GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:85
Tarih:08.05.2025

ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri YENİ YOL Grubumuz ve DEVA Partisi adına saygıyla selamlıyorum.

Rahmetli Sayın Sırrı Süreyya Önder şiiri çok severdi, özellikle de Meclis kürsüsünden divan şiirinden beyitler okurdu. Nedim Divanı'ndan bir beyit okuyarak onu anmak istiyorum:

"Reng reng etdi çerâğındaki pertev bezmi

Mağz-ı tâvûsdan almış gibi tab'ım revgan."

Sayın Önder de bu beyitteki gibi çırasının ışığıyla Meclisimizi renk renk ederdi, mizacı sanki tavus kuşunun tüyü gibi parlak, akıcı ve güzeldi. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.

Değerli arkadaşlar, görüşmekte olduğumuz 21'inci madde Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'nda değişiklik yapılmasını düzenliyor. Peki, bu değişikliğe neden gidiliyor? Koskoca ülkenin kanun hükmünde kararnamelerle yönetilmesi sevdası yüzünden.

Değerli arkadaşlar, Anayasa Mahkemesinin iptal edeceğini bile bile kanunla düzenlenmesi gereken alanlarda kanun hükmünde kararnameler, maalesef, çıkarılmaya devam ediliyor; ardından iptal kararları ve torba yasalar... Sekiz yılın yasama özeti kısaca bu. Bu ülke "biz yaptık oldu" anlayışıyla yönetilmeyi hak etmiyor. Ülkemize hakikaten yazık ediyorsunuz. Milletimizin, başta ekonomik olmak üzere, her alanda belini büken Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçtiğimiz günden bu yana ülkemizin lehine olan, vatandaşımızın hayrına olan tek bir gelişme yaşandı mı, Allah için, tek bir ilerleme katedildi mi? Milletimiz bir bakanın "Türk lirasının artık daha da düşecek yeri kalmadı." cümlesine de bu cümleyi sarf ettikten sonra paramızın değerinin 2 kat daha düşmesine de tanıklık etti. Milletimiz yoksulluğu iliklerine kadar yaşadı, yaşamaya da devam ediyor. Adalet sistemimizin, hukuka olan güvenin de durumu maalesef ortada. Her ne kadar Adalet Bakanı "Yargıya güvende en iyi dönemi yaşıyoruz." dese de adil yargılanma veya hukuka güven endekslerindeki gerileyişimiz istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Sokaklarında timsah gezen ülkelerden daha gerideyiz maalesef. Evet, Adalet Bakanı böyle diyor ama yargının rotasını, çarşamba günleri iktidar partisinin grup toplantılarında yapılan konuşmalar belirliyor maalesef.

Sanayicimiz feryat figan ediyor. Daha dün, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Sayın Mustafa Gültepe "Sanayi kan kaybediyor, firmalar küçülüyor, enflasyonla mücadele çok önemli. Yalnız dikkat edelim, bir iki sene sonra enflasyon yüzde 15'e inebilir ancak bu dönemde sanayicinin yüzde 20'si artık olmayabilir." diyor. Çiftçimizin durumu ortada; tarlayı tapanı bırakıp gitme noktasına gelmiş. Gençlerimiz zaten artık ülkeden gitmeyi kafasına koymuş.

Değerli iktidar milletvekilleri, aranızda, gerçekten hüsnüniyetle çalışan arkadaşlarımız var, vicdanlı arkadaşlarımız var. Artık kabul edin; olmuyor. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle, ne yaparsanız yapın, üzülerek ifade ediyorum, her alanda kötüye gidiş artarak devam edecek çünkü sistem hatalı, sistem bozuk. Bu sistem, Türkiye'yi bir cenderenin içine soktu. Buyurun, görüşmekte olduğumuz bu madde, eskiden parlamenter sistemde bakanlar kurulu tarafından atanan ve 11 üyesi bulunan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun üyelerinin tamamının Cumhurbaşkanı tarafından atanmasını yasaya eklemeye çalışıyorsunuz. Gerçi, metinde "seçilmesi" diyor da birbirimizi kandırmayalım, ortada bir seçim meçim yok; Cumhurbaşkanı tek imzayla atıyor, Resmî Gazete'de bir gece yarısı yayınlanıyor, sabah da görevine başlıyorlar. Bakanlar da böyle atanıyor bu ülkede, atandığını bir gece yarısı Resmî Gazete'den öğreniyor; yüksek bürokratlar da böyle atanıyor, il müdürleri de böyle tanıyor.

Evet, değerli arkadaşlar, kendisini birkaç satır yazıyla atayan Cumhurbaşkanının birkaç satır yazıyla da görevden alınacağını bilen bürokratlar Cumhurbaşkanının ağzının içine bakıyor. Evet, bu mu devlet ciddiyeti?

Gelin, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun Paris Prensipleri'ne uygun bir kurum olması için bir adım atalım diyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.

ERTUĞRUL KAYA (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Biz YENİ YOL Grubu olarak 11 üyenin 7'sinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak seçimle belirlenmesini, 4 üyenin de Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesini, seçilen üyelerin de kendi aralarında başkan ve yardımcılarını seçmelerini öneriyoruz. Bu değişiklik teklifimize olumlu oy kullanılmasını bekliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)