| Konu: | Siber Güvenlik Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 12.03.2025 |
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ'li vekillere sormak isterim: Polis devletini aştık, artık devlet eliyle hackerlık mı yapmak istiyorsunuz? Şu yasa nedir arkadaşlar?
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Bağırmadan konuş! Bağırma! Bağırma!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Siber Güvenlik Yasa Teklifi nedir ya? Hâkime sormaksızın insanların verilerine el koyma, arama, kopyalama yetkisi veriyorsunuz; Siber Güvenlik Başkanlığına, Kurula çok geniş bir yetki tanıyorsunuz. "Siber uzayda faaliyet yapacak." deniliyor. "Kritik altyapı" "kritik kamu hizmeti" kavramları getiriyorsunuz; bunlar yoruma son derece açık. Sınırsız bir yetki getiriyorsunuz bir kurula; denetimi yok. Böyle bir şey olur mu? Demokrasinin neresinde var bu? Siyasi ağırlıklı bir kurul oluşturuyorsunuz, yandaşları dolduruyorsunuz.
Benden önce de burada birçok milletvekili bir kitabı hatırlattı size, bir yazarı hatırlattı. Bu yasa teklifi, evet, "1984" kitabını hatırlatıyor. George Orwell 1949'da ne yapmıştı? Kendisi eski, ünlü bir yazardır, biliyorsunuz; demokrat sosyalisttir ve bir sosyalist olmasına rağmen sosyalist ülkelerdeki aşırı katı yönetimleri de Stalinizmi de eleştiren bir insandır, hakkaniyetli bir insandır. "1984" kitabını yazdı ve herkes ona "Ya, George 1984'te bu kadar da bir devlet zorbalığı olacak mı? Ya, çok abartıyorsun." dedi ama ona benzer hadiseler oldu. George Orwell doğruyu görmüştü. Hele ki George Orwell 2025 Türkiyesini görseydi ne derdi biliyor musunuz arkadaşlar? "Ya, Erdoğan'ın Türkiyesini vallahi ben de hayal edemezdim. Bu nasıl bir baskı, bu nasıl bir zorbalık, bu nasıl bir faşizm?" derdi. Nedir ya, bu nedir arkadaşlar? Resmen devlet eliyle hackerlık yapmak istiyorsunuz, insanların verisine çökmek istiyorsunuz; hangi hukukta var bu? Kişisel Verileri Koruma Kanunu'nu ayaklar altına alıyorsunuz, Anayasa'yı ayaklar altına alıyorsunuz, geniş veri toplama ve işlem kapasitesini yorumlayan birtakım yetkiler veriyorsunuz bu kuruma ve ondan sonra da birçok muafiyet yetkisi veriyorsunuz.
Şimdi, bakın, yargıyı muhaliflerin üzerinde bir sopa olarak kullanmak için bunu yapıyorsunuz ama şunu unutmayın: Bakın, zamanında da başkaları yargıyı sizin üzerinizde sopa olarak kullanmıştı, ben ona da karşı çıkmıştım; 367 krizi yaşanmıştı bu Mecliste, vallahi o zaman 367 krizine de karşı çıkmıştım. Şu anda başkaları üzerinde, işte Sayın İmamoğlu, bizim belediye başkanlarımız, tüm düşünce insanları, gazeteciler, yazarlar ve hatta Vedat Milor üstünde bile Demokles'in kılıcını dolaştırıyorsunuz, "Kelleni alırım." diyorsunuz. Ya, arkadaşlar, aranızda tek bir hakkaniyetli insan yok mu? Vallahi, size sorarım: Böylesine zorba uygulamalar, böylesine zorba yasa teklifleri... Tek birinizin vicdanı sızlamıyor mu arkadaşlar? Bakın, aranızdan birisinin vicdanı sızladı, sağ olsun -saygıyla anıyorum- Sayın Mustafa Yeneroğlu içinizneydi, vicdanı sızladı ve bu antidemokratik tutumu protesto ederek ayrıldı aranızdan. İkinci bir kişi yok mu diye size soruyorum, ikinci bir kişi yok mu?
Bakın, George Orwell'ın bir başka kitabı da var, 1945'te yazmış, "Hayvan Çiftliği"; okudunuz mu arkadaşlar? Vallahi, ben kaç kez okudum biliyor musunuz? Çok değerli bir kitap, müthiş bir kitap; özgürlükçü bir insan, idealist bir insan, gerçekten George Orwell değerli bir insan. İşte, sizin gibi yönetimlerde, baskı ve zorbalığın olduğu yönetimlerde neler olabileceğini orada anlatıyor. Birtakım ideallerle "demokrasi" "hukuk" "AB uyum yasaları" diyerek gelenlerin daha sonra nasıl katı bir yönetim, nasıl bir faşizm uyguladığını çeşitli mesellerle anlatıyor orada; çok önemli, çok değerli arkadaşlar; okumanızı tavsiye ederim. Vallahi ben "Hayvan Çiftliği"ni okuduğum zaman kimi hatırlıyorum biliyor musunuz, sizin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu, tamamlayın lütfen ve Genel Kurula hitap edin.
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Şahsileştirmeyelim, genel olarak hitap edin, bunu yapmayalım.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ama bütün bu uygulamaları yapan sizsiniz, AK PARTİ iktidarı yapıyor.
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Şahsileştirmeyelim!
BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu, lütfen Genel Kurula hitap edin.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Bakın, burada muhalefet olarak biz karşı çıkıyoruz.
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Değerli vekillerimiz üzerinden yürümeyelim! Şahsileşmeyelim!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ya AK PARTİ ve MHP yapıyor bu uygulamaları, kime sesleneceğim? Bak, muhalefet zaten ha bire yoklama istiyor ve durdurmaya çalışıyor.
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Havaya seslen!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Bağırma oradan Bahadır Yenişehirlioğlu!
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Şahsileştirme o zaman!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Sabredeceksin! Bizim dediklerimize sabredeceksin burada, tamam mı? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Şahsileştirme! "Şu var mı aranızda?" "Bu var mı aranızda?" Niye bize sorup duruyorsun?
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Sabredeceksin! Benim bütün söylediklerim doğru!
BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu, lütfen Genel Kurula hitap edin.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Sen antidemokratik uygulamaları terk edeceksin!
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Şahsileştirme!
BAŞKAN - Sayın Yenişehirlioğlu, lütfen...
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Sabredeceksin!
BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu, lütfen, şahıslarla değil, konuya ilişkin konuşun; lütfen, Genel Kurula hitap edin.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - İşte, zorba ruhunuzun yansıması buradan geliyor.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Bağırmadan konuşun.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ben tüm örneklerle en güzel bir şekilde eleştiriyorum sizi. Söylediklerimde tek bir yanlışlık yok. Okumadıysanız George Orwel'i bir okuyun, ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz. Birtakım idealist düşüncelerle iktidara gelip ondan sonra hukukun beline kazmayı vurmanın ne olduğunu göreceksiniz.
Teşekkür ediyorum.