GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bursa'da ve ülkede yaşanan ekonomik sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:71
Tarih:26.03.2025

HASAN ÖZTÜRK (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle bu gece Kadir Gecesi. Tüm İslam âleminin mübarek Kadir Gecesi'ni kutluyor; vicdanların kalibre edildiği, hakkın, iyiliğin, adaletin kalplere girdiği bir gece olmasını diliyorum.

Tarihî günlerden geçiyoruz. Tek adam ve ortaklarına, bu bir avuç saray ve kalıcı saltanat hayali kuranlara, bu hayal için milletin millî ve manevi her türlü duygularını sömürenlere, devleti siyasallaştıranlara ve sopa gibi kullananlara karşı, 19 Mart darbesine karşı iradesine, demokrasiye ve cumhuriyete sahip çıkan milletimizin "Artık yeter!" diyerek meydanları doldurmasına, Ekrem İmamoğlu'na destek için -97 yaşına kadar- halkımızın sandıklara koşan 15 milyonuna şahitlik ettiğimiz tarihî günlerdeyiz. Sarayın televizyonu TRT'nin görmediği, A Haber'in görmediği, sahibi olduğunuz medyanın görmediği, sizin görmediğiniz, görmek istemediğiniz ve duymadığınız milyonlar meydanda. Ekrem İmamoğlu'nu haksız ve hukuksuz yere tutukladınız. Ekrem İmamoğlu'nun tek bir suçu var, o da sizi yenmek, ilk yapılacak seçimde de yeneceğinin kesin olmasıdır. Sandığı kurdunuz, kaybettiniz; İstanbul'u kaybettiniz, 31 Martta kaybettiniz ve aklınızı da kaybettiniz. Şimdi, sandıkta yenemediniz, mahkeme salonlarında alt etmeye çalışıyorsunuz ancak hep birlikte hatırlayalım: İstanbul'un seçtiği Recep Tayyip Erdoğan da benzer süreci yaşadı. 12 Şubat 1998'de iddianame hazırlandı, 6 Kasım 1998'de karar kesinleşti, Belediye Başkanlığını bırakarak 26 Mart 1999'da cezaevine girdi. Kaçma şüphesiyle tutuklu yargılanmadı, mahkûmiyeti ve cezası onanana kadar görevinin başındaydı çünkü o da Ekrem İmamoğlu gibi İstanbul'un iradesiydi. Bunları yaşayan Sayın Cumhurbaşkanı unutmuş o günleri, şimdi ne yapıyor? Belediye Başkanlarımızı şafak operasyonlarıyla yüzlerce polisle gözaltına alarak itibarsızlaştırmaya çalışıyor; gizliliği olan dava dosyalarındaki iddianameleri yönettiği basına servis ederek algı operasyonlarıyla halkın gözünde suçlu göstermeye, mahkûm etmeye çalışıyor. İfadeleri daha alınmadan kara propagandayla algı operasyonları başlıyor. Maalesef, bu sıralarda oturan AKP'li vekillerin konuşmalarından anlaşılan da vekilliği bırakıp hâkimliğe başlamış, mahkûm etmişler. Nerede masumiyet karinesi? Peki, bu yargıya müdahale değil mi? Bu kanallar, bu trollerle ilgili RTÜK ne yapıyor? Bu kişilerle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ne yapıyor? Tabii ki hiç. İşte, taraflılık ve ikiyüzlülüğünüz tam da budur.

Evet, Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi biz de toplumun her şeyi görmesini istiyoruz. Bu nedenle, İmamoğlu davasının TRT aracılığıyla tüm kanallardan yayınlanarak herkes tarafından görülmesini istiyoruz. Gözaltına alınan Ekrem Başkanımızın kuvvetli şüphe ve kaçma riskiyle tutuklu yargılanmasına karar verildi. Allah aşkına, son ana kadar kumpasınızı ve yaptıklarınızı şehir şehir gezerek halka anlatan 15,5 milyonun iradesi Ekrem İmamoğlu mu ülkesinden kaçacak? Neden kaçacak? Sizin kötülüğünüzden mi kaçacak? Kaçanları sizler de bizler de çok iyi biliyoruz. Ekrem İmamoğlu kaçmaz; suçu olmayan, kendini bilen asla kaçmaz çünkü onun milletine sözü var: "Her şey çok güzel olacak." (CHP sıralarından alkışlar) Siz, Ekrem İmamoğlu'nu değil ona inanan on milyonları hapsetmeye kalktınız.

Dün 7'nci gündü, Saraçhane'yi hiç izlediniz mi? Orada sadece Cumhuriyet Halk Partililer yok; orada her partiden, her kesimden halk var, halk. Halktan ortak bir ses yükseliyor: "Hak, hukuk ve adalet." ve "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir." diyor, duyuyor musunuz. Bunların sorumlusu sadece sizin kötü yönetiminiz. "Halkın isyanı neye?" diye düşüneceğinize halkı susturmaya, olanı biteni gizlemeye ve sindirmeye çalışıyorsunuz.

Burada bir parantez de tutuklanan gençlere açmak istiyorum. İki dakikalık duruşmalarla, ceplerinden sadece AKBİL çıkan 19-20 yaşında, İstanbul'da, Bursa'da, Türkiye'de çocuklarımız anayasal haklarını kullandıkları için tutuklanıyor, nefretle dövülüyor; ana-baba evlatları onlar sizin evlatlarınız gibi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

HASAN ÖZTÜRK (Devamla) - Belki okuldan çıkıp eyleme uğradılar, belki annelerine bile haber vermediler. Siz gençlikten korktunuz, "Her şey çok güzel olacak." diyen Berkay'ı bile tutukladınız. Yazıklar olsun bu emirleri verenlere!

Bugün, Bursa ve ülkemizdeki ekonomik sorunlarla ilgili gündem dışı söz aldım ancak malum yaşananlar sonunda Bursalıları da isyan ettirdi. Akademik odalarımızın, RUMELİSİAD'ın, iş insanlarımızın hazırladığı dosyalardan bahsedecektim. Ancak bunların hepsinin önündeki en büyük engel, ülkenin bir kişinin yönetimine teslimidir ve o kişinin saltanat hayalidir. 19 Mart sadece bir siyasi değil ekonomik bir darbe olarak tarihe geçmiştir, maliyeti 1 trilyonu bulmuştur. Bunun bedelini de halk ödeyecektir. Adalet terazisini bozdunuz, ekonomiyi allak bullak ettiniz. Sayın Şimşek "Asgari ücrete zam yapmayacağım." demiş. Acaba enflasyon rakamlarını toplamayı mı bilmiyor yoksa toplama mı bilmiyor yoksa çaresi mi yok? Çare var, çare erken seçim. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)