| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 11.04.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım.
Öncelikle şunu ifade etmek isteriz ki Türkiye'de kayıp çocuk, asker, kim olursa olsun, bunların araştırılmasında normalde ortada da bir hukuksuzluk varsa elbette ki bir mahzur görmeyiz. İnsanların, her kaybın bir annesi, babası, bir evladı, bir kardeşi vardır. Yalnız, 1993 yıllarından itibaren literatürümüze giren "17 bin faili meçhul" sözüyle başlayan bu kayıplarda her nedense Türkiye Cumhuriyeti devleti suçlanmaktadır. Oysa PKK'nın çocuk taburları vardır. PKK çocuk kaçırmıştır; bu, hiç sorulmaz. Aynı zamanda devletin temize de çıkması adına bunların toplu bir şekilde, her taraftan kayıpların önce tespit edilmesi ve ondan sonra her taraftaki kayıpların araştırılması gerekir.
Şunu da ifade etmek isterim ki gerek bu araştırmada gerek başka konularda işte PKK'nın kendini feshettiği, efendime söyleyeyim, silah bıraktığı, bu iklimi bozmamak gerektiği, bu iklimin gereği olarak da birtakım adımların atılması ifade edilmekte; demokratik siyaset, hukuksal güvence...
Şimdi, önce şuna bakmak lazım: PKK henüz kendini feshetmemiş, Türkiye Cumhuriyeti devletine soykırım gibi, kendi Cumhurbaşkanını öldürmek gibi bir ton ağır suçlama yapan bir mektup yazmış ve içine de şartlarını koymuş; demokratik güvence, hukuksal zemin olursa... Silah bırakan falan da yok. Bu PKK'nın 93'ten beri kaçıncı ateşkesi, kaçıncı silah bırakması?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin, buyurun.
ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Şimdi, her şeyi devletten beklemek, her şeyi Hükûmetten beklemek yerine önce kendi sorumluluklarımızı yerine getirmek gerekir kanaatindeyim. İşte, Diyarbakır Anneleri var, mesela, onların kimliği belli evlatları var; önce bunlar teslim edilsin, her şey devletten beklenmesin. Devlete hizmet eden, kırk yıldır devletinin yanında duran korucuyla alay edilerek, ona eline değnek verip kendisinin çoban yapılacağı söylenerek barış olmaz. Esas bu dil barış dili değildir.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinize saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)