GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 81’inci Birleşimde yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, Sivas'taki bir ilköğretim okulunda yaşananlara, İstanbul Çam ve Sakura Hastanesinde yatan felçli bir çocuğa, Sağlık Bakanına verdiği soru önergelerine, yolsuzluk ve usulsüzlük nereden gelirse gelsin tek tek üstüne gidilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:82
Tarih:30.04.2025

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Dün burada yaptığım konuşmada Türkiye'nin çocuk karnesiyle ilgili birtakım değerlendirmelerde bulundum ve özellikle çocuk karnesinin ne kadar kötü olduğunu, açlık ve sefalet içerisindeki çocukları, kaybolan çocukları, sokaklarda dilencilik yapan çocukları, çocuk işçiliğini ve çocuk işçiliği yaparken hayatını kaybedenleri ve yanı sıra, ne yazık ki tecavüze uğrayan çocukları anlattım. Dün verdiğim 2 örnek vardı: Bir tanesi Bandırma'da bir caminin Kur'an kursunda tecavüz edilen çocuklar, bir diğeri de İstanbul Bahçelievler'de yine bir Kur'an kursunda 17 yavruya tecavüz edilmesiyle ilgili bir gerçek. AK PARTİ'nin Grup Başkan Vekili bunu teyit etmek için ilgili müftüyü aradı ve olayın gerçek olduğu ortaya çıktı. Fakat her Allah'ın günü yeni bir çocuk dramıyla karşılaşıyoruz. Burada haksızlık, adaletsizlik, hukuksuzluk, ekonomik kriz, konuşmamız gereken o kadar çok şey var ki ama her gün karşımıza çıkan bu çocuk dramıyla ilgili bu travmalardan kurtaramıyoruz kendimizi. Az önce Sayın Başkanım ifade etti, Kültür ve Turizm Bakanı yangınla ilgili Komisyona gidip bir açıklama yapma lütfunda bile bulunmadı. Nasıl olacak? Bu Parlamentoyu biz hem yasama hem de denetleme yapan bir Parlamento hâline nasıl getireceğiz? Soru önergelerimize cevap vermiyorsunuz. Onlarca soru önergesi var, çok sayıda yolsuzlukla ilgili iddiaları gündeme taşıyoruz; hiçbirisine cevap verilmiyor, komisyonlara gelinmiyor. Peki, biz nasıl millet adına burada yasama ve denetleme yapacağız?

Şimdi, bugün maalesef bir başka acı haberi sizlerle paylaşacağım ve bununla ilgili yine soru önergesi vermeyeceğim artık cevap gelmediği için ama Parlamentoya ilgili bakanın, Sağlık Bakanının bir açıklama yapma mecburiyeti var, bu açıklamayı bekliyoruz kendisinden. Bebek çeteleriyle, yeni doğan çeteleriyle ilgili komisyona gidip o dönemde kendisi İstanbul İl Sağlık Müdürü olmasına rağmen bir tek kelime etmeyen, bir tek cümle etmeyen ve o zamanlar o çocuklar o hastanelerde katledilirken gidip boy boy, poz poz o hastanelerde resim veren Bakan gidip Komisyonda hesap vermedi. Sayın Özlem Zengin geldiğinde kendisine bu belgeleri de vereceğim ama bütün detayları kamuoyuyla paylaşmamak için ayrıntıya girmeyeceğim.

Şimdi soruyorum, önce Millî Eğitim Bakanlığıyla ilgili: Sivas'ta bir ilköğretim okulunda, 10 yaşında, 6 çocuğumuza tecavüz edildi mi? Bir daha söylüyorum: Sivas'ta -hoş geldiniz- bir ilköğretim okulunda, 6 çocuğumuza tecavüz edildi mi? Bununla ilgili ne tür işlem yapıldı? Lütfen Millî Eğitim Bakanınıza ya da sekreterinize sorun, bize cevap versin. Bu son derece önemli ve ciddi bir konu.

