| Konu: | Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 26.03.2025 |
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Görüşülmekte olan 199 sıra sayılı Kanun Teklifi'yle ilgili Gelecek Partisi adına söz almış bulunuyorum.
Tabii ki Meclis iftar öncesinde hareketlendi, ben de daha geniş bir zamanda bu önemli konuyu, sokağın bir gerçeğini, emeklilerimizi daha rahat bir ortamda konuşmak isterdim.
Evet, sokağın bir gerçeğini, emeklilerimizi konuşacağım. 199 sıra sayılı Kanun Teklifi dedim, çünkü o kadar uzun ki. Yine bir torba yasayla karşı karşıyayız, biz ise bu torba yasanın içinde başta emeklilerimiz için, gençlerimiz için ve geleceğimiz için bir umudu arıyoruz ama değerli milletvekilleri, maalesef, bu umudu bu torba yasanın içinde de göremiyoruz.
Bayram haftasındayız, ben bayramınızı bir kere daha tebrik ediyorum. Bayramın birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize vesile olmasını diliyorum. Tabii ki bayram bizim için sevinçtir ancak şu soruyu sormak istiyorum: Peki, bu sevinç, bu bayramda emeklimizin evine girebilecek mi? Emeklimiz evine bir bayram şekeri alabilecek mi? Torununa çıkarıp bir harçlık verebilecek mi? Bizim bayram kültürümüzde evin en yaşlı üyesinde toplanılır, yemek yenilir. Şimdi, şu soruyu soruyorum: Evin en yaşlı üyesi olan emeklimiz bu bayramda bir sofra kurabilecek mi? Ben, açıkçası, iktidar adına bu sorulara Sayın Akbaşoğlu'nun cevap vermesini arzu ederim.
Yine, bakın, 2018 yılında ilk defa bu ikramiye verildi, bin lira olarak verildi. 2018'de bu ikramiyenin asgari ücrete oranı yüzde 62 seviyesindeydi. Değerli milletvekilleri, eğer bunu bugüne uyarlayabilseydik, bu rakam bugün 13.792 TL olacaktı ama bu yapılamadı. Neden yapılamadı değerli milletvekilleri? Çünkü biz, bugün Türkiye'de iktidarın 2018-2023 arasındaki yanlış para politikasının, yanlış ekonomi politikasının faturasını ödüyoruz ve maalesef, emeklimize de bu faturayı ödetiyoruz. Şimdi, tabii ki bu olumsuz tablo karşısında emeklimiz gerçekten yorulmaktadır, gerçekten bu tabloya isyan etmektedir.
Şimdi, ben, bu konunun bir başka açıdan başka bir olumsuz sonucuna dikkat çekeceğim. Şimdi, bizim insanımız, milletimiz devlet ne zaman dara düşse her zaman devletine elini uzatmıştır. Bu konuda hemfikiriz değil mi? Kurtuluş Savaşı'nda bu böyle olmuştur, en son 15 Temmuzda bu böyle olmuştur. Bizim insanımız devlet ne zaman dara düşse devletine elini uzatmıştır ama şimdi insanımız, emeklimiz devletinden elini uzatmasını bekliyor, bu eli uzatmak zorundasınız değerli milletvekilleri. Korkarım ki bu eli uzatamazsanız -asıl söylemek istediğim şey bu, az önce devlete, vatana bağlılıktan bahsettim ya- insanımızın devlete, vatana bağlılık duyguları törpüleniyor; burada asıl söylemek istediğim budur.
Tabii, burada bir de şöyle bir şey var: Emeklimiz için bu iyileştirme yapılamıyor ama aynı torba yasanın içerisinde emekli cumhurbaşkanları için böyle bir iyileştirme yapılıyor. Bakın, bu ülkeye emek veren bütün cumhurbaşkanlarımızın başımızın üstünde yeri vardır, hepsine sonsuz saygı duyuyoruz, elbette ki onlar için gereken şeyler yapılmalı ama aynı torba yasa içerisinde gerçekten zor şartlar altında yaşamak zorunda kalan emeklimize reva görülen bu tabloyu da kabul etmediğimizi ifade ediyorum.
Ben bu kürsüden daha önce ifade ettim, bir kere daha ifade edeyim: Zor şartlar altında yaşamak zorunda kalan emeklimiz size bir şiir gönderiyor, üstadın dizeleriyle bu tabloyu şöyle özetliyor değerli milletvekilleri:
"Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Benim seni beklediğim kadar."
Evet, emekli sizi bekliyor, emekli sizin ona el uzatmanızı bekliyor ama bu eli sizden bir türlü göremiyor maalesef.
İkinci kıtada da size sitem olarak yine şu dizelerle cevap veriyor emekli:
"Geçti, istemem artık gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme artık, neye yarar?"
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSA MESİH ŞAHİN (Devamla) - Başkanım, toparlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
İSA MESİH ŞAHİN (Devamla) - Evet, bu uyarıyı, bu sitemi emekli size gönderiyor.
Sizlerden istirhamımız şudur: Eğer buradaki arkadaşlarımız, başta Sayın Akbaşoğlu olmak üzere -çünkü şu anda temsilen o oturuyor- bu uyarıyı, bu sitemi Sayın Cumhurbaşkanına iletebilirseniz, Sayın Cumhurbaşkanına Türkiye'de bir şeyler yanlış gidiyor diye itiraz edebilirseniz sanırım Türkiye'de bir şeyler değişebilir diye düşünüyorum.
Son olarak, emeklimizi ezen, bırakın insanca yaşamayı emeklimize nefes alma imkânı dahi tanımayan bu düzeni reddediyorum.
Değerli milletvekilleri, emeklimizin bu hâlinden sorumlu olan iktidara bu sorumluluğunu bir kere daha hatırlatıyor, bu sorumluluğu bir kere daha omuzlarınıza bırakıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)