GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:32
Tarih:09.12.2011

AK PARTİ GRUBU ADINA FATİH ŞAHİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli Meclisin yüce üyeleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi 2012 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinize saygı ve hürmetlerimi sunarım.

Malum olunduğu üzere, parlamentolar, modern ulus devletlerle birlikte ortaya çıkan temsilî demokrasinin zorunlu şartları içerisinde ilk öncelikli kurumlar arasında yer almaktadır. Halkın temsil kurumları olarak parlamentolar, egemenliğin belirli bir zümre ya da kişiye değil tüm vatandaşlara ait olduğunun en açık göstergesi ve temel aygıtıdırlar. Parlamentolar toplumsal tercihlerin siyaset kurumu aracılığıyla siyasi tercihlere, siyasi kararlara dönüştüğü organlardır; bu yönüyle parlamentolar halkın iradesinin hayat bulduğu platformlardır. Parlamentolar birer temsil, vekâlet ve emanet kurumlarıdırlar. Temsil kurumlarıdırlar çünkü halkın seçtiği temsilcilerden oluşmaktadırlar; vekâlet kurumlarıdırlar çünkü halk kendi kaderini tayin için belirli bir süreyle buradaki seçilmişlere vekâlet vermektedir; emanet kurumlarıdırlar çünkü parlamentolar halkın iradesini emanet almakta ve halkın kaynakları ile halka hizmet sunmakla memur kılınmaktadırlar.

Modern temsilî demokrasilerin temel şartı, kamusal politikalara dönüşen siyasal kararların halkın seçtiği temsilciler eliyle ve aracılığıyla alınmasıdır yani kamu adına karar verme ve kamu kaynaklarını kullanma yetkisi yalnızca ve yalnızca seçilmişlerde olmalıdır.

Dünyada demokrasilerde aşınma olurken, parlamentolar güç ve itibar kaybederken, temsilî kurumlar teknokratik kurumlarla piyasa güçleri arasında gerilerken Türkiye'de nelerin olduğuna bakmak gerekmektedir. Böylece, olaya mukayeseli olarak bakıldığında, son on yılda Türkiye Büyük Millet Meclisinin itibar ve etkinliğinin nasıl arttığı açıkça görülecektir.

Türkiye'deki her kesimi temsil eden, çoğulcu niteliği üst düzeyde olan bu Meclis Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu organıdır. Cumhuriyeti bu Meclis kurdu, orduyu bu Meclis kurdu ve Kurtuluş Savaşı'nı bu Meclis verdi. Yani Türkiye Cumhuriyeti bir bürokratik cumhuriyet olarak değil, bir askerî cumhuriyet olarak değil, bir parlamenter demokrasi olarak kuruldu fakat gazi Meclis 1923'te dağıtılırken 1950'ye kadar Meclisi müntehibi saniler oluşturdu, millet iradesini temsil Türkiye Büyük Millet Meclisinden alınıp Cumhuriyet Halk Partisine verildi. Bu, kurucu iradeye karşı yapılmış fiilî ve hukuki bir darbeydi ve millet bu darbeye cevabını 1950'de beyaz devrim ile verdi. Millet iradesini ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu doktrinini hiçe sayanlar 27 Mayıs 1960'ta, Atatürkçülük adına Atatürk'ün "En büyük eserimdir." dediği Türkiye Büyük Millet Meclisinin kapısına kilit vurdular. Eğer parti devletinin izleri aranacaksa işte buralarda aranmalıdır.

1960'tan 12 Eylül 2010'a kadar Türkiye fiilen bürokratik oligarşinin egemen olduğu bir dönem yaşamıştır. Bu dönemde, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece ve sadece bürokratik oligarşinin kararlarını meşrulaştıran bir merci olarak işlev gördü veya böyle davranmaya zorlandı. On yılda bir tatil ettirilen, sıklıkla muhtıralarla tehdit edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi, âdeta bürokrasinin tasdik mercisi konumuna indirgenmişti, Anayasa'da "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." yazdığı hâlde, egemenliği yetkili organlar eliyle kullanacağı belirtilmişti. Bu yetkili organlar zaman zaman yüksek yargı organları, zaman zaman da zırhlı tugaylar olabiliyordu. Türk milletinin adına karar verdiğini iddia eden yargı organları Türk milletinin yüzde 58'le desteklediği bir Başbakanı maalesef darağacına gönderebilmekteydi. Meclis, ne yazık ki eşitler arasında bile birinci değildi.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ 3 Kasım 2002 erken genel seçimlerini müteakip iktidara geldiğinde yapılan anketlerde Türkiye Büyük Millet Meclisinin güvenilirliği en alt sıralardaydı ve siyasetçilere güven kalmamıştı. Siyaset bir rant yaratma ve dağıtma mekanizması, Meclis de maalesef bunun bir platformu hâline gelmişti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FATİH ŞAHİN (Devamla) - AK PARTİ her şeyden önce yüksek bir liderlik marifetiyle?

BAŞKAN - Sayın Şahin, süreniz tamam efendim.

FATİH ŞAHİN (Devamla) - ?siyasal alanı genişletmiş, siyaset kurumuna yeni bakış açısıyla Meclisi karar alma sürecinin merkezine yerleştirmiştir.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Şahin.

FATİH ŞAHİN (Devamla) - Bu nedenle, AK PARTİ Grubu olarak?

BAŞKAN - Evet, Sayın Şahin, lütfen?

FATİH ŞAHİN (Devamla) - Meclisin 2012 mali yılı bütçe tasarısı lehinde oy kullanacağımızı ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum, sağ olun.