GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:71
Tarih:26.03.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün önümüzde Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören bir teklif var. İçerisinde gençlerimizin, vatandaşlarımızın kronikleşmiş sorunlarını giderecek tek bir madde yok, böyle eser miktarda bir şeyler konulmuş. Ben de gecenin bu saatinde artık harareti çok fazla yükseltmek istemiyorum Dolayısıyla çalışma hayatının içindeki ya da hastalıkları dolayısıyla SGK'den medet bekleyen vatandaşlarımızın bazı sorunlarını dile getirmek istiyorum. Kadir Gecesi'ne denk geldiği için de belki sizlerin vicdanına havale olur.

Öncelikle, teklifte Devlet Hava Meydanları çalışanlarını ilgilendiren bir madde var ama çalışanlar arasında iş barışını bozan bir eksiklik var. Devlet Hava Meydanlarında görev yapan elektrik ve elektronik personeline 1989-2005 yılları arasında Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyet Teşkilatı prensiplerine uygun olarak ödeme yapılırken 2010 yılında getirilen yeni düzenlemelerle bu adaletli dağıtım ortadan kaldırılmıştır. Peki, ne olmuştur? Elektronik personeline birinci grup, elektrik ve makine motor personeline ise daha düşük olan ikinci grup oranından ödeme yapılmaya başlanmıştır. Bu adaletsizlik 2013 yılında Danıştay tarafından verilen kesin kararla tescillenmiş ancak Devlet Hava Meydanları İşletmesi bu yargı kararını uygulamamakta direnmiştir. Üstelik kurum mahkeme kararına aykırı iki ayrı mevzuat değişikliği yapmış ve üç yıldan fazla bir süredir de idarenin otuz gün içinde uygulaması gereken yargı kararını yok saymıştır. Hukukun hiçe sayıldığı, çalışan haklarının keyfî biçimde gasbedildiği bir yönetim anlayışı kabul edilemez. Bu konuda yetkililerden acil bir çalışma bekliyoruz.

Yine, kanun maddelerinde -Aile Yılı ilan edildiği için- aile yardımlarıyla alakalı düzenlemeler var, doğum yardımları düzenlemesi. Bu desteklerin başlatıldığı 2015 yılında asgari ücret 950 lira iken 1'inci çocuk için 300 lira, 2'nci çocuk için 400 lira, 3'üncü çocuk için 600 lira doğum yardımı veriliyordu. Bugün bu konu neden gündemimizde? Çünkü nüfus artış hızımız alarm veriyor.

Peki, böyle bir durumda desteklerin ne olması gerekiyor? Ciddi oranda artırılması gerekiyor. Bırakın yükseltilmiş, artırılmış destekleri, 2015 yılındaki oranları, asgari ücretle olan oranı korumuş olsaydık eğer bugün 22 bin lira olan asgari ücrete oranla çocuk ödemelerinin ne olması gerekiyordu? 1'inci çocuk için yüzde 32 payla 7 bin lira, 2'nci çocuk için yüzde 42 payla 9.250 lira, 3'üncü çocuk için yüzde 65 payla 14.300 lira olması gerekiyordu. Peki, siz ne öneriyorsunuz? 5 bin lira. 2015 desteklerinin yaklaşık 3 kat gerisinde kalan bir destekle ailelerin çocuk sahibi olmasını teşvik etmek, pozitif yönlü bir nüfus hareketliliği sağlamak nasıl mümkün olacak, bunun hesabını nasıl yaptınız? Aile Yılı mottosunun gereğini yapmak için bırakın ileriye gitmeyi, geriye doğru gitmiş olsaydınız daha fazla yol katedecektiniz.

Değerli milletvekillerimiz, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanımız buradayken bazı hasta gruplarının ihtiyaçlarına dair birkaç hususu paylaşmak istiyorum. Bakıma muhtaç hastaların devletten aldıkları hasta bezi parası bunlardan bir tanesi; aylık 694 lira ödeme yapıyor SGK, bunu hastanın hesabına yatırıyor. Peki, bu parayla kaç adet bez alınıyor? Markasına göre değişiyor ama en düşüğünden bile hesapladığımızda günlük 1,5 adet beze yetiyor bu para. Oysa siz "4 beze göre ödeme yapıyoruz." diyorsunuz. Sanırım, enflasyonunla, dövizle gelen fiyat artışlarından haberiniz yok. Zaten hem ekonomik hem bakım muhtaçlığını bir arada yaşayan insanlar bunlar ve inanın, şu Mecliste bu durumdaki insanlara bez yardımı yapan milletvekilleri olduğuna inanıyorum. Bu bir ayıp değil gerçekten günahımızdır bizim arkadaşlar.

