Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 76 |
Tarih: | 11.04.2025 |
CHP GRUBU ADINA OKAN KONURALP (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce 21 Mayıs 1864 Çerkez soykırımı ve sürgününün 161'inci yıl dönümünde soykırımda ve uzun yıllar süren sürgün sürecinde hayatlarını kaybeden Kafkas halklarının değerli çocuklarını saygıyla anıyorum. Ailesinin bir tarafı Abhazya kökenli bir arkadaşınız olarak tüm Kafkas halklarının barış içinde yaşayacağı bir gelecek diliyorum.
Sayın milletvekilleri, genel görüşme isteğimizin öznesi TRT. TRT, 1980 öncesinde ağırlıklı olarak ama özellikle de 1980 sonrasında ve ağırlıklı olarak ANAP iktidarıyla birlikte neredeyse her zaman -kabul etmek gerekir ki- tarafsızlık ve özerklik tartışmasının öznesi oldu. "ANAP iktidarı"yla vurgusunu yapmamızın nedeni, malumunuz, merhum Turgut Özal. TRT'den başka televizyonun, TRT1'den başka da kanalın olmadığı dünyamızda merhum Özal'ın "İcraatın İçinden" programı bir propaganda örneği olarak hayatımıza yerleşti. TRT "İcraatın İçinden" programının 31 Ocak 1984 tarihindeki ilk yayınıyla birlikte mevcut siyasi iktidarların kalıcı olarak bir propaganda aygıtına dönüştü.
Geldiğimiz nokta itibarıyla 2024 yerel seçimleri öncesinde, örneğin 1 Ocak-10 Şubat 2004 tarihleri arasında AK PARTİ Genel Başkanına ve AK PARTİ'nin kendisine, bizatihi kendisine 1.945 dakika ekran ayrılırken CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'e ve CHP'nin bizatihi kendisine sadece 25 dakika yer verildi. Muhalefetin diğer partileri ise TRT'de görünme, haber olma şansına neredeyse hiç erişemedi. Gerçi bu veriye rağmen CHP, yerel seçimlerin açık ara 1'inci partisi olmayı başardı yani TRT'nin tüm bültenlerini kapatmak da size fayda getirmiyor. Bunu bir dipnot olarak anlamayanın da anlayacağı şekilde kayda geçirmiş olayım. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, bu tarafsızlık, iktidarın propaganda aygıtı olma tartışmaları bir yana; TRT, bugünün siyasi iktidarıyla birlikte bambaşka bir kimliğe de kavuşmuş durumda. TRT, artık tarafsız yayıncılık tartışmasıyla değil, daha vahim vasıflarıyla öne çıkıyor. Örneğin, TRT, İletişim Başkanlığının da bilgisi ve yönlendirmesiyle dezenformasyon üretiyor; gazeteciliğin evrensel ilkelerine ısrarlı bir şekilde aykırı davranıyor; bültenlerinde yalan haber yayınlıyor. TRT, vicdani ve ahlaki tüm değerleri kenara itmiş olarak itibar suikastı yapıyor; suç kesinleşmediği sürece kimseye hükümlü muamelesi yapılamayacağını ifade eden temel hukuk doktrini masumiyet karinesini ayaklar altına alıyor, iftiralar atıyor. TRT, sanki ortamda bir iddianame varmış gibi, sanki bir iddianameden kesitler aktarıyormuş gibi yaparak gizli tanık iftiralarını, ithamlarını, saçmalıklarını ekrana taşıyor.
Sayın milletvekilleri, peki, siyasi iktidarın İletişim Başkanlığı ve TRT merkezli bu propaganda saldırılarına karşı biz ne öneriyoruz? Çok basit bir öneride bulunuyoruz: "Hukukilik kılıfı" adı altında siyasi bir sürek avına dönüştürmek istediğiniz zulmünüzün karşısına dikiliyor ve gelin, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarımızın yargılamalarını TRT'den canlı yayınlayalım diyoruz; kim masum, kim iftiracı, kim suç örgütü lideri, tüm milletimiz görsün diyoruz; kabul etmiyorsunuz. Biz kendimize güveniyoruz, siz kendinize güvenmiyorsunuz ve tam bu noktada, az önce konuşan AK PARTİ Grup Başkan Vekili Sayın Leyla Şahin Usta'nın sözlerini anımsatmak isterim. Sayın Usta davanın TRT'de yayınlanmasıyla ilgili olarak "Bu konuda bizim hiçbir endişemiz yok. Yayınlanırsa ne olacağını çok iyi biliyoruz." dedi. Endişeniz yoksa gelin, 3 Grup Başkan Vekilimizin imzasıyla Meclise sunulan kanun teklifini görüşelim, teklifi en kısa sürede kanunlaştıralım ve kanun teklifinde de vurgulandığı üzere seçimle gelinen bir kamu görevinde bulunanlar hakkında yürütülen davaları, özetle Sayın Ekrem İmamoğlu'yla ilgili yakın zamanda açılmasını umduğumuz, ümit ettiğimiz davasını TRT'den canlı yayınlayalım ama kaçıyorsunuz ve kaçmaya da devam edeceksiniz. Gizlilik kararı alınan dosyadaki bilgilerin dezenformasyon yapmanıza, iftira atmanıza yardımcı olacak bölümlerini basına servis ediyorsunuz ama davanın tüm çıplaklığıyla canlı yayınlanmasını istemiyorsunuz. Neden istemiyorsunuz? Nedenini de ben söyleyeyim, bir kez daha gözlerinizin içine bakarak ve İsmet İnönü'nün sözlerini tekrar ederek söyleyeyim: "Suçluların telaşı içindesiniz." O yüzden TRT'de davanın canlı yayınlanmasını istemiyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Konuralp.
OKAN KONURALP (Devamla) - Ama benden söylemesi; sizi bu telaş, içinde bulunduğunuz bu korku siyaseten öldürecek.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)