Konu: | Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 70 |
Tarih: | 25.03.2025 |
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, gecenin üçü, üçü de geçti. Ne yapıyoruz burada? Kanun yapmaya çalışıyoruz. Peki, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu saatlerde, bu kadar özveriyle kanun yapmaya çalışırken bu Meclisin, bu milletvekillerinin itibarı ne durumda? Bakınız, lütfen iyi dinleyiniz. Ben bugün yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum: Bugün Meclise gelirken yollar kapatılmış, polis tarafından kapatılmış ve "Biz Meclise gidiyoruz." dediğimizde "Hayır, geçemezsiniz; böyle talimat geldi, milletvekili dâhil hiç kimse geçemez." Peki, milletvekili, eylemci mi? Değil. Terörist mi? Değil. Nereye gidiyor? Yasa yapmaya Türkiye Büyük Millet Meclisine gidiyor. Peki, polis bu yetkiyi nasıl alıyor, kimden alıyor? Ben bu şekilde polisle konuşurken 2 de iktidar partisi milletvekili arkadaşım geldi. Aynı cevap onlara da; benden önce, bizden önce gelen milletvekillerine de aynı cevap. Ve o arkadaşlarım "Peki." deyip uyup geçmişler, biz orada 3 milletvekili geçebilmek için yarım saat bekledik, sonra İçişleri Bakanı arandı ve izin çıktı. Daha kötüsü ne biliyor musunuz? Bakın arkadaşlar, sizlerin de başına geliyor bu, Meclis Koruma Daire Başkanı oraya geldi, polis memuruna diyor ki: "Arkadaşlar, ben Türkiye Büyük Millet Meclisi Koruma Daire Başkanıyım, milletvekillerini almaya geldim, açın bu yolu." Bunu söyleyen, Emniyet Müdürü. Karşısındaki polis memuru "Açamam." diyor. Ya, Emniyetteki hiyerarşiyi de bitirdiniz her yerde olduğu gibi, devletteki hiyerarşiyi bitirdiniz. Peki, neyin kanununu yapıyorsunuz, hangi itibarınızla kanun yapıyorsunuz Parlamentoya giremeyen, Meclise gelemeyen bir milletvekili olarak? Sizler 15 Temmuz hain darbe girişiminde bile Meclise geldiniz, bu Meclisi ayakta tutmaya çalıştınız ama bugün sıkıyönetim mi var burada? Bu ülkede sıkıyönetim var da bizim mi haberimiz yok? Milletvekili nasıl Meclise giremiyor? Kim veriyor bu talimatı? Böyle bir hukuksuzluk olur mu? Buradan Cumhurbaşkanına sesleniyorum, İçişleri Bakanına sesleniyorum: Milletvekilinin itibarını yerle bir edersen demokrasi olmaz. Milletvekili halkın temsilcisidir. Eğer bir ülkede demokrasi yoksa o ülke bitmiş demektir, sen o zaman muz cumhuriyetini yönetirsin ülkeyi değil.
Arkadaşlar, hepimiz, hep birlikte bu Meclisin itibarına sahip çıkacağız. Eğer o taktığınız rozetin, giydiğiniz o ceketin itibarını koruyamazsanız bırakın, milletvekilliği falan yapmayın; bırakın, yoktan yere maaş almayın; bırakın, bu milletin temsilcisiyim diye bu Parlamentoda görev yapmayın, böyle şey olmaz! Herkes bu Meclisin itibarını korumak zorunda. Bakın, orada ne yazıyor? "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." yazıyor. O zaman sizler milletvekilleri olarak, milletin temsilcileri olarak yetkinizin, gücünüzün, sorumluluğunuzun mutlak surette bilincinde olmanız lazım. Şahsınızın itibarı önemli olmayabilir ama o elbiseyi, o ceketi, o milletvekilliği sıfatını sizler koruyamazsanız o zaman demokrasinin bir anlamı kalmaz, hiçbir şeyin anlamı kalmaz.
Son olarak bir şey daha söylemek istiyorum: Maalesef, son dönemde yeni bir ihanet açılım süreci başladı. Bu süreçle beraber yeni bir moda oldu, PKK terör örgütünün paçavraları ülkemizde dalgalanmaya başladı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Bakınız, altını çizerek söylüyorum: PKK terör örgütünün paçavraları ülkemizde dalgalanmaya başladı. Bu ülkede ay yıldızlı Türk Bayrağı'nın dışında dalgalanan her bayrak paçavradır, pa-çav-ra-dır, nokta! (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Bunu herkes böyle bilecek, herkes ama herkes ayağını denk alacak! Bu milletin sinir uçlarıyla hiç kimse daha fazla oynamasın. Herkes ayağını denk alsın, herkes aklını başına alsın!
Tüm Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)