GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının X hesabına ve X platformunun yaptığı açıklamaya, Merkez Bankasının geçen hafta aldığı kararlara ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in enflasyon açıklamasına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:85
Tarih:08.05.2025

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biz, kurulduğumuz günden bugüne kadar herhangi bir konuda kim haksızlığa, hukuksuzluğa uğrarsa hep onunla ilgili kalktık ve cesaretle söz aldık, eleştirdik, düşüncelerimizi açıkça ifade ettik. Belediyelere kayyum atandığında da bu böyle oldu gerek Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri veya DEM PARTİ belediyeleri olsun. Biz bu kayyumların antidemokratik olduğunu, bunun doğru olmadığını ifade ettik. Can Atalay konusunda görüşlerimizi çok net açıkladık. Tayfun Kahraman ve daha sayamayacağım birçok isimle ilgili hukuksuzluk, haksızlık, adaletsizlik olduğunda hep konuştuk.

Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyla ilgili de anlatılamayan, kamuoyuna izah edilemeyen uygulamalar yapılıyor; biz bunlara değineceğiz. Kim olursa olsun; haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan kim olursa ayırt etmeden, düşüncesine, fikrine bakmadan elbette ki görüşlerimizi söyleyeceğiz. Önce kazandığı seçimi iptal ettiniz, sonra diplomasını iptal ettiniz. Bu arada binin üzerinde dosya tertip edildi, belediyeden teftiş hiç eksik olmadı. Babasının yazlık evini bastınız, babasının şirketine kayyum atadınız, kayınbiraderini tutukladınız. Kendisiyle görüşen, kendisiyle iletişim kuran ne kadar iş adamı varsa bunlara gözdağı verecek şekilde gözaltılar yapıldı, avukatlarıyla ilgili soruşturmalar başlatıldı. Bir şekilde, en sonunda -artık yani bu kadar ithama maruz kalan bir insanın tek çıkışı var, kendini izah edebilmek, kendini anlatmak- kendini ifade ettiği sosyal medya platformunu da dün itibarıyla, dün gece itibarıyla kapatmış oldunuz ve hâlen ortada net, somut "Bu işteki suç budur." denilecek bir şey yok; hep iddia var, gizli tanıklar var, onlar var. Ben anlamıyorum ne istendiğini. Acaba bir kahraman mı yaratılmak isteniyor ya da bir Cumhurbaşkanı adayı mı bertaraf edilmek isteniyor veyahut alternatif olarak ileride Cumhurbaşkanına rakip çıkabilecek kim olursa olsun bunlara gözdağı mı vermek istiyorsunuz?

Ülkenin itibarını mahvettiğinizin farkında mısınız ya! X platformu bir açıklama yapmış, diyor ki: "Türkiye Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bize yazı yazdı bu sosyal medya hesabının kapatılması için. Biz kapattık ama bu, antidemokratik, insan haklarına aykırı, ifade özgürlüğüne aykırı bir karardır." Bana göre bu da timsah gözyaşlarıdır çünkü X platformunun sahibi Elon Musk'tır. Az önce Gazze'yle ilgili eleştirdiğiniz Trump da Elon Musk'ın kankasıdır. Hani Gazze katliamını yapan Netanyahu'nun kankası olan Trump aynı zamanda Elon Musk'ın kankasıdır ve bu platformun sahibi de odur. Öyle İletişim Başkanlığının yapmış olduğu başvuruyu hemen, anında uygulamaya sokacaksın, beş dakika sonra da timsah gözyaşları döker gibi "Efendim, biz bu kararı zaten doğru bulmadık ama itiraz da ettik." diyeceksin; bunu külahıma anlat! Hani hep dış güçlerden bahsediyordunuz ya, alın size dış güç işte, dışarıdaki bir güç ve bunu nasıl, hangi saiklerle, bir an önce, bu hesabı kapatabildiğinizi de izah edin.

