Konu: | Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 70 |
Tarih: | 25.03.2025 |
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkanım, teşekkür ederiz.
Görüşülmekte olan teklif, Gençlik ve Spor Kanunu başlığıyla başlıyor çünkü 1'inci maddesinde gençlik ve sporla ilgili olarak 6 Şubat 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılan düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptali nedeniyle yapılan düzenlemeden dolayı kanun bu ismi alıyor. Bu düzenlemenin özüne baktığımızda olimpiyatlara sporcu yetiştirmek üzere birtakım finansal yetkilerin Bakanlığa verildiğini görüyoruz. 2021 tarihinde verilen bu yetkinin hemen ardından 2024 Olimpiyatları'na gittiğimizde ise sıfır altın madalyayla ve toplamda 8 madalyayla da cumhuriyet tarihinin en başarısız olimpiyatlarının fotoğrafını görüyoruz. Kırk yıl sonra Türkiye ilk defa olimpiyatlarda bir altın madalya kazanamadı. 1960 Roma Olimpiyatları en başarılı olimpiyatlarımız iken 2024 Paris Olimpiyatları'nın en başarısız olimpiyatlar olması üzerinde şüphesiz AK PARTİ'li arkadaşların bir tefekkürüne ihtiyaç var. Birçok konuda yapılan önemli altyapı yatırımlarıyla her zaman övünülüyor, dünyanın en büyük adliyesi yapılıyor ama içerisinde adalet yok, dünyanın en büyük havalimanı yapılıyor ama yine dünyadaki örneklerine göre en pahalı biletlerle uçuş yapılamıyor burada âdeta. Eğitim, kültür, aile ve diğer değer alanlarında olduğu gibi, gençlik alanında da yirmi iki yılın muhasebesini yaptığımızda kocaman bir başarısızlıkla karşı karşıyayız. Cumhuriyet tarihi boyunca 4 kere spor şûrası yapılmış; 1990-97, 2001 ve son olarak 2019. 2019 Spor Şûrası'ndan sonra 83 maddelik bir eylem planı açıklanmış ancak biz Gençlik ve Spor Bakanlığının ne 2023 ne 2024 eylem planlarında yani 2019-2023 ve 2024-28 eylem planlarında bu spor şûrasının sonuçlarına ilişkin bir muhasebe göremiyoruz. Sayın Bakana sorarsak "Federasyonlar suçlu." Son yapılan olimpiyatlardan sonra Sayın Osman Aşkın Bak'ın "Federasyonlardan hesap soracağız." açıklaması hatırımızda. Altı ay geçti, zaten bir hesap sorulmasını beklemiyorduk ama federasyonlardan hesabın nasıl sorulacağını da merak ediyoruz. Bugün hangi spor federasyonu kendi yönetim kurulu listesini kendi tabanıyla istişare içerisinde yapıyor? Paralimpikten tutun Herkes İçin Spor Federasyonu'na, eskrimden tutun futbola kadar spor yöneticilerinin dörtte 3'ü ya AK PARTİ'li siyasetçilerden ya da AK PARTİ'li bürokratlardan oluşuyor. Hiçbir spor federasyon yönetiminin kendi iç dinamikleriyle oluşmadığı bir dönemde siz spor yöneticilerinden, federasyon yöneticilerinden neyin hesabını soracaksınız? Sayın Osman Aşkın Bak'a bir soru önergesiyle bunu sormuş idik "Federasyonlardan hangi kriterlerle neyin hesabını soracaksınız? Bir hesap sordu iseniz bunu kamuoyuyla paylaşacak mısınız?" diye; maalesef, bugün itibarıyla soru önergesine cevap verilmediği gibi bu konunun da üstünün örtüldüğünü görüyoruz. Arkadaşlar, cumhuriyet tarihinin en başarısız olimpiyat sonuçlarının bir muhasebesini yapmanızı sizden bekliyoruz.
Şüphesiz, federasyonlardaki liyakatsiz, nepotizme açık ve tamamen siyaset ve Külliye bürokrasisi tarafından belirlenen yönetimlerin yanında diğer bir önemli sorunumuz da sahadaki altyapı yatırımlarıdır. Arkadaşlar, sizi basit bir muhasebeye davet ediyorum: 3,5 milyon Türk'ten her yıl dünya çapında 5 sporcu çıkartan Alman spor sistemi ile 85 milyon Türk'ten yılda değil, on yılda bir dünya çapında 1 oyuncu çıkartamayan Türk spor sistemi arasındaki fark nedir? Aynı memleketin aynı evlatlarından Avrupa her yıl onlarca şampiyon, onlarca önemli sporcu, futbolcu çıkartıyorken biz neden bu gençlerin kıymetini bilmiyoruz?
Bunda da önemli bir başlık şüphesiz spor yatırımlarındaki problem. Bugün, Anadolu'ya yayılmış; mahallelerde, liselerde, amatör sporlarda gençlikte gerçek anlamda yetenek avcılığı yapacak ve onlara yeteneklerini ortaya koyacak bir yatırım ağından bahsedemeyiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MEHMET EMİN EKMEN (Devamla) - Bu vesileyle, bu yılın bütçe görüşmelerinde seçim bölgem Mersin'le ilgili olarak Gençlik ve Spor Bakanına sorduğum bir soruyu bir kere daha tekrarlamak istiyorum: Arkadaşlar, Türkiye'nin en büyük 11'inci nüfusuna sahip olan Mersin'in 2025 Yatırım Programı'nda tek bir spor yatırımı bulunmamaktadır, ne bir salon ne bir halı saha ne de başka bir husus. Özellikle batı ilçeleri dediğimiz, sürekli edebiyatı yapılan, her ilçede onlarca şehit cenazesinin bulunduğu batı ilçelerindeyse spor yatırımları tek kelimeyle Hak getire. Bu insanlar size çok ciddi şekilde oy veriyorlar, bu gençleri sadece askere gönderip şehit olmak üzere değil eğitimde, bilimde, sporda yetiştirmeniz ve sadece bu ülkeye değil dünyaya da farklı bir birey olmaları için size oy veriyorlar. Batı ilçelerinden aldığınız oyların hakkını veriniz ve buraya gerekli yatırımları yapınız diyorum.
Teşekkür ederim. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)