Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 80 |
Tarih: | 24.04.2025 |
CHP GRUBU ADINA SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın vekiller; tabii, gerçekler nereden baktığınızla oldukça değişiyor, biraz öncekinde olduğu gibi.
Şimdi, öğretmenlerimizin sorunlarını konuşuyor olacağız. Türkiye'de 19 milyon öğrencimiz var, 1 milyona yakın kamuda öğretmenimiz var, 200 bine yakın özel sektör öğretmenimiz var ve Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olduğunda sayısı 68 bin olan ve bugün 1 milyona varmış olan atanmayan öğretmenler sorunu var. Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı 25 bin atama müjdesi verdiğini söylemişti, oysa gerçek 25 bin değil, 15 bin. 2024 KPSS'yle 15 bin öğretmen alınacak, 10 bin ise Millî Eğitim Akademisiyle en erken iki yıl sonra olacak ve bir 15 bin öğretmenin de 70 branşa topu topu verilen 3 bin civarında kontenjan var.
Sayın vekiller, bu 1 milyon öğretmen ne zaman ve nasıl devlette çalışmaya başlayacak? Aynı şekilde, 100 bin ücretli öğretmenimiz var. Her ne kadar Millî Eğitim Bakanı "Ücretli öğretmen diye bir kavram yok." dese de öğretmenler e-devlette sekmesi bile "ücretli öğretmen" diye geçtiği için hatırlatınca e-devletteki sekmeyi düzeltince bu iş düzelmiş olmuyor. Ömür boyu çalışsalar emekli olamayan, ara ara maaşlarını ödeyemediğiniz, asgari ücretin altında maaş alan bu öğretmenlerin sayısı 100 bin. Eğer 100 bin öğretmen ücretli öğretmen olarak çalışıyorsa devletin 100 binden başlayan öğretmen açığı var demektir ve bu sene siz 15 bin öğretmen atıyorsunuz yani kendi iktidarınızın bile en az atama sayısını gerçekleştiriyorsunuz ve burada son dönemde uzun süre tartıştık, mülakat mağdurlarından bahsettik; buradaki bütün vekilleri ziyaret ettiler, iktidar partisi milletvekillerini ziyaret ettiler, muhalefet partisi milletvekillerini ziyaret ettiler. 1.611 öğretmen ve bu öğretmenlere önce Bakan "Böyle bir haksızlık yoktur." dedi, "Nereden çıkıyor?" dedi, "Siyasi eleştiriler." dedi, "Bunları kabul etmiyorum." dedi ve bugün 15 bin öğretmen atamasıyla aldığınız kararda diyor ki: "Sözlü sınav merkezleri atama alanlarına göre belirlenecektir." Yani bu ne demek? "Ben bir önceki mülakatta atama merkezlerini buna göre yapmadım ve burada sorun yaşadım." demek. O zaman, bu 1.611 öğretmenin günahı ne? Neden bu mülakat mağduru öğretmenleri göreve başlatmıyorsunuz? Buradan iktidara bir kere daha sesleniyoruz: Şimdi, alım yapma koşullarınızı belirlediniz, bu 1.611 öğretmenin gerçekten de mülakat mağduru olduğunu siz de itiraf ediyorsunuz. Bir kere, bu 1.611 öğretmene ek kontenjan açıklayın. 15 bin öğretmen ataması 100 bin ücretli öğretmenin olduğu bir ülkede yetmez, bu 15 bin sayısını artırın.
Bir başka şey söyleyeyim, proje okullar uygulaması. Bugün de bunu konuşuyoruz. Proje okullarda 80 bin öğretmen, 5 binden fazla yönetici var. Bir ülkede bir millî eğitim bakanının 85 bin kişiyi tanıması mümkün müdür? 85 bin kişiyi atayan bir bakan; bu sene 38 bin kişi, oradan 6 bininin elendiğini söylüyor, bu 6 bin kişinin performansını 38 bin kişinin içinden bu bakan nasıl belirlemiş? Bu bakan geri kalan 900 binin içinden seçilecek 6 bin kişiyi nasıl belirlemiş? Sayın vekiller, burada binlerce insanın hayatından bahsediyoruz, binlerce öğretmen. Dünyanın neresinde millî eğitim bakanının doğrudan kendisinin, hiçbir performans kriteri olmadan atama yaptığı görülmüş? Öğrenciler bu okullara sınavla giriyorlar, hepsi birbirleriyle yarışıyorlar ve öğrencilerin büyük bir sınavla girdikleri yere öğretmenler tek bir satır nitelik belirlemesi olmadan, doğrudan Millî Eğitim Bakanı tarafından atanıyor 85 bin kişi. Bu mümkün olmadığına göre bunları kim atıyor? Bunları, yine, belirli bir sendikadan atadığınız müdürler, o sendikanın mensupları ve il, ilçe teşkilatlarından gelen listelerle hazırlıyorsunuz. Bakan gece rüyasında bunları görmediğine göre bu 6 bin kişiyi nasıl belirlemiş bu Bakan? Ve bu umurunuzda bile değil. Maalesef 8 Nisanda Bakan bu 6 bin kişiyi ilan etti ama bu Bakanlık o kadar kötü yönetiliyor ki 10 Nisanda Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı başka bir norm kadro ilan etti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - 8 Nisanda Personel Genel Müdürlüğü bu 6 bin kişiyi belirliyor, 10 Nisanda Talim Terbiye Kurulu başka bir şey belirliyor, iki gün sonra ve sonra resen atamaları da durdurmak zorunda kalıyorsunuz ve dönem ortasında yönetmeliğe de uygun olmayan bir şekilde bu atamaları yapıyorsunuz. Doğal olarak 14-15 yaşındaki çocuklar öğretmenlerine sahip çıkmaya çalışıyorlar ve bu çocukların ailelerini arıyorsunuz, tehdit ediyorsunuz, çocukların çevresini polisle jandarmayla kesiyorsunuz, okullara hapsediyorsunuz ve bütün bunları demokrasi adına yutmamızı, demokrasi olduğuna inanmamızı bekliyorsunuz. Türkiye'deki bütün öğretmenleri, kamuda çalışan öğretmenleri, özel sektör öğretmenlerini sefalete mahkûm ettiniz. "Ben bu mesleği bir daha seçmezdim." diyenlerin oranı yüzde 40 ve maalesef öğretmenler sizin bu hatalı politikalarınızın sonuçlarını yaşamaya devam ediyorlar.
Kamuoyunu saygıyla selamlıyorum. (CHP, İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)