GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dünya Çiftçiler Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:87
Tarih:14.05.2025

VELİ AĞBABA (Malatya) - Başkanım, çok teşekkür ederim.

Öncelikle, geçtiğimiz hafta Malatya Milletvekilimiz, MHP Milletvekili Mehmet Fendoğlu ağır bir kalp ameliyatı geçirdi; hem grubuna hem sevenlerine hem de dostlarına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz; sağlığının iyi olduğunu da ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, bugün Dünya Çiftçiler Günü. Ben, tüm çiftçilerimizin bu gününü kutluyorum. Umarım, önümüzdeki dönemlerde çiftçinin alın terinin, emeğinin karşılığını aldığı bir dönemi yaşarız. Maalesef, AKP iktidarı, çiftçiyi devletin, ekonominin üzerine yük olarak gören bir anlayışla ülkeyi idare etmeye çalışıyor ve neticede de artık her şeyi ithal eden bir ülke hâline geldik. Eskiden okula gittiğimizde ilk öğrendiğimiz şeylerden biri şuydu: Dünyada kendine yeten 7 ülkeden biriydik ama artık çeşitli nedenlerle kendi, öz, bize ait ürünleri bile üretmekten mahrum olduk; bunun da en önemli sebebi siyasettir, onun da altını çizmek istiyorum.

Çok değerli arkadaşlar, dönem dönem tarım ürünleriyle ilgili hem soğuktan hem dondan hem de çeşitli iklim şartlarından zarar olur, ziyan olur. En son 2014 yılının 30 Martında Malatya büyük bir felaket yaşamıştı, o gün bile çeşitli bölgelerde ayakta kalan ürünler olmuştu ancak değerli arkadaşlar, 12 Nisan gecesi bir büyük felaket oldu, birçok ilde oldu, 30'un üzerinde ilde oldu ama Malatya yüzde 100 oranında tarım ürünlerini kaybeden il oldu. Değerli arkadaşlar, büyük bir felaket oldu, sert çekirdekli bir tane meyvemiz yok; kayısı, badem, kiraz, elma, ceviz, erik, ekin, ne varsa yandı, bitti. Yani bunu belki sözle ifade edemem ama Malatya'da bir bahçeye girdiğiniz zaman bunu gözlerinizle görürsünüz. Sadece ürünler yanmadı değerli arkadaşlar, sadece ürünler yanmadı, dal yandı, ağaç yandı yani bir büyük felaketle karşı karşıya. 6 Şubatta Malatya büyük felaketi yaşadı, büyük depremi yaşadı ama ikinci depremi de şimdi yaşıyoruz, büyük bir felaketle karşı karşıyayız.

Arkadaşlar, sizin için Malatya'da "kayısı" deyince çok sevdiğiniz, dünyanın en güzel kayısısı aklınıza gelebilir ama bizim için kayısı deyince akla güven gelir, güven; insanların, esnafın da çiftçinin de lokantacının da kamyoncunun da "kayısı" deyince aklına güven gelir, çoluğunun çocuğunun geleceği gelir, gelinlik parası gelir, defter parası gelir, ayakkabı parası gelir.

