| Konu: | Siber Güvenlik Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 12.03.2025 |
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Teşekkür ediyoruz.
Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; öncelikle bir konuya açıklık getirmek istiyorum; gün içerisindeki tartışmalar ve İYİ Parti Grubu adına araştırma önergemizle ilgili konuşmalarda bahsi geçti, savcılık ve suç duyurusu meselesi.
Ben, İYİ Parti Bursa İl Başkanıydım, 2022 yılında, yine bir mübarek ramazanda "Belediye paralarıyla parti iftarları veriliyor, logolar bile basılıyor." diye konuyu gündeme getirdik ve 14 Mayıs -teşekkür ediyorum Başkanım- 2022'de Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına bizzat hukukçularımızla gittik ve dedik ki: Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş hakkında 5216 sayılı Büyükşehir Kanunu'nun 7'nci maddesindeki görev, yetki ve sorumluluklarının dışına çıkma ve bu sebeple 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 71'inci maddesinden, net kamu zararı oluşturduğundan dolayı suç duyurusunda bulunduk. Kaç yıl oldu? Üç yıl. Üç yıldır bu suç duyurumuzla ilgili daha hiçbir şey yok. Tabii, o yüzden her şey hukuka gitsin istiyorsunuz değil mi? Sıkıntı yok, cuma günü gideceğim.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Süresi var, iki yıl.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; hepimiz duyduk değil mi? Almanya, Türklere, Afganlara ve Suriyelilere tüm kapıları kapattı. 3 partiden oluşan yeni Hükûmet anlaştı ve artık kaçaklar ülkeye sokulmayacak, iltica hakkı olan bile sınırdan çevrilecek. Kaçak gelen Türkler, Afganlar ve Suriyeliler daha sık olarak uçaklarla iade edilecek, polise de kaçakları gözaltına alma yetkisi verildi. Ayrıca, hiçbir kaçağa nakit yardım ödemesi yapılmayacak, bunlar ailesini de yanında getiremeyecek.
Kısacası, gücü kuvveti yerinde Almanya bile düzensiz göçü tamamen durdurma kararı aldı; biz ise hâlâ sığınmacı yükünü taşımakta ısrar ediyoruz. Acaba neden? Neden hâlen daha kendi vatandaşımızın refahını, güvenliğini hiçe sayıyoruz? Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri sınırlara duvar örerken, sığınmacıları hızla sınır dışı ederken Türkiye neden bu insanları barındırmaya ve onlara kaynak aktarmaya devam ediyor? Ülkemizde milyonlarca sığınmacı varken, ekonomimiz zor durumdayken, işsizlik yüksekken, sosyal yardımlar yetmezken biz neden hâlâ sınırsız kabul politikası izliyoruz?
Bakın Almanya'nın aldığı yeni önlemlere; kaçak gelenleri sınırda geri çeviriyor, sığınma hakkı olanları bile ülkeye almıyor, kaçak göçü önlemek için polis salahiyetlerini artırıyor, sınır dışı uçuşlarını hızlandırıyor, aile birleşimini kaldırıyor, sığınmacılara nakit yardımını kaldırıyor.
Peki, biz ne yapıyoruz? Tam tersini. Biz sığınmacılara vatandaşlık veriyor, sosyal yardımları artırıyor, entegrasyonu için çaba sarf ediyoruz. Türkiye artık bir karar vermelidir. Sığınmacı politikamızı Almanya gibi sıkılaştırmalı, sınır güvenliğimizi artırmalı, kaçak göçü tamamen durdurmalı ve mevcut sığınmacı yükünü azaltacak adımları atmalıyız. Aksi takdirde, hem ekonomik hem de sosyal yapımız telafisi imkânsız bir çöküşe sürüklenecek ve ne yazık ki son pişmanlık fayda vermeyecektir.
Heyeti saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)