| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 09.12.2011 |
CHP GRUBU ADINA ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Sayın Başkanım, değerli milletvekillerimiz; bir an için oturumun tansiyonu yükseldi, yeniden bir araya geldik; hâlbuki bu sabah çok güzel esprilerle, hoşgörüyle başlamıştı, yapıcı eleştiriler hoşgörüyle karşılanıyordu, demokratik anlayış Meclisimizde egemendi. Bu anlayışın, bu barışçı anlayışın, bu demokratik anlayışın bundan sonra da sürmesini diliyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekillerimiz; 2011 yılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve bağlı kuruluşların bütçesini değerlendirmek üzere huzurlarınızdayım. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, 11 Ağustos 1983'te 12 Eylül yönetimince aslına uygun olmayan bir tarzda şekillendirilmişti. Daha sonraki süreçte bazı ihtiyaçlar olduğu gerekçesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi açıkken ve -ilginç bir rastlantı- 11 Kasım 2011'de kanun hükmünde kararnameyle yeniden yapılandırılmaya çalışıldı. Bu çalışma 12 Eylül rejiminde yapılan düzenlemeden daha geri bir düzenleme oldu çünkü Büyük Atatürk'ün öngördüğü bilime aykırıydı, keyfîlikten uzaktı ve Büyük Atatürk'ün vasiyetine uygun değildi. Biraz önce, Sayın Nazlıaka vasiyet edenlerin vasiyetlerine uyulması çağrısı yaptı, bazı arkadaşlar alındılar. Kültürümüzde vasiyet edenlerin vasiyetlerine uyma çağrısı vardır, vakıf kültürünü bilenler bu çağrıya uymak, saygı göstermek durumundadırlar. Almanya'da Deniz Fenerine yardım yapanlar da bu kuruluşa yardım yaparken "Anadolu'nun yoksul insanlarına götürülsün." dediler. O yardımlar Almanya'daki kurucuların mahkûmiyetine yol açtı, Türkiye'dekiler hâlen yargılanamıyorlar. Deniz Feneri, daha önce "Televizyon seyretmek günahtır." diyenlerin kurduğu Kanal 7'nin mayasında vardır. Kanal 7 de AKP'nin kuruluşunda mayası olan bir televizyon kuruluşudur. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ne biçim değerlendirme bu ya?
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - AK PARTİ'nin mayasında millet vardır.
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Efendim, dinleyeceksiniz, dokunuyorsa gelir, konuşursunuz.
Deniz Fenerini savunmak, haram lokma yiyenleri savunmak, Peygamber Efendimizin dediği gibi "Haram yemek de, yenmesine müsaade etmek de haramdır." (CHP sıralarından alkışlar)
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - İsmet Paşa duymasın böyle konuştuğunu.
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Haram yiyenleri savunmak da helal peşinde koşanların yapmayacağı bir davranıştır.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Haram yiyenleri savunan yok.
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Burası Dırar Meclisi değildir, burası Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Biliyorsunuz, Peygamber Efendimizin yıktığı meclisin adı Dırar Meclisidir. Dırar Meclisinin münafıklarından olanların bu Meclise girmemesi lazım. (CHP sıralarından alkışlar)
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Atatürk Kültür Merkezinden oluşan bir nitelikli anayasal kurumdur. Bu kurumun görevi, Atatürk ve eseri olan Türk dili, tarihi, kültürü üzerinde bilimsel, özgün araştırmalar yapmak ve yaptırmak olarak tanımlanıyor ancak bu tanımlama Millî Eğitim Bakanlığının tanımlamasından çıkmış durumda çünkü Millî Eğitim Bakanımız burada Atatürk ilke ve inkılaplarına sadık kalacağına ant içmişti ancak çıkardığı kararnamede bu amaç yok, onun yerine ne var? Küresel rekabete uyumlu, tüccar anlayışlı gençlik yetiştirmek. Millîlik tanımlamasını ne zaman kaldıracak Sayın Millî Eğitim Bakanı onu merak ediyorum.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, AKP adına konuşan Hanımefendi Milletvekilimizin, Komisyonda, Sayın Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç'ın konuşmasını tekrar ederek, aynen tekrar ederek vurguladığı gibi, öğrencilere burs veriyor, seminerler, sempozyumlar düzenliyor, çalıştaylar düzenliyor, ulusal politikaların oluşumuna katkı sağlıyor. Atatürk Kültür Merkezi o doğrultuda çalışmalar yapıyor ama Atatürk Dil Tarih Yüksek Kurumuna kimler atandı onu dikkatle Cumhuriyet Halk Partisi olarak izlemeyi sürdüreceğiz çünkü Atatürk Dil Tarih Yüksek Kurumuna o güne kadar Atatürk'le ilgili hiçbir bilimsel çalışma yapmayan kimseler, Sayın Başbakan veya görevlendirdiği bakan tarafından ne yazık ki atanmış durumdalar, Atatürkçülüğü Atatürk Kurumuna atandıktan sonra öğreniyorlar bir kısmı.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Seni de o Başbakan atadı.
