otuz yıl önce boyanmış bu tek katlı evin her köşesi en sevdiklerinizin anılarıyla kaplı. Şimdi hayal edin, en sevdiklerinizin fotoğraflarına tek tek bakın ve şimdi tekrar hayal edin; otuz yıldır numarası değişmemiş telefonunuz her çaldığında, evin kapısı her aralandığında ve her bayram sabahında sevdiklerinizi tekrar görmenin umudunu yaşadığınızı hayal edin. Otuz yıldır haftanın yedi günü oturduğunuz kırmızı plastik sandalyeden sadece bir gün, cumartesi günleri kalktığınızı; en sevdiğinizin otuz yıldır almadığınız haberini almak için, onu son göreni bulabilmek için, son nefesindeki hasreti bilmek için, otuz yıldır duyulmayan sesinizin karanlığı yırtması için, en sevdiğinizin kemiklerine sarılmak için o otuz yıldır belki bir gün gelir diye boyamadığınız ve ayrılmadığınız evinizden ayrıldığınızı ve bin elli haftadır yakınlarını kaybeden binlerce cumartesi insanının, barış annesinin yanına en sevdiğinizin kaybını anlatmaya gittiğinizi hayal etmenizi istiyorum. Eğer Cumartesi Annelerinin anlattıkları kayıplarının sesini duyabildiyseniz ve bu acıyı, bu hasreti, bu adalet çığlığını duyabildiyseniz, zihniniz sizi buraya kadar getirebildiyse, sesimi takip edebildiyseniz, işte, şu an arkanıza yaslandığınız kişiden daha farklı bir kişisiniz çünkü bir acıya dokundunuz ve sizlerin, artık, bu arkanıza yaslandığınız yerden doğrulmanın, kayıplarla yüzleşmenin, onarıcı adaleti tesis etmek için şimdi doğrulmanın ve ayağa kalkmanın zamanı olduğunu da bilmenizi isterim.
Hep söylenegelir Türkiye bir amnezi ülkesidir yani bir unutma ülkesidir diye fakat bilinmelidir ki unutulmaz acıların ülkesinde ne yazık ki ne insan ne toprak ne dağlar ne ovalar ne dereler ne denizler ne de hayvanlar hiçbir şeyi unutmadılar, sadece sesleri duyulmuyor. Türkiye, bir amnezi ülkesi değil bir afazi ülkesi, bir kayıp kelimeler ve kayıp insanlar ülkesidir çünkü bugüne kadar ne zaman "Dersim" desek, ne zaman "Zilan" desek, ne zaman "49'lar" desek, ne zaman "1 Mayıs 1977 faili meçhuller" desek o ses bir karanlığa hapsedildi.
Şimdi, geçmişi konuşmanın, hafızayla yüzleşmenin ve hafızayla çatışmanın sonunun geldiği günlerin vaktidir ve tam da bu yüzden artık susan değil konuşan bir hafızaya ihtiyacımızın olduğunu söyleme günüdür. Suskunluk, geçmişin acılarını değil bugünün adaletsizliklerini büyütür yalnızca. Bunun en yalın, en onurlu, en sabırlı ifadesidir Galatasaray Meydanı'nda siyah beyaz fotoğraflarla her cumartesi toplanan cumartesi insanları ve beyaz tülbentleriyle Sakine Aratlar. Bizler Berfo analara, Sakine analara borçluyuz, hafızamızı borçluyuz. Bu borç yalnızca geçmişin acılarını kayda geçirmek değildir; bugün o acılardan bir toplumsal vicdan, bir ortak bilinç yaratmanın ve onlara borçlu olduğumuz, tutamadığımız sözleri tutmanın tam da vaktidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Necmettin ve Aybüke Öğretmene borçluyuz. Asıl borçlu olduğumuz yer Necmettin Öğretmen, Aybüke Öğretmen. Hep aynı hikâye, hep ezber.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Devamla) - Ve son olarak, bugün Kadın Meclisi toplantımızda bahsettiğimiz gibi, eski dönem Kadın Meclisi Eş Sözcümüz Canan Çalağan'ın da bahsettiği gibi, yüz altmış bir yıl önce Çerkez sürgünü ve soykırımında yaşamını kaybedenleri tıpkı bir Çerkez olan Canan arkadaşımız gibi anmak istiyorum.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Herkes suçlu.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Devamla) - Bizler bugünleri sadece bir anma günü olarak değil bir yüzleşme günü olarak, acıları görme günü olarak, acılarla hesaplaşma günü olarak görüyoruz. Yine, Çerkez arkadaşımız Canan arkadaşın da söylediği gibi "Karadeniz en çok Çerkezler için karadır bugün." ve bir karanlığın içinden aydınlık bir yol bulmayı umarak, yüzleşerek ve onarıcı adaleti tesis ederek bu karanlıktan çıkabileceğimizi ifade ederek hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Hissedebilen herkesi saygıyla selamlıyorum ama acıyı hissedemeyenlere söyleyecek hiçbir şey bulamıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)