GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:73
Tarih:08.04.2025

CHP GRUBU ADINA GİZEM ÖZCAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, 19 Marttan bu yana bulduğu her türlü demokratik yöntemle onurlu bir şekilde direnen değerli yurttaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Bugün, yargı eliyle gerçekleştirilen sivil darbenin 21'inci günündeyiz. Toplumun meşru tepkilerine antidemokratik reflekslerle saldıran bu iktidar, Hizbullahçıları bayramda serbest bırakan bu iktidar, çoğunluğu öğrenci olan 300 yurttaşımızı hukuksuzca tutukladı. Bu, hangi akla, hangi vicdana sığar? Bu tutukladığınız gençler yarattığınız bu düzenin sorumlusu değildir? Ekonomi onlar yüzünden mi bu hâlde? Adalet sicilimizi onlar mı bozdu? Bu gençler sizin iktidarınızın içine doğdu, şimdi en doğal haklarını kullanıp bu düzene itiraz ediyorlar, yurttaşlık görevlerini yerine getiriyorlar. Bir kere olsun onların tepkilerini bastırmak yerine anlamaya çalışsaydınız meydanlarda, kampüslerde erken seçim çağrısı bu kadar güçlü yankılanmazdı.

Buradan bir kez daha yüksek sesle çağrımızı yineliyoruz: Yurttaşlık hakkına sahip çıkarken tutuklanan herkes derhâl serbest bırakılmalıdır, tüm soruşturmalar düşürülmelidir. Sınav dönemi geldi, gençlerin geleceğiyle oynamaktan vazgeçin. Öğrencilerin eğitim hakkına ve geleceğine yapılan bu saldırı son bulmalıdır. Sağlık sorunları yaşayan yol arkadaşımız Mahir Polat derhâl serbest bırakılmalıdır.

Değerli milletvekilleri, gün geçtikçe hiçbir siyasi barutu kalmayan iktidar kendine hak gördüğünü başkasına çok görüyor "Boykot hak değil, suç." diyor ancak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa Mahkemesi kararları öyle demiyor. Hatırlayın, Erdoğan boykot için "millî duruş" Mustafa Varank "Herkesin hakkı." Ömer Çelik ise "Boykota uymayan disipline gider." diyordu. Boykot için şimdi meydanları görmediği için yerin dibini görecek yandaşlara çevrildiğinde mi "Millî iradeye saldırı." "Vatana ihanet." "Yapanlar yargılanmalı." deniliyor? "Demokrasi varsa bana kadar, özgürlükler varsa bana kadar." ikiyüzlülüğünün geldiği nokta işte budur. Bu çifte standardı ibretlik şekilde uygulayanlar boykot çağrısı yapanlara adli kontrol cezası verdi. Saraya çalışanlar yapınca meşru, halka çalışanlar yapınca suç ama bu millet bu çifte standardı kabul etmez.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özcan, lütfen tamamlayınız.

GİZEM ÖZCAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

"Biz bu ekonomik düzenden, bu adaletsizlikten bıktık." diyen herkes boykot çağrısına kulak verdi. Umarız, iktidar bu halk uyarısını almıştır, almamışsa dalga dalga büyüyen demokratik dalganın da altında kalacaktır.

Buradan bir kez daha ilan ediyorum: Boykot haktır, direniş meşrudur, gençlik susmaz, demokrasi teslim alınamaz! (CHP sıralarından alkışlar) Ekrem Başkanı, bütün belediye başkanlarımızı, yol arkadaşlarımızı, öğrenci kardeşlerimizi almadan, Ekrem Başkanı Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı yapmadan bu mücadeleyi bırakmayacağız.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)