| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 09.12.2011 |
CHP GRUBU ADINA TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Değerli milletvekili arkadaşlarım, Danıştay bütçesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. Öncelikle sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, Danıştay bugün hangi aşamada, ne hâle geldi? Aslında muradınıza ermek üzeresiniz öncelikle onu söyleyeyim. Çok değil, birkaç ay sonra, yılbaşından sonra, ocak ayından sonra, herhâlde, düşünülen, planlanan her şey hayata geçecek diye düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, geçtiğimiz dönem yani 23'üncü Dönemde referandum sonrası hem Danıştay hem Yargıtayla ilgili kanun tasarıları burada görüşülürken de bunları uzun uzun anlatmıştık aslında. Yani görünen köy kılavuz istemiyor, niyetinizin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Burada çıkıp AKP sözcüleri, Bakan, Adalet Bakanı hep şunu söylediler: "Ya dosyalar yığıldı Yargıtayda, Danıştayda. Vatandaşımız mağdur oldu. Yüz binlerce dosya, 1,5 milyon dosya Yargıtayda var, 200 bin dosya Danıştayda var. Dosyalar zaman aşımına uğruyor. Bir an evvel bu dosyaları eritmemiz lazım. O nedenle de Danıştayın ve Yargıtayın üye sayılarını artırmamız gerekiyor." gibi bildik, bilinen gerekçeler sıralamıştınız ama bunların gerçek olmadığını hepimiz biliyorduk, sizler de biliyordunuz, bizler de biliyorduk.
Arkadaşlar, Danıştay, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay sizler için, Sayın Başbakan için, AKP sözcüleri için uzun zamandır zaten dertti. Yani burada Sayın Başbakanın konuşmaları var, değişik zamanlarda. Danıştay için neler söylemiş geçtiğimiz dönemde: "Bizi çıldırtmıştı verdiği kararlar." diyor, "İdeolojik kararlar veriyor." diyor. Danıştaydaki tüm verilen kararlarla ilgili eleştiriler burada çok açık bir şekilde yapılıyordu.
Bakın, kısa kısa -çünkü zamanım da fazla değil- şunu söyleyeyim: Geçen yıl, yani Danıştayda 95 tane üye vardı, buna 61 tane ilave yapıldı ve 156 tane üyesi oldu Danıştayın. Buna gerekçe olarak da şunu söylemiştiniz: "Danıştayın bir önceki yıldan yaklaşık yüz doksan dört bin dosyası var, birikmiş dosyası var. Bu dosyaları eritmemiz lazım. İki tane yeni daire kuracağız. Daireleri çift heyetle çalıştıracağız ve bu dosyaları bir an önce eriteceğiz; vatandaş hak kaybına uğramasın." Bir de bu zaman aşımı meselesi var, yani davalar görülürken sanki idari yargıda, Danıştayda zaman aşımı varmış, hatta yüz yıl süre varmış gibi bunları da burada dinlemiştik. Ben de aslında çıkıp söylemiştim, yani adli yargıda bunlar olur da idari yargıda böyle bir şey olmaz. Dava açarken süreler vardır ama yargılama aşamasında dava ne kadar sürerse sürsün idari yargıda, öyle bir şey olmaz.
Değerli arkadaşlar, 61 tane üye atandı, iki tane yeni daire ilave edildi, çift heyet oldu Danıştay. Bakıyorum, işte, geçen gün Danıştaydan son durumu aldım, sizler de almışsınızdır mutlaka, ekim ayı itibarıyla Danıştaydaki dosya sayısı, yani birikmiş olan, bekleyen dosya sayısı 224 bin -yuvarlıyorum- on ayda, daha iki ay var. Ayda yaklaşık 23 bin, 24 bin geldiğine göre bu 270 bine çıkacak. Bakın, 61 tane ilave yaptınız, çift daire olarak çalıştırıyorsunuz. Yaklaşık 270 bin dosya bu yıl bir sonraki yıla yani 2012'ye devredecek. 2010'dan 2011'e ne kadar devretmişti? 194 bin. Aslında işin gerçek yüzünün bu olmadığı ortaya çıkıyor. Nedir gerçeği biliyor musunuz değerli arkadaşlar? Bakın, yasa yetmedi yani çıkardığınız bu kanunlar yetmedi, bir de kalktınız 26 Ağustosta bir kanun hükmünde kararname çıkardınız. Kanun hükmünde kararname ile -işte, işin özü o yani o yüzden diyorum ocak ayına az kaldı, operasyonu orada tamamlayacaksınız herhâlde- ne yaptınız? Orada, Danıştay Başkanı -aynı şey Yargıtay için de geçerli- Danıştay başsavcısı için aday olabilecek olanların üyelik sürelerini yarıya indirdiniz. Gerçi hepsini yarıya indirdiniz de yani sekiz yılı dört yıla indirdiniz. Danıştayda daire başkanlarının da aday olabilmesi için Danıştay üyelik süresini de altı yıldan üç yıla indirdiniz.
