| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 30.04.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan değerli milletvekilleri; DEM PARTİ'nin kadın emeği hakkında verdiği önerge üzerine söz aldım. İstismarın, sömürünün olduğu tüm konuların araştırılmaya muhtaç olduğunu biliyor ve bu inanışla önergeyi desteklediğimi ifade etmek istiyorum. Sözlerime başlarken de 1 Mayısı kutlamaya çalışan tüm emekçilerimizi selamlıyorum.
Evet, emek kutsal; insanın bir parçası. Emeğe saygı, insana saygı. Ne yazık ki günümüzde emeğin her çeşidi istismar edilmeye devam ediyor. Kadının emeği, babaların emeği, çocukların emeği, son zamanlarda göçmenlerin emeği; eşit olmayan ücretlere mecbur bırakılan bırakılıp olumsuz çalışma koşullarında çalışıyorlar, kayıt dışılığın güvencesizliği altında eziliyorlar, hayatlara mal olan iş güvensizliği sorunlarıyla başa çıkmaya çalışıyorlar emekçilerimiz; tarlada, fabrikada, atölyelerde. Kadın emeğinin görülmediği hatta aşağılandığı birçok işletme var ve o kadınların, maalesef, haklarını korumakla görevli olan siyaset kurumu da çoğu zaman görmezden geliyor.
Ev kadınları: "Aile Yılı" ilan edilen 2025 yılındayız. Bir ev kadınının ev içi işlere harcadığı emeği birkaç asgari ücret karşılayamaz. Ülkemizde bu maddi karşılığı 100 bin liraları bulan emeği harcayan kadınlar dışarıda kazanç elde ettiği takdirde ekonomiye katkı sağlayanlar olarak görülüyor ancak ailesi için ücretsiz yaptığı işler değersiz addediliyor. Dünya geneline baktığımızda da ücretsiz bakım işlerinin dörtte 3'ü kadınlar tarafından gerçekleşiyor. Bu işlere harcanan zamanın yüzde 76'sı kadınlara ait. Türkiye ise, bu ücretsiz işe zaman ayırma kategorisinde Avrupa ve Orta Asya'nın 3 kat üzerinde. Varlıkları düzen, yoklukları kaos olan o kadınları görmezsek kadınları eksik konuşmuş oluruz, kadınları kendi arasında ayırmış oluruz ve değersizleştirmiş oluruz. Bir yandan "Aile Yılı" ilan edip bir yandan bu haksızlığa karşı çanak tutmaya devam etmek adalet terazisini doğru tartmamak demektir. İnsan hayatının sürmesi için bu karşılıksız emeğin hak ettiği değeri bulması gerekir.
Değerli milletvekilleri, devlet kapitalist olamaz, sermaye gibi konumlayamaz kendini. Sermaye için emek, üretici olmak, ekonomik değer üretmek, alınır satılır olmak, metaya dayalı zenginlik üretmek zorundadır. Oysa devlet, zenginliğini insanında aramak zorunda. O insanlığın büyük kucağıysa işte o kadınlar ve o devlet, bu kadınlarımızın ürettiği değere, toplumumuza, ülkemize kazandırdıklarına artık bir karşılık vermek zorunda.
Şimdi "Aile Yılı" kapsamında çocuk teşvikleri açıklanıyor, "Yetmez ama evet" dediğimiz bu teşviklere ısrarla yeni bir öneri getiriyoruz. 3 çocuk sahibi olan ev kadınlarına en düşük emekli aylığı kadar bakım ödeneği ödenmesini talep ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Ün, lütfen tamamlayın.
SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.
Çalışan 3 çocuk sahibi olan kadınlara erken yaşta emeklilik getirilmesi gerekiyor. Ev içi emeğin mutlaka ama mutlaka devlet tarafından bir karşılık bulması gerekiyor. Üstat Sezai Karakoç'un anlayana muazzam bir sözü vardır: "Anlamak masraflı iştir, emek ister, gayret ister, samimiyet ister." Sözlerimi anlamak için gerekli masrafı yapacağınıza inanarak tamamlamak istiyorum. Emekleri değersiz görülen ama bu ülkenin, bu toplumun, ailelerimizin belkemiğini oluşturan ve hak ettikleri değeri artık görmeyi sabırsızlıkla bekleyen bütün kadınlarımızı tüm kalbimle selamlıyorum.
Genel Kurula emanet ediyorum kendilerini. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)