AHMET YENİ (Samsun) - Size mi soracaktılar?
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Evet, ben bileğimin gücüyle geldim, bileğimin gücüyle geldim.
AHMET YENİ (Samsun) - Vay vay!
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Ödüllerimi saysan senin zekâtın olur.
AHMET YENİ (Samsun) - Helal olsun Vali!
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Evet, aç, oku arkadaş, Ali Haydar Öner sitesine gir, neler göreceksin karşında.
Değerli arkadaşlar, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, birtakım yapılanmalara girmiş, bütünleşik bilgi sistemi, benzeri çalışmalar sergiliyor. Kiralıkken satın almaya çalışmış, yeni yerini iyileştirmiş, kadrosunu güçlendirmiş ama Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ne yapmış? Atatürk'ün temel öğretilerini ne ölçüde hayata geçirebilmiş? Atatürkçü düşünce nerede? Atatürkçü düşünceyi paylaşanlar neredeler? Nedir Atatürkçü düşünce?
Değerli milletvekilleri, Atatürkçü düşünce, önce antiemperyalisttir. Atatürkçü düşünce, özgürlükçü ve tam bağımsızlıkçı düşüncedir. Atatürkçü düşünce, ulusal egemenlikten yanadır, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Atatürkçü düşünceye göre, adalet mülkün temelidir. Atatürkçü düşünceye göre "Yurtta barış, cihanda barış." dış politikanın temel esası olmalıdır.
Vaktim yettiğince her birine temas edeceğim ama ne yazık ki ve ne kadar şanssızsınız ki vakit yeterli değil.
Atatürkçü düşünce antiemperyalisttir dedik. Bugün yönetimde olanlar, emperyalistlerle iş birliği hâlinde "Libya'da NATO'nun ne işi var." derken Libya'ya saldırdılar. Atatürkçü düşünceye kurum tahsis edenler veya o doğrultuda Kurum'a eleman atayanlar, Time'a kapak oldular. Niye? Suriye'ye kılıç çekti, İsrail'e kalkan oldu diye. Aynı şekilde, Atatürkçü düşünceye sahip olanlar "Kahrolsun Amerika" derken bugün Obama'yla her gün görüşüyorlar, dün de Bush'la, Bush oğlu Bush'la görüşüyorlardı. Onların gazıyla Time'a kapak oldular. Bu Time'ın 2011 Kasım sayısı.
ADEM YEŞİLDAL (Hatay) - Biliyoruz biz, biliyoruz.
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Acele etmeyin.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Kıskanma Sayın Valim, çalışın sizin de olsun.
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Kıskanmıyorum.
Bu da Time'ın Kasım 11 kapak sayfası. Bu 2011 kapak sayfası, bu da 2011 kapak sayfası.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Çakma mı, biri çakma mı onların?
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Burada eli kolu bağlı bir insan resmi var, Sayın Başbakanın resmi var -kendilerine geçmiş olsun diyoruz- burada da bir şey resmi var.
SİNAN AYDIN AYGÜN (Ankara) - Kuş, kuş.
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Bir bakın, inceleyin. Ne kuşu olduğunu size söylemeyeceğim. (CHP sıralarından gülüşmeler) Ama?
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Gurur duyman lazım, gurur.
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Siz okuyun, gurur duyarsınız.
Amerika'nın gazına gelenler Suriye'yi karıştırıyorlar. Düne kadar kardeştiler, "Yurtta barış, cihanda barış." ilkesi çerçevesinde sıfır sorun peşindeydiler, şimdilerde kardeş kardeşe düşman hâle geliyor. Atatürkçü düşüncede adalet mülkün temeliydi, şimdilerde adalet İnternet'e girdiğinizde Ali Dibo adıyla anılan zatın emrindedir.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Nereye gittin gene ya?
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Efendim, biz gerçekleri dile getirmek, sağduyunun sesi olmak için burada göreve geldik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Diğer konuları yeri geldiğinde dile getireceğim.
Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Düzgün konuş, düzgün. Yakışıyor mu?
BAŞKAN - Sayın Öner, süreniz bitti efendim.
Teşekkür ediyorum.