Şimdi, bu da yetmedi, aynı kararnameyle? Normalde bunların her birini burada bizlerin tartışarak, konuşarak, yasayla düzenlememiz gerekirken Danıştay Başkanlık Kurulunu da kanun hükmünde kararnameyle yeniden düzenlediniz arkadaşlar. O Kurulun bir çalışması var, daha doğrusu bir toplanma şekli vardı, başkan, iki tane başkan vekili, savcı, daire başkanları, 15 kişi toplanıyordu. Birdenbire, hayır, o sayıyı 7'ye indirdiniz yani 3 tane daire başkanı, 3 tane Danıştay üyesi, başkan, işte, başsavcı, öyle toplanacak; 7 kişiye indi. Bir de o da yetmedi, o Başkanlık Kurulu her şeye kadir hâle getirildi, onlara yeni görevler verildi. Daha doğrusu, Başkanlık Kuruluna ne görevler verilmiş biliyor musunuz arkadaşlar? Şimdi, bu Başkanlık Kurulu üyelerin görev yerlerini, daire başkanlarının yerlerini, her birini değiştirebilir, tetkik hâkimlerinin görevlerini? Zaten yeni Danıştay Başkanı seçildikten sonra Danıştayda çaycısına kadar, bakın, çaycısına kadar tüm idari kadroyu değiştirdi Sayın Başkan. Ne varsa onu da ben de merak ediyorum, Sayın Başkan burada mı bilemiyorum ama nedir yani? Danıştayın Başkanı değişiyor, Danıştaydaki çaycılar dahi değişiyor değerli arkadaşlar. Böyle bir şey olabilir mi?
Şimdi, bu yeni düzenleme ile Başkanlık Kurulu bence yılbaşını bekliyor. Yılbaşından sonra ne yapacak? İstediği gibi, daire başkanlarını, Danıştayın dairelerindeki üyelerini istediği gibi dağıtacak. Zaten, bakın, 61 tane yeni üye atandıktan sonra baktım Danıştaydaki dairelerin yapısına, üç ayrı dairede eski üyeler hâlâ çoğunlukta, bir tanesinde de bir tane fazlayla çoğunlukta yani bir üye fazlasıyla çoğunlukta.
Şimdi, iki tane yeni daire kuruldu. Tabii, daire başkanlarının eski üye olması zorunlu olduğundan onlar eski ama iki tane yeni dairede yani kurulan iki dairede, geçtiğimiz yasama döneminde, aslında bu yıl içerisinde yapılan düzenlemeyle kurulan iki dairede arkadaşlar bir tek eski üye var, Danıştayın önceki döneminden o 91 kişiden 1 kişi var, tamamı yeni. Bu üç dairede, numaralarını biliyorum burada da söylemeyeyim, hâlâ eski üyeler öyle veya böyle biraz fazlalıkta. Arkadaşlar, onların dışındaki tüm dairelerde 61 tane atanan şu yeni üyeler, hepsi çoğunluğa geçmişler. Şimdi, böyle bir yapı kuruldu. Yani ben bu yapının, daha doğrusu bu tablonun Danıştayda müthiş bir huzursuzluk yarattığını da biliyorum, görüyorum. Hem bunları da?
Değerli arkadaşlar, burada çok sayıda hukukçu arkadaşımız var. Danıştay bizim Danıştayımız, görev yapıyor. Yani bu sayılardan bahsettim, yüz binlerce dosyadan bahsettim, aslında onun diğer bir yanı da var yani sürem yok ama onu da belirteyim: Niye bu kadar çok dava açıyor bu vatandaş? 270 bin tane dosya. Niye açıyor arkadaş?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Hak arama özgürlüğü geliştiği için.
TURGUT DİBEK (Devamla) - Yani şimdi davalar idari yargıda vatandaşlar arasında görülmüyor, bir tarafta idare var, bir tarafta devlet var. Niçin devlet vatandaşına bu kadar çok dava açtırır?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Hak arama özgürlüğü genişledi, herkes hakkını arayabiliyor.
TURGUT DİBEK (Devamla) - Hak arama özgürlüğü?
Bence şu var: Devlet hukuksuz, idare hukuksuz, vatandaşın hakkını, vatandaşın hukukunu tanımıyorsunuz. Yani bu kadar çok dava açılmasına arkadaşlar nasıl neden olabiliyoruz?
Bakın, şeyde de var, bunu da söyleyeyim: Şimdi, Maraş'ta bir karar vermiş. Biliyorsunuz bu elektrik faturalarında kayıp ve kaçak enerji bedelini de elektrik faturalarını ödeyenlere ilave ediyorlar, öyle bir hüküm var. Vatandaş demiş ki: "Yahu, ben kaçak elektrik kullanmıyorum, kayıp elektrik de yani burada niye bunu bana ödettiriyorsunuz?"
Değerli arkadaşlar, devlet olarak diyorsunuz ki: Vatandaş başvuruyor yargıya, işte hakkını arıyor, kazanıyor. Yüz binlerce vatandaş var. Tek tek dava açacaksınız diyorsunuz vatandaşa.
Yahu, arkadaşlar, tek tek niye dava açtırıyorsunuz? Bir tane karar verilmişse tüm vatandaşları kapsayacak şekilde olması lazım.
Tabii, sürem bitti, değerli arkadaşlar söylenecek çok şey var, sanıyorum daha sonraki soru-cevapta da eksik kalanları tamamlayacağım.
Danıştay, değerli arkadaşlar bu hâliyle?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURGUT DİBEK (Devamla) - Bakın, sürem bitti ama şunu söyleyeyim: Yasama ve yürütmeyi elinizde bulunduruyorsunuz, tek başınıza.
BAŞKAN - Sayın Dibek, teşekkür ediyorum.
TURGUT DİBEK (Devamla) - Bir de yargıyı biz kontrol edeceğiz derseniz, bu çok açık bir şekilde totaliter rejime geçişin kanıtı olur. Gelin şunu sağlıklı bir şekilde düşünün, değerlendirin.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Evet, teşekkür ederiz; süreniz doldu efendim, teşekkürler.