Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 81 |
Tarih: | 29.04.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisi üzerine YENİ YOL Partisi adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Parlamento Muhabirleri Derneğinin 61'inci yılını kutluyor, aynı zamanda Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Sayın Kemal Aktaş ve Yönetim Kurulu üyelerine de başarılar diliyorum.
Değerli milletvekilleri, şimdi, Kıbrıs bizim için tarihî bir yer. Önce burayı Piyale Paşa'yla fethettik ve 1900'lü yıllara kadar da bizimdi burası; ardından da burasını İngilizlere verdik. İngilizlere verdikten sonra da 1960 yılına kadar İngiliz hegemonyası altında kaldı. 1960 yılında ise Kıbrıs bir noktada ayrı bir devlet olarak tanındı. Daha sonra, burada iki toplumun beraber yaşama imkânı kalmayınca biz buraya 1974 yılında bir barış harekâtıyla müdahale ettik, iki toplumlu bir devlet kurduk. Bu devleti kurarken de... Doktor Fazıl Küçük'e, aynı zamanda ilk Cumhurbaşkanı olan Rauf Denktaş'a ve de Bülent Ecevit'e ve Necmettin Erbakan'a da rahmetler diliyorum değerli arkadaşlar.
Bu Annan Planı Türkiye'nin gündemine geldiği zaman veya Kıbrıs'ın gündemine geldiği zaman Rauf Denktaş Türkiye'ye geliyordu. Türkiye'ye geldiği zaman hiçbir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi havaalanında karşılamıyordu. Ben o zamanlar Muhsin Yazıcıoğlu'yla beraber siyaset yapıyordum, biz karşılıyorduk ve ama maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı da şöyle söylüyordu Sayın Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a: "Türkiye'de mi seçim olacak, git Kıbrıs'ta yap bu işleri." Ardından da biz, biliyorsunuz, 1974 yılında Kıbrıs'ı fethettiğimiz zaman da ben şöyle söylemiştim: 21'inci yüzyılda Türklerin yeniden bir devlet kurma iradesinin son temsilcileri bize bir devlet bahşettiler. Ama o devletin tanınmasını şimdiye kadar sağlayamadık ama adalar giderken kimse sesini çıkarmadı.
Son zamanlarda ise bazı iddialar var burada. Geçen sene, biliyorsunuz, burada bir konuşma yapmıştım bütçe görüşmelerinde ve de yolsuzluklar olduğu söyleniyordu. Bugün bir gazetede Cumhurbaşkanı Yardımcısıyla ilgili, eski Cumhurbaşkanı Yardımcısıyla ilgili ve milletvekiliyle ilgili bazı iddialar var, inanmıyoruz ama bununla ilgili olarak da bu iddialardan kurtulmamız gerekmektedir dedim. Nedir? Öncelikle bu şahsın mal varlığını açıklaması lazım ve aynı zamanda suç duyurusunda bulunması lazım dedim. Ardından beyefendi geldi, burada bir konuşma yaptı, bizi ilzam etti, grubumuzu ilzam etti; ben de çıktım burada bir konuşma yaptım biliyorsunuz. Arkadaşlar, Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri beni konuşturmadılar, burada masalara vurdular ve bana "Hodri meydan!" dediler, "Sizler kendinize bakın muhalefet." dediler. Ben de "Hodri meydan!" mı dedim, sabahleyin kalktım, erkenden buraya geldim ve bir araştırma önergesi yazdım. O araştırma önergesini yazıldıktan sonra birileri beni aradı ve araştırma önergemi geri çekmemi istediler, çekmedim. Bana "Ne aldın?" derler "Ne zaafın var?" derler veyahut da "Ne gibi bir şey oldu ki siz korktunuz?" derler. Ne korkuyorum ne aldım ne de birilerine bir diyet borcum var dedim. Geldik, burada bana "Hodri meydan!" diyenlerin o gün bu önergeye "evet" oyu vermeleri gerekiyordu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özdağ, lütfen tamamlayın.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Önergeye "evet" oyu verilmedi. Hani, "Hodri meydan!"dı, şimdi yine hodri meydan diyoruz.
Bakın, geçen gün burada söyledim. Bir memuru alırken o memurla ilgili birinci derece akrabaları dâhil herkesi araştırıyoruz veyahut da 15 Temmuz sonrası herhangi bir kişiyi, memuru işten attıktan sonra beraat etmiş olsa bile, takipsizlik kararı almış olsa bile "Ona güvenmiyoruz." diyerek tekrar başlatmıyorsunuz işe. Şimdi, Türkiye'de bunlarla ilgili iddialar var, ne yapılması lazım? Aynen Suat Hayri Ürgüplü gibi bu şahısların Yüce Divana kendilerinin gitmesi lazım. Bu Yüce Divan neresi? Anayasa Mahkemesi. Kim atadı bunları? 10'unu Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 2'sini Abdullah Gül, 3'ünü Türkiye Büyük Millet Meclisi yani Adalet ve Kalkınma Partisinin çoğunluğu atadı. Demek ki bu yargıçların hepsi tanınan, bilinen insanlar. Gelin, Yüce Divana gidin; gitmiyor musunuz? O zaman şöyle yapalım: Araştırma önergemize "evet" oyu verelim. Bu iddialar ağır iddialardır, Türkiye şantaja maruz kalır arkadaşlar ve de Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenler bu şantajlara maruz kalmamalıdırlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Temize çıkmak adına, bir daha söylüyorum, Suat Hayri Ürgüplü'nün yaptığını yapacaksınız. Kimdi o şahıs? Bir bakandı, adı bir kahve yolsuzluğuna karıştı ve ne oldu? "Hayır, bununla bakanlık yapamam." dedi, hemen kendisi istedi Yüce Divana gitmeyi. Gitti, döndü; bakanlık mı yaptırdılar? Hayır, Başbakan oldu. Onun için, lütfen, bu arkadaşların Türkiye'yi düşünerek Yüce Divana gitmelerini teklif ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisini destekliyoruz, inşallah Meclis de destekler.
Teşekkür ediyorum. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)