GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:70
Tarih:25.03.2025

CHP GRUBU ADINA GÖKÇE GÖKÇEN (İzmir) - Sayın Genel Kurul, 19 Mart darbe girişimi hepimize bazı şeyler öğretti. Gerçekler ile yalanlar arasında, halka doğru söyleyen ile kaçak güreşenler arasında fark var. Halkın karşısına çıkmak isteyen ile mahkeme arkasına sığınanlar arasında fark var. Şimdi size bazı gerçeklerden bahsedeceğim: 1994 İstanbul seçimlerinde Tayyip Erdoğan yüzde 25 oyla seçildi, "İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder." dedi. 2019 yılında Ekrem İmamoğlu yüzde 48,8 oyla -en yakın rakibine karşı önce 13 bin fark atarak- seçildi; yediremediniz, iptal ettirdiniz. Sonra 2019'da 23 Haziranda 806 bin farkla geldi; yediremediniz, karşısına bütün devlet imkânlarını seferber ettiniz. Bu sefer Ekrem İmamoğlu yüzde 25'le değil, yüzde 30'la değil, yüzde 40'la değil, yüzde 51,14 oyla rakibi Erdoğan'a 1 milyon fark atarak seçildi, 1 milyon fark atarak. (CHP sıralarından alkışlar) Tayyip Erdoğan o dönemin adaletsiz yargılamasında bile tutuksuz yargılandı, görevinin başında kaldı, bir gün bile tutuklu yargılanmadı. Yargılamanın sonucunda karar kesinleşince cezaevine gönderildi. Televizyonlarınızda itibar suikastı yaptığınız, hakkında her gün yeni yalanlar türettiğiniz Ekrem İmamoğlu, ön seçimden 15 milyon oyla çıkmış olan Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, daha yargılamasına başlanmadan şafak operasyonuyla 20 otobüs polisle gözaltına alındı, tutuklandı. Tayyip Erdoğan cezaevine girip siyasi yasak aldığında Cumhuriyet Halk Partisi demokrasi için duruş gösterdi, siyasi yasakları kaldırdı. Ekrem İmamoğlu'na bu davalar açılırken Tayyip Erdoğan "Turpun büyüğü heybede." dedi, mahkemelere talimat verdi. 15 Temmuz darbe girişiminde Hükûmetin ne söyleyeceği belliydi, herkes muhalefet ne söyleyecek diye baktı. Genel Başkanımız Özgür Özel "Meclisi açalım." dedi, geldi, o dönemki CHP Grup Başkan Vekilimiz olarak tam da burada demokrasiye sahip çıktı; AK PARTİ'li milletvekilleri alkışladı, teşekkür ettiler. Son seçimlerden 1'inci çıkmış partiye ve Cumhurbaşkanı adayına yönelik siyasi operasyonlar ve siyasi saldırılar yapılırken de bizim ne yapacağımız belli. Herkes döndü, son seçimlerin 2'nci partisi ne yapacak diye baktı. Sokaklarda, meydanlarda barışçıl gösteri hakkını kullanan, ön seçimde üye ve dayanışma sandıklarında oy kullanan 15 milyon vatandaşımız hepimizden daha iyi görüyor. Son seçimlerin 2'nci partisi demokrasi sınavından kalmıştır, darbeye ortak olmuştur. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, 19 Mart darbe girişimi, çoğunluğun azınlığa baskısı değil azınlığın çoğunluğu zorla parmaklıklar arasına zapt etme girişimidir. "Her şey çok güzel olacak." diyen gençlerin gözaltına alındığı, tutuklandığı, serbest bırakılacaklar listesinde adı olan gazetecilerin, gençlerin, foto muhabirlerin ani bir karar değişikliğiyle biraz önce arka arkaya tutuklandığı, İstanbul'da size 1 milyon fark atan İmamoğlu'nun resimleri toplansın diye ilçe başkanlıklarımıza yazı yazılırken yüzde 67'yle Cumhuriyet Halk Partisine oy vermiş olan Şişlilerin belediyesindeki kayyumun talimatıyla Atatürk resimlerinin küçültüldüğü, Erdoğan resminin asıldığı, kayyumun ilk icraatının Şişli'de kent lokantalarını kapatmak olduğu bir günü yaşıyoruz.

Sayın milletvekilleri, aramızda büyük farklar var demiştim. Bir fark da şu, Genel Başkanımız Özgür Özel şunları söyledi: "O küfrü kendi anneme edilmiş sayıyorum." dedi. "Protesto ile hakareti birbirine karıştırmak kabul edilemez. Küfretmek, hele hele aileye, anneye küfür asla kabul edilemez." dedi. Peki, Ekrem Başkanımızın eşi Dilek İmamoğlu'na günlerdir hakaret eden, iğrenç zihinlerini iğrenç dillerine yansıtanlara karşı soruyorum: Bu koltuklarda tek bir laf edebilen var mı? Yok. (CHP sıralarından alkışlar) Kadınlara edilen hakaretlere karşı bir tek söz söyleyemediniz çünkü o hakaretleri siz ettiriyorsunuz. Sokaklarda sesini yükselten genç arkadaşlarım, her gün ayrımcılığa uğrayan kadınlar, gökkuşağını bile yasaklayanlara karşı başı dik ve onurlu şekilde mücadele eden insanlar bugün hepsi meydanlarda "kurtuluş yok tek başına" diyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

GÖKÇE GÖKÇEN (Devamla) - Bugün onlarca kişiyi gözaltına alsınlar, zorla tutuklamaya sevk etsinler, hakkımızda yalanlar söylesinler; biliniz ki hakikat çok güçlüdür. Hakikat milyonlar olur, meydanları doldurur; hakikat 15 milyon olur, sandıkları doldurur. Hakikat, çocukların Selçuk'ta, Kartalkaya'da yanarak öldüğü bir yeri çocukların güldüğü bir Türkiye yapma özlemiyle görünür. Hakikat, bir çocuğun üzülme diye resim yaptığı Ekrem İmamoğlu olur. Ekrem İmamoğlu'nu Silivri'ye gönderirsiniz, karşınıza her yerde milyonlarca İmamoğlu çıkar. Sanmayın ki bu birkaç günlük bir itirazdır; sanmayın ki bu bıkılacak, susulacak, razı olunacak bir haksızlıktır. İnsanların güler yüzüne, o resimleri Ekrem amcalarına çizen çocukların tertemiz kalbine, tekerlekli sandalyeleriyle oy kullanmaya giden bilge amcalarımızın, teyzelerimizin sabrına, dirayetine, sabrımıza, disiplinimize yenileceksiniz.

Buradan Berkay'a sesleniyorum: Her şey çok güzel olacak. (CHP sıralarından alkışlar)