Bir başka konu: Şu anda bu bahsedeceğim çocuk, bu yavru hâlâ hastanede; İstanbul'da Çam ve Sakura Hastanesinde. Geçtiğimiz ay, 19 Mart günü, serebral palsili felçli bir hasta, 9 yaşındaki yavrumuz hastaneye götürülüyor. Niye? Pnömoni olduğu için hastaneye götürülüyor; zatürre. Ve zatürre teşhisiyle hastaneye alınıyor, 30 Marta kadar tedavisi yapılıyor. 30 Martta kötüleştiği için kendisi entübe ediliyor, akciğerlerine tüp konuyor ve yoğun bakıma alınıyor. Aradan bir hafta geçiyor, 6 Nisan günü sabah vizite yapacak olan doktor bakıyor ki 9 yaşındaki felçli kızımızın vajinal kanaması var; bir daha söylüyorum, vajinal kanaması var. Raporu elimde, detaya girmeyeceğim çünkü Meclis böyle bir detayı kayıtlarına alsın istemiyorum. Olay hastane başhekimine intikal ettiriliyor ve hastane başhekimi derhâl doğru bir iş yapıyor, kadın doğum doktorunu gönderiyor, raporu burada, çocuğa tecavüz edilmiş; bir daha söylüyorum, çocuğa bu hastanenin yoğun bakımında tecavüz edilmiş. Biz bu yenidoğan çeteleriyle mücadele ederken, hastanelere yavruların emanet edildiği bu atmosferde bu çocuklar katledilirken gereğini yapalım dedik. Sağlık Bakanı lütfedip gelmedi bile ve gelmediği için de bu sistem çürümeye ve kokuşmaya devam ediyor. Onlarca soru önergem var Sağlık Bakanına, dünya kadar çeteyi ifşa ettim. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde dedim ki burada stent çeteleri var, cevap vermedi. Burada diyaliz çeteleri var, ölmüş hastalar üzerinden rapor yazıyorlar, devleti soyuyorlar dedim, cevap vermedi. Malatya'da lens çeteleri var, soyuyorlar devleti dedim, cevap gelmedi. Alın size bir belge, kadın doğum doktorunun raporu burada; 9 yaşında devletimize emanet edilmiş küçücük bir kız çocuğu, felçli bir kız çocuğu, hastanede devlete emanet edilmiş bu çocuğa tecavüz ediliyor ve biz burada bunun hesabını soramıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çömez, lütfen tamamlayın.

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bunun hesabını tek tek sormamız lazım.

Bakın, yolsuzluklar konusunda hepimizin hassas olduğunu biliyorum ve bu hassasiyetin en üst düzeyde olması gerektiğini hepimiz ifade ediyoruz. Oturumun ilk başında iki Sayın Grup Başkan Vekili bir yolsuzluk tartışması üzerinden epey de bir zaman harcayarak bir konuyu gündeme getirdiler. Konunun doğruluğunu, yanlışlığını kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum ama yolsuzluk konusunda Türkiye'nin, Türk vatandaşlarının her birinin son derece ciddi ve hassas olması gerektiğini, bu ülkenin bir tek kuruşuna göz dikene mutlaka hesap sorulması gerektiğini Parlamentodan ifade ediyorum.

Bakın, 213 kere şikâyet edilmiş Zehra Taşkesenlioğlu ve Ünsal Ban, tam 213 kere.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çömez, lütfen tamamlayın.

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Müsaade rica edeceğim, önemli bir konu konuşuyorum, istirham ediyorum. Bakın, toplantının başında iki Sayın Grup Başkan Vekili dakikalarca konuştular. Müsaade edin, bitireceğim, çok uzun değil, istirham ediyorum sizden.

213 kere şikâyet edilmiş, savcılık diyor ki şikâyet edenlere: "İkna edici bilgi ve belge yok." Onun için kabul etmiyor.

Şimdi, ben 214'üncüyü Parlamentodan, millet iradesinin tecelli ettiği bu yüce çatıdan yapıyorum ve bütün savcılara çağrıda bulunuyorum: Bir soruşturma açın, beni çağırın; bütün belgeleri, burada paylaşamadıklarımı da sizlerle konuşayım ve çeteleri çökertelim, yolsuzlukları çökertelim.

Evet, birincisi: Zehra Taşkesenlioğlu'nun eşi olan Ünsal Ban Londra'da devasa şirketler kurmuş. Londra Chiswick'teki şirketlerinin adresi, merkezi burası. "Nereden biliyorsunuz?" diyeceksiniz. Sistemi taradım da şirketlerini buldum. Bu fotoğrafları da ben çektim, Londra'daki şirketleri. Diplomatik pasaportlarla gidip Londra'da beyefendi büyük şirketler kurmuş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çömez, lütfen tamamlayın.

Buyurun.

