GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:32
Tarih:09.12.2011

MHP GRUBU ADINA MESUT DEDEOĞLU (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2012 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı kapsamında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ve Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü bütçelerinin üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 2012 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Tasarısı AKP Hükûmetinin 10'uncu, 61'inci AKP Hükûmetinin de 1'inci bütçesidir. Bütçeler, devletin hangi alanlara ne kadar kaynak ayırdığını ve hangi alanlardan ne kadar kaynak sağlayacağını göstermektedir. Yine vergiye dayalı kaynaklar üzerine hazırlanmış olan bu bütçede, işçi, memur, emekli, çiftçi, esnaf ve dar gelirli vatandaşlarımız yine düşük pay almışlardır.

Bu vesileyle, her ilimizin olduğu gibi, Kahramanmaraş ilimizin de yeni kaynaklar bekleyen pek çok yatırımı beklemektedir. Yollar, okullar, hastane, sanayi, yeni teşvikler ve sulama kanalları gibi birçok yatırımlarımız 2012 bütçesini beklemektedir çünkü Kahramanmaraş'ın pek çok problemi bulunmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'un 1994 yılında yürürlüğe girmesiyle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kurulmuştur. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon yayıncılığını düzenlenmek ve denetlemekle görevlendirilmiştir. Kurum toplumumuz, gençlerimiz ve çocuklarımız açısından fevkalade önemli bir görevi üstlenmiştir. Bu nedenle, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu görevini titizlikle ve en iyi şekilde yapmak zorundadır.

Özel radyo ve televizyon yayınları ülkemizde ilk olarak 1990'lı yılların başından itibaren başlamıştır. 1993 yılında Anayasa değişikliği yapılarak özel radyo ve televizyon yayınlarının yapılmasına imkân sağlanmıştır. Bu değişiklik sonrası bugün ülkemizde karasal anlamda yayın yapan 25 adet ulusal, 15 adet bölgesel, 207 adet yerel olmak üzere toplam 247 adet televizyon kanalı ve 38 adet ulusal, 98 adet bölgesel, 922 adet yerel olmak üzere toplam 1.058 adet radyo kanalı bulunmaktadır.

İşte, bundan dolayıdır ki Radyo ve Televizyon Üst Kurulu radyo ve televizyon yayıncılığını iyi düzenlemeli ve ciddi denetimler yapmalıdır. Radyo ve televizyon yayınlarıyla ilgili olarak kamuoyunda oluşan tepki, beğeni ve hassasiyetler yakından izlenmelidir. Ölçüsüz yayın yapan ve toplumca benimsenmeyen ilkelere uymayan kurumlara dikkat edilmelidir. Radyo ve televizyon yayınları toplumun millî ve manevi değerlerine ve Türk aile yapısına aykırı olmamalıdır. Yayınlarda özel hayatın gizliliğine saygılı olunmalıdır. Son yıllarda televizyon yayınları konusunda genel bir memnuniyetsizlik yaşanmaktadır. Bugün toplumun hangi kesimine giderseniz gidin insanlarımız televizyondaki sorumsuz yayıncılıktan rahatsızdır. Pek çok yayında reyting uğruna bu ülkenin geleneklerini, millî ve manevi değerlerini, çocuklar ve gençlerimizin ruh sağlığını âdeta hiçe sayan bir yayıncılık anlayışıyla hareket edilmektedir. Özellikle çocukların ve ev hanımlarının televizyon izlediği saatlerde birbirinin benzeri niteliksiz, düzeysiz, insanların özel yaşamlarını konu edinen programlar yayınlanmaktadır.

