GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:84
Tarih:07.05.2025

İRFAN KARATUTLU (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Vefat eden merhum Sırrı Süreyya Önder'e Allah rahmet etsin, mekânı cennet olsun diyorum.

13'üncü madde asılsız 112 aramalarındaki cezai sistem hakkındaydı. Hüküm yerinde, ilk defa bu maddede doğru bir hüküm alınmış. Biliyorsunuz, eskiden 112 sadece acil sağlık hizmetleri için aranıyordu, şimdi her türlü acil hizmetler için aranıyor. Kırk yıldır sağlık sisteminin içerisindeyim; Sağlık Bakanlığımız her zaman sayılarla uğraşmıştır, hiçbir zaman kaliteyi artırmak için çaba göstermemiştir. Örneğin, 112 ambulans sayısını artırmıştır, binalarını artırmıştır ama buraya aldığı sağlık personelinin bilgisi, tecrübesi yeterli midir diye herhangi bir sınav ya da ölçüm yapmamıştır. Düşünün, on yıl önce mezun olmuş bir ATT, bir paramedik, bir fizyoterapist, bir diyetisyen Sağlık Bakanlığına atanıyor. On yıldır bu insan nerede çalışmış, ne yapmış, tecrübesi yeterli mi, bilgisi yeterli midir diye herhangi bir sınav yapmıyor; insan sağlığı bu kadar ucuz. Hekim dâhil tüm sağlık personeline yeterlilik sınavı getirilmelidir. Hukukçulara getirildi, çok da iyi oldu.

Geçenlerde yine Sağlık Bakanlığı, 420 bin atanmamış "sağlık meslek mensubu" dediğimiz hekim dışı sağlık personeli için özelde klinik açma yetkisi verdiği bir yönetmelik yayınladı. Yine, Sağlık Bakanlığı on yıldır, on beş yıldır bu personelin nerede, nasıl çalıştığını veya bilgisi, görgüsü, tecrübesi yerinde midir diye bir ölçümü bile düşünmedi. Maalesef bu insanları "iş verme" adı altında piyasaya saldılar. Bu meslek mensubunun sayıları sadece 10'du, diğer 30'unu da dâhil ettiğimizde sayı milyonları buluyor. Sağlık Bakanlığı YÖK'le anlaşıp sayılarını, kontenjanlarını düşürebilirdi ama yapmadı.

Bu arada, Sağlık Bakanlığının memleketim Kahramanmaraş'la ilgili iki yılda yaptığı Acil Durum Hastanesi 400 yataklı; onlarla ilgili birkaç bilgi vermek istiyorum. Beş aydır bu hastaneye doğru düzgün bir doktor atayamadı, yardımcı sağlık personeli atayamadı. En son geçen haftaki mecburi hizmet kurasında da 15-20 doktor ataması yapılmış. Siz de biliyorsunuz ki 400 yataklı bir hastanenin dönebilmesi için her branşta en az 4-5 uzmanın olması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı, Kahramanmaraşlıları 3-5 personel atayarak uyutmaya çalışıyor.

Yine, bu hastanede 800 olması gereken hekim dışı sağlık personeli, şu anda 300 personelle hizmet vermeye çalışıyor. Sağlık Bakanı ne yapıyor? Bir haftadır baktım, Hıdırellez'imizi kutladı, Kıbrıs'a kendisi gibi Rizeli olan hemşehrisi Sağlık Bakan Yardımcısıyla birlikte gittiler, TEKNOFEST pozunu verdiler. Onun dışında, erkeklerin olduğu bir maçta "Normal doğum yapın." diye pankart açtırdılar. Hâlbuki, Sağlık Bakanı, sekiz yıldır Sağlık Müdürlüğünü yaptığı İstanbul'da, sekiz yıldır yüzde 40'tan yüzde 64'e sezaryen oranlarının niye arttığını araştırabilirdi ama bunu yapma yerine, dediğim gibi, medyaya, kamuoyuna oynayan durumlarda. Hâlbuki, yaptığı araştırmaların da şaibesi var. Örneğin, yenidoğan araştırmasında gerçekten -Komisyondaydık- sonuçlarını göreceğiz. Nasıl bazı hastanelerin dışarı çıkarıldığı, nasıl bazı insanların işin içerisine sokulduğu, nasıl sadece yenidoğan bölümünün kapatılması gerekirken hastanelerin hepsinin kapatıldığı, altındaki yatan nedenleri inşallah rapor çıktığında konuşacağız.

Deprem ili Kahramanmaraş şehrimde havaalanı yetersiz diyorum. Ne yaptılar? Uçaklar inerken sorun yaşıyor. ILS cihazı olması gerekiyordu. Kahramanmaraş'a ILS cihazının üçte 1 potansiyeliyle çalışan lokalizer cihazı taktılar, geçiştirdiler bizi. On gün önce Kahramanmaraş'tan Ankara'ya gelen uçağa kuş çarptı, pilot teknisyen istedi. Teknisyen nereden geldi? Gaziantep'ten. Antep'te var, Adana'da var, Adıyaman'da var, Türk Hava Yollarının teknisyeni Maraş'ta yok. Ne oldu? Türk Hava Yolları CEO'su, Müdürü, AJet Müdürü ertesi hafta Maraş'a geldiler, dondurma kestiler ve çok güzel akıl verdiler: "Yahu, siz Antep'le, Kayseri'yle, Karadeniz'le kendinizi kıyaslamayın, Maraş ayrı bir yer; size biraz para verelim, onunla yetinin." deyip Maraş'ı terk ettiler ama dondurmalarını kestiler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Karatutlu, lütfen tamamlayın.

İRFAN KARATUTLU (Devamla) - Sayın Başkan, akıl vereceğine Kahramanmaraş'ta olmayan Sabiha Gökçen-Kahramanmaraş seferlerini inşallah yaparsa bize daha faydalı olur.

Stadyum müjdesi verildi geçen hafta. Yaklaşık olarak beş yıldır stadyumumuz yoktu bizim, 10 bin, 15 bin, 17.500 kapasite verdiler; çevre illeri 35 bin, 30 bin, 25 bin kapasiteli. Biz de otuz beş yıl önce Süper Lig'de oynamıştık ama kum sahada oynamıştık, hâlen de kum sahada oynamaya devam ediyoruz.

Bu arada, Sayın Ulaştırma Bakanını da Kahramanmaraş'a davet ediyorum, gelirken Adana-Antep otoyolunu kullanıp Türkoğlu-Nurdağı üzerinden girsin, ilkel şartlarda, köy asfaltında bir 15 kilometredeki o yolun zevkini yaşasın, sonra Kahramanmaraş'a girsin. Depremden sonra bir çile olan şehir içi trafiği de yaşasın. Bu zevki Kahramanmaraşlılar depremden sonra yaşıyorlar.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)