Konu: | YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 80 |
Tarih: | 24.04.2025 |
CHP GRUBU ADINA OKAN KONURALP (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; YENİ YOL Grubunun vermiş olduğu önergeye atfen, malumunuz üzere Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'in bir süredir grup toplantılarında yapmış olduğu Kıbrıs merkezli konuşmayla birlikte yeniden gündeme gelen bu konuyla ilgili düşüncelerimi sizinle kısaca paylaşmak isterim.
Malumunuz, Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel AK PARTİ Genel Başkanı Erdoğan'a KKTC Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim'in organize suç örgütü lideri Halil Falyalı'yla ilişkisini sordu, ısrarla sordu, Erdoğan susuyor. Erdoğan'ın İBB Başkanlığı döneminde yanında olan bir isim var malum, Maksut Serim. Başbakanlıkta ve Cumhurbaşkanlığında da Erdoğan'ın yanında. Erdoğan'ın kasası olarak nitelendiriliyor. Bu ismin örtülü ödeneği yönettiğini biliyoruz. Ve bu hazretin bir nevi ağzında gümüş kaşıkla doğmuş bir oğlu var, Yasin Ekrem Serim, az önce bahsettim. Hangi birikimine uygun olarak üst düzey kamu yöneticisi oldu orası da tartışmalı. Büyük bir ihtimalle çoğunuza da haksızlık. Dışişleri Bakanlığında Özel Kalem, ardından Bakan Yardımcılığı, sonra da Kıbrıs'a büyükelçi. Ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarihinin en kısa süreli büyükelçiliklerinden birini yaptı, yedi ay sonra apar topar görevinden alındı. Peki, "Neden yedi ay geçmeden Serim'i görevden aldınız?" diye soruyoruz, bu soruya yanıt vermiyorsunuz. Genel Başkanımız "Uluslararası sularda yüzen gemiler vardı, bu gemiler durduruldu. Bu gemilerin yükü nedir?" diye soruyor, bu sorulara yanıt yok. Ama çıktı 2014-2021 yılında suç örgütü lideri Halil Falyalı'nın finans müdürlüğünü yapan şahıs her şeyi teker teker anlattı. Bu işin içinde Hakan Fidan'ın olduğu, Binali Yıldırım'ın olduğu, Süleyman Soylu'nun olduğu, bu adı geçen kişilerin çocuklarının olduğu iddia ediliyor. 45 tane kasetten bahsediliyor, bunların 40'ının ele geçirildiği ama 5'inin ortalıkta olmadığı iddia ediliyor ve bu konularla ilgili olarak hiç kimseyi suçlamaksızın bu iddialara yanıt verin; bu iddiaları geçersiz kılacak, kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapın diyoruz, sorulara yanıt vermiyorsunuz. Bu sorulara yanıt vermek yerine hamaset, hakaret, böyle ağdalı laflar, seviyesiz yanıtlar... Hamaseti bırakın, bu sorulara net olarak yanıt verebiliyorsanız verin ama biliyorum ki vereceğiniz yanıt da yok. Boğazınıza kadar batmışsınız.
Gelmiş olduğumuz nokta itibarıyla bir "turpun büyüğü, küçüğü" tartışması var. Sayın Genel Başkanın da ifade ettiği gibi, Kıbrıs'ta Kıbrıs kadar büyük bir turp bulunuyor. Bakın, biz bu turpun büyüğü tehditlerine rağmen sokağa çıkabiliyoruz, sokağa çıkamayan sizsiniz. Barikatlar kuruyorsunuz, barikatları yıkan biziz, sokakta olmayan sizsiniz ama görüyorum ki siyasi bir anksiyeteye yakalanmışsınız, bir korku hastalığı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
OKAN KONURALP (Devamla) - Hakikatten, gerçeklerden, ifade edilmesinden korkuyorsunuz. Kimden gelirse gelsin her türlü karşıt söylemden, duruştan, tavırdan korkuyorsunuz ve bizim korkmuyor oluşumuzdan da korkuyorsunuz fakat emin olun, şifayı bizden bulacaksınız ve göreceksiniz, er ya da geç bütün bu gerçekler aydınlanacak ve bu gerçekler aydınlandığında sokağa çıkamayacak olan sizler olacaksınız.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)