Konu: | YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 86 |
Tarih: | 13.05.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri YENİ YOL Grubumuz ve Deva Partisi adına saygıyla selamlıyorum.
Adil bir Türkiye, adaletle yönetilen bir Türkiye, hukukun üstün olduğu bir Türkiye; bu, eminim ki buradaki herkesin ülkemiz için en büyük dileği ve ortak hayali ama şimdilik bir hayal ancak biz ülkemizden umudumuzu asla kesmedik. Sorunlarımız derin ancak çözümsüz değil.
Bakın, 1997 yılında, 28 Şubat günlerinde dönemin Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı olan Sayın Sami Selçuk Türkiye Barolar Birliği Dergisi'nde yayınlanan "Yargı Bağımsızlığı" başlıklı makalesinde bakın ne diyor: "Ve ben, otuz beş yıllık yargıç, bu konuda ilk yazımı yirmi beş yıl önce yayınlamıştım. Şimdilerde o günkünden daha da gerideyiz. Üzülüyorum günün birinde yargı bağımsızlığına gerek duyabilecekler 'Keşke gerçekleştirseydik.' diye yazıklanacaklar için. Yargı bağımsızlığının yargıçlara tanınan bir ayrıcalık değil kendisi için bir gereksinme olduğunun bilincine ulaşamamış kamuoyu için üzülüyorum." Evet, yargı bağımsızlığında Sayın Selçuk'un yakındığı kaybedilen yirmi beş yılın üstüne bir yirmi sekiz yıl daha ekleyerek devam ediyoruz. Sayın Selçuk makalesinde devam ediyor: "Peki, niçin yazıyorum? Yetkin, salt ve yansız bir adalet için elbette; ya, kimler için yazıyorum? Hangi koşullarda olursa olsun 'Adaletin kestiği parmak acımaz.' diyecek oranda sağlam inançlılar için yazıyorum. Hazreti Ömer'i ya da Fatih'i yargılayan büyük yargıcın yansız yargılamasını ya da sarayının bahçesini genişletmek için 'Arazisini zorla alırım.' diyen Büyük Frederick'e 'Berlin'de yargıçlar var.' yanıtını veren değirmencinin öyküsünü birbirine anlatan iyi niyetliler için yazıyorum. Bugünkü geçici saltanatını değil gelecek kuşakları ve toplumu düşünen gerçek devlet adamları için yazıyorum. Sıradan politikacılara, yargıya işi düşünce çoğu onlar aracılığıyla kendinden yana karar çıkarma heveslilerine diyecek bir sözüm yok; olsa ne çıkar, onlar zaten okumazlar ki." 1997'de Sami Selçuk bu uyarıları yaparken Türkiye'de yargı bağımsızlığı zaten sancılı bir süreçten geçiyordu. O dönemde siyasi baskılar, vesayetçi yapılar ve ideolojik çekişmeler yargının üzerine gölge düşürüyordu. Evet, bizim derdimiz de yirmi sekiz yılın ardından hâlâ ortak; 1997'de yargı siyasi çekişmelerin arasına sıkışıp kalmıştı, bugün ise yargı, siyasi iktidarın doğrudan bir aracı hâline getirildi. O dönemde yargı bağımsızlığı bir mücadele alanıydı, bugün ise bu mücadele yerini bir teslimiyete bıraktı. Ben de bu kürsüden yirmi sekiz yıl sonra, ülkemizin hakkı olan, milletimize yaraşan, yetkin, salt ve yansız bir adalet için konuşuyorum. Milletimiz ki "Adaletin kestiği parmak acımaz." diyen, "Mahkeme kadıya mülk değil." diyen bir millet; adaletin, hakkın, hukukun önemini çok iyi bilen bir millet. Adalet, bu milletin ruhudur, vicdanıdır. Siyaset, yargıyı kendi emellerine alet ettiğinde hukuk bir sopaya dönüşüyor; kimini cezalandırmak için, kimini ise susturmak için kullanılır. Bu baskı sadece mahkeme salonlarında kalmaz, vicdanlarda da derin yaralar açar; sadece vicdanları değil cüzdanları da yaralayıp delip geçer. Yargıda köklü reformlara ihtiyaç olduğunu bir kez daha yineliyoruz. Hâkim ve Savcılar Kurulu, hâkimler kurulu ve savcılar kurulu olarak ikiye ayrılmalıdır; Adalet Bakanı ve yardımcısının bu kurullarda yer almaması gerekiyor, yargıya siyasi müdahale kanallarının böylelikle kapatılması gerekiyor. Hâkim ve savcılara coğrafi teminat verilmesi gerekiyor. Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan alt mahkemelere yaptırım uygulanması gerekiyor. Hâkim ve savcıların terfisinde liyakat, esas alınması gereken tek kriter olmalıdır. İşte, biz, DEVA Partisi olarak Adil Yargı Eylem Planı'mızı 14 Haziran 2022 tarihinde ve Temel Haklar ve Özgürlükler Eylem Planı'mızı ise bundan altı ay sonra, 2 Ocak 2023'te açıkladık. Bunun gibi nice çözüm önerilerimizi kamuoyuyla paylaştık, sizlerin istifadesine sunduk.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
ERTUĞRUL KAYA (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Gelin, hep birlikte Türkiye'yi rövanşizm hastalığından birlikte kurtaralım. Teklif ettiğimiz araştırma komisyonu Türkiye'nin adil, demokratik yarınlarını inşa etmek için önemli bir adımdır. Gelin, bu adımı hep birlikte atalım ve milletimizi hak ettiği reformlarla buluşturalım.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)