Değerli arkadaşlar, bir büyük felaketi yaşadık ve Malatya'da şu anda sadece kayısı yandı kül oldu, deprem felaketi yaşandı ama bir de şu anda büyük bir psikolojik sorunla karşı karşıyayız, insanlar büyük bir belirsizlikle karşı karşıya; ne olacağı belli değil. Hemen 12 Nisandan sonra, hatırlarsanız, burada bizim de önerimizle, grubumuzun önerisiyle bir kayısı araştırma komisyonu kuruldu, bugün çalışmaya başlıyor; inşallah doğru tespitler yapar, sorunlara çözüm önerisi bulur. Ancak, değerli arkadaşlar, çok zor durumdayız, onu söylemek istiyorum, ağaçlarımız yanmış durumda. Şimdi, yaklaşık otuz günü aşkın bir süre geçti, hâlâ insanlar ne olacağını bekliyor, "Ne olacak acaba?" diye bekliyor. Kimseden de bir haber yok. Değerli arkadaşlar, bu on altı on yedi ay boyunca Malatyalı çiftçi para kazanamayacak. Sadece bu yılın ürünü yanmadı değerli arkadaşlar, önümüzdeki yılın ürünü de yandı, önümüzdeki yıl da kayısı tutmayacak, ceviz tutmayacak yani hiçbir meyve olmayacak. 1 dönümün ortalama masrafı kimi rakamlara göre 13 bin lira deniyor, hadi 10 bin lira deyin değerli arkadaşlar, devletin hiç olmazsa bu 10 bin lira masrafı dönüm başına vermesi gerekiyor. Kayısı tutsun diye tutsa da aynı masrafı yapıyorsunuz, tutmasa da aynı masrafı yapıyorsunuz; aynı ilaç, aynı gübre, aynı mazot, aynı sulamayı yapmak zorundasınız, ağaç yeşerecekse bunu yapmak zorundasınız. Dolayısıyla, bizim masrafımız sadece bu yıl için değil yani geçtiğimiz dönem için değil, önümüzdeki dönem de masrafımız olacak. Çiftçi bunu neyle yapıyor arkadaşlar? Malatya'da sokağa çıksanız herkes bilir, herkes temmuz ayını bekler, ağustos ayını bekler. Çiftçi gider ilaççıdan ilacını alır, gübreciden gübresini alır, bakkaldan ekmeğini alır, mevsimlik işçinin yiyeceğini, içeceğini alır bakkaldan, borçlanır temmuz ayına. Şimdi, borçlanma oldu mu? Oldu. Mazot harcandı mı, su harcandı mı, gübre harcandı mı, ilaç harcandı mı? Oldu. Maalesef bunu ödeyecek gücü yok. Ayrıca bu dönem o ağaçlar kurumasın diye daha fazla ilaç atması lazım, masraf 2 kat artacak. Dolayısıyla devletin, mutlaka, çiftçiye, ağacı olan, bahçesi olan herkese -ama kayıtlı olsun olmasın- dönüm başına koşulsuz destek vermesi gerekiyor, yoksa arkadaşlar, Malatya'nın hayatta kalması mümkün değil.

Şimdi, üreticinin çok önemli talepleri var arkadaşlar: Bakın, mutlaka, Tarım Kredi ve Ziraat Bankasına olan borçlar bir yıl vadesiz ve faizsiz ertelenmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Ve sadece Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine değil bir de Denizbank var, özel bankalar var; özel bankalara olan borçlar da mutlaka faizsiz en az bir yıl ertelenmelidir. Bir öneriyi de burada dile getirmek istiyorum: Depremde bir kısmı verilmişti, çiftçiye iki yıl sonra ödemesi başlayan faizsiz kredi de mutlaka verilmeli ve çiftçi ancak bu durumda ayağa kalkabilir.

Değerli arkadaşlar, bir de "TARSİM" diye bir kurum var. Maalesef, prim oranları çok yüksek olduğu için çiftçinin ancak yüzde 15'i ürününü sigorta edebiliyor. Bu TARSİM'e de insanların ulaşabilecekleri, prim ödeyebilecekleri bir düzenleme yapılmalı. TARSİM, maalesef, örneğin bu don oldu, büyük felaket oldu, yüzde 60'ını ödüyor; doluyu başka bir oranda ödüyor. Mutlaka TARSİM'in primlerinin düşürülmesi lazım. Elektrik, su paralarına bu dönem maalesef yüzde 100 zam yapıldı. Bu zam geri alınmalı ve çiftçinin sulama borcu ertelemeli. Kısaca, değerli arkadaşlar, eğer Hükûmet yaklaşık...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Devamla) - Başkanım, yirmi-otuz saniye daha...

BAŞKAN - Grup Başkan Vekillerine de vermiyoruz, değil mi Sayın Günaydın?

VELİ AĞBABA (Devamla) - Peki Başkanım.

BAŞKAN - Bir dakika...

Veli Ağbaba, sen çerçeveyi çizdin, haberin olsun yani.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Arkadaşlar, yani şunu söylemek istiyorum: Bakın, eğer destek olunmazsa çiftçi ayakta kalamayacak. Maalesef, bir ayı aşkın süre geçti daha tık yok, beş kuruş para verilmedi, çiftçi sizden müjde bekliyor, Malatyalı sizden müjde bekliyor.

Başkanım, size teşekkür ediyorum.

Saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)