GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 36 ilde meydana gelen zirai dona, 14 Nisan Şehitler Haftası’na; İsrail’in Gazze’deki ve Suriye’deki saldırılarına, Türkiye’yi hedef alan tehditlerine; geçen günlerde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’na ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:76
Tarih:15.04.2025

FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları başında bizleri takip eden yüce Türk milleti.

Nisan ayının ortalarında yaşanan ani sıcaklık düşüşleri ülkemizin birçok bölgesinde tarımsal üretimi olumsuz etkilemiş, 36 ilde zirai don olayları meydana gelmiştir. Bu don olayları başta kayısı, üzüm, elma, fındık, ceviz ve şeftali olmak üzere birçok meyve türünde ciddi zararlara yol açmıştır. Özellikle memleketim Nevşehir, Niğde, Malatya, Manisa, Mersin, Afyonkarahisar, Kahramanmaraş, Ordu, Giresun ve Elâzığ illerimiz başta olmak üzere birçok meyve bahçeleri ve sebze tarlaları büyük zarar görmüştür. Bu olay bir kez daha göstermiştir ki don, sel, kuraklık gibi olumsuz durumlardan etkilenmemek için prim bedelinin yüzde 70'i kadarı devletimiz tarafından ödenen tarım sigortasının yani kısaca TARSİM'in yaptırılması ve Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlılık son derece önemlidir. Zirai don olaylarının tarımsal üretim üzerindeki etkilerini en aza indirmek ve benzer durumların tekrar yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem arz etmektedir. Zararın büyüklüğünün tespit edilerek telafi edilmesine yönelik çalışmaların belirlenmesi, zirai don olayı nedeniyle tarımsal üretimde ortaya çıkan sorunların belirlenmesiyle gelecekte benzeri olumsuz durumların etkilerini en aza indirmeye yönelik politika önerilerinin geliştirilmesi amacıyla, Anayasa’nın 98'inci, İç Tüzük'ün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak da bir Meclis araştırması açılmasını istedik.

Üreticilerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi adına çalışmalarımız devam etmektedir. Süreci yakından takip ettiğimizi ve her koşulda üreticimizin yanında olduğumuzu kamuoyunun bilgisine saygıyla sunuyor, emeğiyle toprağa can veren tüm çiftçilerimize kolaylıklar ve bereketli sezonlar diliyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 14 Nisan Şehitler Haftası vesilesiyle Türk milletinin hürriyet ve istiklali uğruna toprağa düşen her yiğit evladını rahmetle yâd ediyor, milletimizin bağrında açılan her bir yaranın aynı zamanda bir gurur nişanesi olduğunu bir kez daha ifade ediyorum. Şehitlerimiz bu milletin varoluş iradesidir, onlar al bayrağımızdaki kırmızıdır, ezanlarımızdaki her bir sedayı temsil etmektedir; onlar sayesinde bu vatan vardır, bu bayrak dalgalanır, bu ezanlar susmaz. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin de defaatle vurguladığı gibi, terörsüz Türkiye idealine ulaşmak şehitlerimizin ruhunu şad etmenin, onların aziz hatıralarına olan vefamızı göstermenin yegâne yoludur. Sayın Genel Başkanımızın öngörüsüyle şekillenen bu vizyon, sadece güvenlik politikası değil bir milletin birliğini, dirliğini ve bekasını önceleyen büyük bir ahlaki ve millî duruşun ifadesidir. Bu toprakları bölmek isteyenlere, milletimizi çatıştırmak isteyen odaklara karşı milliyetçi ülkücü hareket dimdik ayaktadır. Biz biliyoruz ki şehitlerimizin kanıyla yoğrulmuş bu vatan bölünmeyecek, parçalanmayacak ve esaret altına alınamayacaktır. Bu vesileyle, başta Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş ve bilge liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin işaret ettiği millî ülküler doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti devletini daha da yükseklere taşımaya kararlıyız. Aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve dualarla anıyor, gazilerimize sağlık ve esenlikler diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; insanlık her bakımdan adil ve huzurlu bir yaşama tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hasret duymaktadır, bu hasretin en çarpıcı örneğine bugün Gazze'de tanıklık ediyoruz. Hain ve haydut İsrail devleti 2 Mart 2025'ten bu yana Gazze'yi tepeden tırnağa kuşatarak 2 milyonu aşkın Filistinliyi açlığa ve ölüme mahkûm etmiştir. Bu cinnetin, bu vahşetin benzeri yoktur. Uluslararası toplum ise sadece kınamakla yetinmekte, etkisiz mesajlarla vicdanını rahatlatmaya çalışmaktadır. İsrail'in anladığı dil bellidir, bu dili konuşmak başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm küresel sorumluluk makamlarının görevidir. Sadece Gazzeli mazlumlar değil insanlığın topyekûn vicdanı ve değerleri hedef alınmaktadır. İsrail'e karşı etkili bir yaptırım ve eylem planı hazırlanmalı; askerî, siyasi ve ekonomik adımlarla bu zulüm son bulmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kılıç.

FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) - Soykırım suçuna karışanlar gecikmeksizin Lahey Adalet Divanında hesap vermelidir.

Öte yandan, İsrail'in Suriye'deki provokatif saldırıları ve Türkiye'yi hedef alan tehditleri sabrımızı sınamaktadır. Netanyahu hükûmeti ateşle oynadığını çok geçmeden anlayacaktır. Türkiye'nin bağımsızlığı, egemenlik hakları ve toprak bütünlüğü kırmızı çizgimizdir. Bu çizgiyi aşan her kim olursa olsun bedelini ödeyecektir. Bu çerçevede, Yunanistan'ın Lozan Antlaşması'na aykırı adımlar atması, Güney Kıbrıs'taki paramiliter yapılanmaların Türk düşmanlığıyla sahneye çıkması da Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin öncülüğünde yakından ve dikkatle takip ettiğimiz gelişmelerdir. Türkiye Cumhuriyeti hiçbir oldubittiye, hiçbir meydan okumaya boyun eğmez.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Kılıç.

FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) - Tüm bu gelişmeler ışığında geçtiğimiz günlerde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu uluslararası iş birliği, barış ve diplomasi adına son derece önemli bir platform sunmuştur. Bizler hem sözün hem eylemin tarafındayız. Türk milleti teslim olmayacak, sinmeyecek, geri adım atmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti bütün değer ve emanetleriyle kararlılıkla savunulacaktır ve unutulmasın ki Cumhur İttifakı bu duruşun, bu iradenin ve bu tarihî sorumluluğun temsilcisidir.

Genel Kurulumuzu saygılarımla selamlıyorum.

Teşekkür ederim.