Yine, SGK Başkanımız duysun diye söylüyorum. Kendi şahitliğimde vâkıf olduğum bir konuyu daha ifade etmek istiyorum. Ostomi hastalarının ekonomik zorluklarını anlatmak ve SGK'ye katkı payı artırımı çağrısı yapmak istiyorum buradan. Ostomi hastalarımız yani kolostomi, ileostomi veya ürostomi torbası kullanan vatandaşlarımız ekonomik zorluklar yaşıyorlar. Ostomi malzemeleri bu ameliyatı geçirmiş, karın bölgesinde bağırsak ve idrar yolu açıklığı bulunan hastaların artıklarını toplamak için her gün düzenli olarak değiştirmeleri gereken zorunlu ve sürekli kullanılan sarf malzemelerden. SGK de bunu bilerek malzemelerin iki aylık miktarlarda reçeteyle verilmesini kararlaştırmış zaten. Bu ostomi ürünleri tamamen ithal ürünler ve döviz kuruna bağımlı; Türk lirasının değeri düştükçe ostomi fiyatları yükseliyor. Örneğin, piyasada 30 adetlik bir kolostomi torbası paketi yaklaşık 2.250 lira gibi bir fiyata satılıyor. Bu da tek bir torbanın birim fiyatının 75 liraya denk geldiğini gösteriyor. Döviz kuru yükseldikçe bu ürünlere sürekli zam geliyor ve hastaların cebine binen yük gün geçtikçe artıyor. Malzemeler böyle pahalıyken SGK'nin bu ürünlere ödediği pay ne kadar peki? 30 lirayı bile bulmuyor. Oysa gerçek piyasa fiyatı, az önce belirttiğim gibi, 75 lira veya daha da üstünde. Aradaki farkı ne yazık ki hastalar ceplerinden ödemek zorunda kalıyorlar. Adaptörleri ve pastaları ise bu fiyatın çok daha üzerinde. Döviz kurundaki sert yükseliş, SGK'nin sabit tuttuğu düşük ödeme tutarı nedeniyle ostomi hastalarının cebinden çıkan fark gün geçtikçe büyüyor. Bu hastaların sosyoekonomik profiline baktığımızda bu yükü taşıyabilmeleri imkânsıza yakın görünüyor. Bu kişiler çoğunlukla kanser gibi ağır bir hastalığı atlatmış, malulen emekli olmuş veya ileri yaşta düşük gelirle yaşamaya çalışan kimseler yani gelirleri kısıtlı, giderleri ise sağlık durumları nedeniyle yüksek. Ayrıca her iki ayda bir bu malzemeleri almaları gerektiği için bu masrafları ömür boyu düzenli şekilde karşılanmak zorunda.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da ostomi ürünleri satan bir medikal firmayı ziyaretimde bu konuya vâkıf olmuştum ve hastaların sıkıntılarını gördüm. Firma yetkilileri zaman zaman hastaların SGK'nin ödemediği farkı, fark ücretlerini karşılamakta zorlandığını ve bazı hastalara kâr gözetmeksizin neredeyse maliyetine malzeme verdiklerini söylediler. Düşünün ki bir ticari firma bile gerektiğinde kendi kazancından vazgeçebiliyor yeter ki bu hastalar mağdur olmasın diye.

Bu tablo ortada çok ciddi bir toplumsal mağduriyet olduğunu gösteriyor bize. Bu ayıptan bir an evvel kurtulmak için devlet bütçesine yükü son derece sınırlı olan bu ürünler için SGK'nin katkı paylarını derhâl yükseltmesi gerekiyor. Ülkemizde bu durumda yaşamak zorunda on binlerce vatandaşımız var. Binlerce insanın hayatını kolaylaştıracak, sağlık sistemi içinde büyük bir adaletsizlik giderilecektir. Yeri geldiğinde "İtibardan tasarruf olmaz." diyerek devletin abartılı giderlerini savunan arkadaşlar, böyle bir iyileştirmeyi hayata geçirmek vatandaşlarımızın devlete olan güvenini pekiştirecektir ve inanın bundan daha büyük bir itibar olmayacaktır. Şu mübarek gecede bu insanlara bir faydamız dokunsun istiyorsak siz de bu konuda baskı yapın SGK'ye.

Evet, değerli milletvekilleri; bu torba kanun emekli ikramiyesi kanunu diye biliniyor, aslında içinde sadece bin liralık bir artıştan bahsediyoruz. Oruç tutmayan bir emeklinin beş günlük fitre parasını karşılamaya ancak yetecek bir artışa karşılık geliyor bu. Emeklilere verilecek bu paranın ne anlama geldiğini haftalardır burada konuştuk, sanki bir şey yapabiliyormuş gibi konuştuk konuşmasına ama sizin emeklileri gözden çıkarma inadınızı maalesef kıramadık. Artık ne söylenebilir vicdana gelmeniz için, onu bilemiyoruz.

Bakın, bu ülkenin bütçesinden 2 trilyon lira faize gidiyor. Faiz kronometresi öyle hızlı çalışıyor ki ben burada konuşurken bile binlerce emeklinin alacağı ikramiye buhar olup uçtu bile. 16 milyon emeklimize vereceğimiz para 16 milyar lira, sadece iki haftalık faize giden para. Yani sizler "Faize para çok, emekliye para yok." diyecek durumdasınız. Emekliye reva görülen bu harçlık düzeyi -siz "ikramiye" diyorsunuz, biz "harçlık" diyoruz- sadece onlara değil, onların şahsında aslında bütün milletimize yapılan bir ayıptır. Bu ayıptan geri dönmenizi diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyor, geceniz mübarek olsun diyorum.

Sağ olun. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)