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bu arada, kendisi, Londra'daki şirketleri yetmemiş, Malta'da şirketler kurmuş. Malta'ya da gittim, şirketlerini buldum. Bu kurmuş olduğu şirketlerin üzerine tam 200 milyon liralık bir yat almış, aldığı bu ultra lüks yatı da Malta bayrağı takarak götürüp Yunan adalarına demirlemiş. Artık orada ne yaptığını hiç sorgulamıyorum bile fakat enteresan ilişkiler çıkıyor bundan sonra. Kendisi Türk Hava Kurumu Üniversitesinde rektörken üniversiteyi soyduğu için bir soruşturma geçiriyor. Bu soruşturmayı geçirdiği esnada -araştırdım- kendisinin Marmaris'te çocukları üzerine milyarlarca liralık devasa arsalar aldığını buldum. Adresini de veriyorum, savcılar çağırsın, tek tek anlatayım nerede, ne olduğunu. O da yetmiyor, beyimiz artan parayı götürüyor, şurada, hemen, çok yakın mesafede Çankaya'da Blueline Hotel'i satın alıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çömez, son kez uzatıyorum, lütfen tamamlayın.

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Başkanım, müsaade istiyorum, bitireceğim.

Blueline Hotel'i satın alıyor çocuklarının üzerine, 100 milyonlarca liralık. Bu da yetmiyor, Bolu Mengen'de inanılmaz çiftlikler alıyor. Bakın, bu çiftlikler bugün yüzlerce milyon liralık çiftlikler. Bunları Bolu Mengen'de satın alıyor. Şimdi, çok önemli bir şey paylaşacağım sizinle. Acaba Bolu Mengen'de satın almış olduğu bu çiftlikler kimin üzerine? Beyimiz bu çiftlikleri Meclisteki bir danışman üzerine yapmış; bir daha söylüyorum, danışman üzerine yapmış. İşte, danışmanın bu çiftliklere sahip olduğuna dair belge burada. Bu danışmanın aslında hesap hareketleri MASAK tarafından araştırıldı. Bugünün parasıyla 500 milyon liralık bir hesap hareketi var bir yıl içerisinde bu danışmanın; burada memur, büro memuru, üzerine çiftlikler yapılmış. Bu çiftlikler, alınan araziler, oteller, restoranlar yüzlerce milyon liralık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitiriyorum Sayın Başkanım, istirham ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür için açıyorum.

Buyurun.

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bu da yetmemiş, kendisi Erzurum'dan çobanlar getirmiş, bu çobanların üzerine devasa arsalar satın almış. O da yetmemiş, orada iktidar partisi mensuplarına üniversiteden sahte belgelerle diplomalar vermiş. O da yetmemiş, Afrika'dan FETÖ okullarından dünya kadar öğrenci getirip onlara sahte belgelerle diploma vermiş. Biz bunları araştırmayalım da neyi araştıralım Allah aşkına? Sordular eski milletvekiline, dediler ki: "Senin neyin var?" "2,5 kilo altınım var. Bir de kocama verdiğim 2,5 milyon dolarlık borcum var." dedi. Bunların hesabını sormayacak mıyız biz? Hepimiz milletvekili olduğumuz zaman bir kapalı zarf içerisinde mal bildiriminde bulunmadık mı? Bulunduk. Şimdi soruyorum savcılara: Bütün bu ifşaattan sonra bu eski vekile hesap soracak mısınız ve onun mal bildirimini açacak mısınız? Yolsuzluk nerede varsa, ahlaksızlık nerede varsa, usulsüzlük ve soygun nerede varsa, talan nerede varsa üzerine gitmeyen namussuzdur, üzerine gitmeyen vatan hainidir. Buradan savcılara tekrar ilan ediyorum: Beni çağırın...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitiriyorum, son cümle, teşekkür edeceğim; son cümlem, istirham ediyorum.

BAŞKAN - Evet, lütfen...

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Derin nefes aldığınızın farkındayım ama ben konuştuğum için mi nefes aldınız yoksa bu travmaya, bu drama tanık olduğunuz için mi? Eminim çok üzüldüğünüz için derin nefes almışsınızdır. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Dolayısıyla buradan bir çağrı yapıyorum: Sayın Grup Başkan Vekilim, benim bu çağrıma eminim yargı cevap vermeyecektir ama siz lütfen Adalet Bakanına söyleyin, savcılara söyleyin, deyin ki: "İYİ Parti Grup Başkan Vekili bizi Parlamentoda dehşete düşürecek şeyler açıkladı, çağırın kendisini de bilgi alın, belgelerini alın." Sorun lütfen, sorun ki tek tek üstüne gidelim, ahlaksızlık, yolsuzluk ve usulsüzlük nereden gelirse gelsin tek tek üstüne gidelim ve bu ülkeyi hep beraber temizleyelim. Bu ülkede bizim çocuklarımız yaşayacak, bu ülkede bizim torunlarımız yaşayacak. Bu ülkedeki torunlarımıza ve ardımızdan gelecek nesillere pırıl pırıl bir Türkiye bırakmak hepimizin sorumluluğu.

Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)