Bugün, maalesef üzülerek belirtmeliyim ki, Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna gelen izleyici şikâyetleri, çocuklara ve gençlere zararlı, Türk aile yapısı ve ahlakına aykırı yayınlar yapıldığını ortaya koymaktadır. Bu, çok vahim bir durumdur. Çünkü izleyici şikâyetlerine konu olan değerler, toplumumuzun en kıymetli değerleridir. Türk aile yapısı ve ahlakına, çocuklarımıza ve gençlerimize zarar verecek yayınlara izin verilmemelidir.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu bu işler için vardır; düzenleme ve denetleme konusu, görevleri arasındadır. Ama gelen izleyici şikâyetlerine bakılacak olursa bu Kurumumuz kendisine verilen görevleri tam anlamıyla yerine getirememiştir. Radyo ve televizyon yayınları, çocuklarımızı ve gençlerimizi yeni ufuklara taşıyan, eğitimi ve öğrenimi ön plana çıkaran, kötü alışkanlıklardan uzak yayınlar olmalıdır. Bütün bunların yanında, Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı yayınlara da izin verilmemelidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun görevini tam olarak yaptığından herkes emin olmalıdır. Bu Kurum sürekli tartışılır bir kurum olmaktan kurtarılarak yolsuzluk ve usulsüzlüklerle anılmamalıdır; iktidar partisinin siyasi baskılarından uzaklaşmalı ve gerçek özerk yapısına kavuşmalıdır. Bütün temennimiz bu yöndedir.

Değerli arkadaşlar, bu kurumlar hepimiz için vardır. Bu kurumların hepsinin ayrı ayrı hizmetleri ve görevleri vardır. Bir kurum görevini yapmadığı veya eksik yaptığı zaman o alanda sıkıntı ortaya çıkmaktadır. Onun için, gelin kurumlarımızın çalışmalarını engelleyecek ve siyasallaştıracak davranışlardan uzak duralım. Radyo ve Televizyon Üst Kurulumuzda da bugün buna benzer bir durum yaşanmaktadır. Kurum, bu görünümünden kurtulmalı ve beklentilere cevap verme konusunda çalışma başlatılmalıdır. Çünkü sabahları ve akşamları, hatta günün her saatinde ekran başına geçen insanlarımızın Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan çok şey beklemektedir. Toplumu şiddete, teröre, etnik ayrımcılığa sevk eden veya halkı sınıf, ırk, dil, din, mezhep ve bölge farkı gözetecek, kin ve düşmanlığı tahrik eden veya toplumda nefret uyandıran yayınlara hiçbir zaman imkân vermemelidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; radyo ve televizyon yayınlarında tarafsızlık yayıncılık ilkeleri açısından en önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle özellikle siyasi partilerle ilgili yayınlarda tamamen tarafsız ve objektif davranılmalıdır. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun maalesef birçok konuda olduğu gibi bu konuda da eksiklikleri bulunmaktadır. Bu kurumun 12 Haziran milletvekilliği genel seçiminde göstermiş olduğu taraflı tutumu da hâlen tartışılmaktadır. Haberlerin yansımasında tarafsızlık, gerçekçilik ve doğruluk ilkelerine bağlı olunmalıdır, halkı aldatacak ve yanıltacak haberlerden kaçınılmalıdır. Kurul bütün düzenlemelerini bu doğrultuda yapmalıdır. Bu arada gençlerimize ve çocuklarımıza zarar verecek yayınlardan da kaçınılmalıdır.

Ülkemiz geçmişte pek çok kahramanlıklar yaşamış ve yaşatmıştır. Bu kahramanlık destanlarını küçük düşürecek veya zedeleyecek yayınlardan da uzak durulmalıdır.

Temennim şudur ki? Türkiye Büyük Millet Meclisinde çalışmalar esnasında naklen yayın yapılmakta ve akşam saat yedi olduğu zaman da kapatılmakta. Bu durum derhâl düzeltilmeli temennisinde bulunuyorum. Halkımızın haber alma özgürlüğü yok edilmemeli dileğinde bulunuyorum.

Ayrıca, yerel bölgelerde televizyon yayınları yapan bölgesel televizyonlarımıza teşvik ve destek verilmesi temennisiyle 2012 bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Dedeoğlu.