Ben daha önce bunu gündeme getirdim, çağımız teknofeodalizm çağı yani kapitalizmin, komünizmin konuşulduğu geçmişti, şimdi teknofeodalizm konuşuluyor. Evlerimize girdiler, algı yönetiyorlar, manipüle edebiliyorlar, bilgi alma hakkımızı kısıtlayabiliyorlar ve buna karşı da bir tepki olabileceğinden, bir müddet sonra bunun bir ortaklığa dönüşebileceğinden bahsetmiştim, şimdi bunu çok net görüyoruz. Yani dünyadaki otokrat, antidemokratik, despotik yapılar, kafalar birbirleriyle iş birliği -işte burada çok net bir şekilde görüldüğü gibi- yapabiliyorlar.

Biz bu alınan kararı şiddetle kınıyoruz. Bunca yapılan suçlamaya karşı kendini ifade edebileceği bir platformdan da niye korkarsınız, bundan niye ürkersiniz, bu da anlaşılabilir değil.

Ya, bir şey söyleyeyim: Gerçekten bir şey varsa attığınız bu adımlarla artık onun da inandırıcılığını yok ettiniz. Yani bizim derdimiz Ahmet, Mehmet değil ama ülkede bir hukukun, bir prosesin doğru ve sağlıklı işlemesi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bitiriyorum Başkanım.

Şimdi, tabii, bütün bu olan bitenden herkes etkileniyor, hepimiz etkileniyoruz ama en çok da kim etkileniyor? Ekonomi etkileniyor. Merkez Bankası bana göre artık havlu attı. Merkez Bankası geçmiş hafta almış olduğu kararlarla bütün Türkiye'ye dedi ki: "Ben rasyonel politikaları ancak rasyonel bir zeminde uygulayabilirim." Yani "Öyle işler yapıyorsunuz ki ey Hükûmet, benim artık rasyonel adım atabilme imkân ve ihtimalim kalmadı." diyor. Öyle şeyler oluyor ki mesela, geçmiş dönemdeki Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nu çok eleştirmişlerdi, eleştirdikleri en önemli konulardan bir tanesi de ihracattan elde edilen gelirlerin Merkez Bankasına satılma, verilme zorunluluğuydu; o zaman yüzde 35'ti, sonra yüzde 25'e indi. Şimdi ne oldu biliyor musunuz? Bugünkü Merkez Bankası yönetimi bu oranı tekrar yüzde 35'e çıkardı. Rezervler 12 milyar doların altına indi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bir ülkenin risk katsayısını gösteren -ki çok önemli bir rakamdır- CDS primleri 251'di, 338'e çıktı yani sadece içeride iç piyasalar etkilenmiyor, dışardaki güven de Türkiye'ye karşı azaldı. ISO ile Standart and Poor's'un yapmış olduğu PMI Endeksi araştırması var; orada gıda hariç bütün sektörlerdeki büyüme 50'nin altına düştü yani ne siparişlerde ne üretimde ne de istihdamda son iki ay itibarıyla sanayide herhangi bir kıpırtı yok. Kamuda yaşanan bütün sıkıntılarını yanında yüz akımız olan özel sektör de artık havlu atmak durumuna gelmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kavuncu, son kez uzatıyorum, lütfen tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bakın, Merkez Bankası Başkanı bir açıklama yaptı, 2025 yılı enflasyon oranının tahminî olarak yüzde 19 ile yüzde 29 arasında gerçekleşeceğini söyledi. Bunu Maliye Bakanı söylüyor. Dünyanın hiçbir ülkesinin Maliye Bakanı yüzde 10 gibi geniş bir aralık vermez. "Yüzde 29 ila yüzde 19." ne demek? Bari şöyle söyle de garantiye al: "Yüzde 50'nin üstünde de olabilir, altında da olabilir." de, hepimiz rahat edelim. "Yüzde 19 ile 29 arasında enflasyon oranı gerçekleşecek." demek "Ben öngöremiyorum, ben gelecekte ne olacağını bilmiyorum, ekonomiyle ilgili size verebilecek, söyleyebilecek bir tahminim yok çünkü Hükûmetim öyle irrasyonel işler yapıyor ki benim artık bir tedbir alacak hâlim kalmadı." diyor Sayın Mehmet Şimşek. Yüzde 19 ile yüzde 29 arasında enflasyon oranı açıklamasının tek sebebi budur.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan, sağ olun.