| Konu: | Sanayici ve iş insanlarının sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 11.03.2025 |
ŞEREF ARPACI (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Suriye'de Alevilere yönelik katliamı kınayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Türkiye ekonomisi derin bir krizin içinde, başta emekliler ve sabit ücretle çalışanlar olmak üzere toplumun her kesimi, son üç senelik süreçte yapılan hatalar sebebiyle hiperenflasyon, stagflasyon, skimpflasyon gibi kanser hâlini almış enflasyonun her çeşidiyle tanışmak zorunda kaldı. Enflasyonla mücadele için Mehmet Şimşek ve ekibi sıkı para politikalarıyla tabiri caizse Türk ekonomisine kemoterapi uygulayarak enflasyonla mücadele ediyor. Ama baz etkisiyle, ama uygulanan politikalarla enflasyonda az da olsa düşüş var fakat vücut bu kemoterapi tedavisine artık dayanamıyor. Tümör yani enflasyon küçüldü fakat aynı zamanda nabız düştü, solunum yetmezliği var, kaslar eriyor, vücudu yani Türkiye ekonomisini ayakta tutan sanayici, ihracatçı, çiftçi, esnaf kötü durumda; Türkiye ekonomisi bir türlü yoğun bakımdan çıkamıyor, hem enflasyonla mücadelede istenilen sonuç alınamıyor hem de dinamikler artık iflas noktasında. Sıkı para politikası dışında başka tedavi uygulamaları yapmak zorundayız. Sıkı maliye politikası, yapısal reformlar, hukuk ve adalet sistemini geliştirmeden güven tesis edemeyiz, Türkiye ekonomisini ayağa kaldıramayız.
Peki, Hükûmet ne yapıyor, mesela Sanayi Bakanı? Diyanet İşleri Başkanlığından daha düşük bütçesiyle kafayı takmış yüksek teknoloji ürünlerine, diğer tüm sektörlere sırtını dönmüş; sanayiciyi katma değerli, verimli üretim yapmamakla suçluyor. Bugün Türkiye'nin ihracat kilogram fiyatı 1,5 dolar seviyesindeyken hazır giyim ihracatı yapan bir firmanın ortalama kilogram fiyatı 25 dolar seviyesinde. Beğenmediği tekstil sektörü bu ülkenin kadın istihdamına en büyük katkıyı sağlıyor, hem de 35 milyar dolarlık bir gelir yaratıyor ama tekstil sektörü eriyor. İstihdam kaybı resmî rakamlara göre 300 bin kişi; yatırım Mısır'a kaçıyor.
Sanayi Bakanı tekstilin de içinde olduğu 4 sektör için teşvik paketi açıkladı, teşekkür ederiz ama bir sorun var. Bu teşvik paketi sanki vermemek üzerine kurgulanmış gibi, 250 kişinin üzerinde çalışanı olan bu teşvikten yararlanamıyor. İyi de tekstil sektöründe büyük firmalar siparişi alır ve piyasadaki tüm küçük tedarikçilerinin kapasitelerini doldurur; fason dokumacılar, konfeksiyoncular, etiketçiler, nakışçılar, matbaalar, bu tedarikçiler bu sayede üretim yaparlar. Büyük firmalara teşvik vermeyip rekabet gücünü artıramazsak piyasadaki KOBİ'lere de bir faydamız olmaz.
Ayrıca, aylık çalışma günü düşen bu teşvikten yararlanamıyor. Zaten piyasalar kötü, kapasite kullanımı her ay düşüyor. Bir çalışan hasta oldu diyelim, bir ay rapor aldı, aylık çalışma gününüz düştü diye bu teşvikten yararlanamıyorsunuz, böyle teşvik olur mu! Bakanın reel sektörden ne kadar uzak olduğunun göstergesidir bu paket ve ivedilikle düzenlenip tüm firmalara verilmesi, sektördeki tüm firmalara verilmesi ve şartlarının gevşetilmesi gerekiyor.
Faiz yüzde 50'den 40'a düştü diye seviniyoruz. İyi de bu düşüşü reeskont kredilerine hâlâ yansıtmadılar. EXIMBANK kredileri peşin faiz ödemeli, hâlâ 30 seviyesinde yani aslında yüzde 38. Döviz hâlâ baskılanıyor, faiz, enflasyon, döviz denkleminde kaybeden ihracatçı oldu. Bu politika devam edecekse yüzde 25 döviz bozdurma zorunluluğu kalkmalı, ihracat bedelinin tamamını bozduranlara verilen prim en az yüzde 5 olmalıdır.
Bu ülkedeki temel problem, mevcut yönetimin, kolay yoldan para kazanan sermaye ile ömrünü sanayicilikle geçirmiş, birikimini yapmış insanları birbirine karıştırmasıdır. Rekabetçi olmak verimli üretim kadar ekosistemle de alakalıdır. Şimdi size soruyorum: Rakipleriniz yüzde 2-3 faizle on yıl vadeli kredilerle borçlanırken, Uzak Doğulu şirketler ham maddeye en az yüzde 30 daha ucuz ulaşabilirken, eğitim sistemindeki çarpıklıklar yüzünden insan kaynaklarımız bu kadar sınırlıyken...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞEREF ARPACI (Devamla) - Bir dakika daha rica ediyorum Başkan.
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Arpacı.
ŞEREF ARPACI (Devamla) - ...bu ülkede servet transferiyle kolay yoldan para kazanmanın çok fazla yolu varken, ülkenin kaynakları damatlara, yandaşlara aktarılırken ve en acısı iş insanlarını temsil eden TÜSİAD Başkanları çok da haklı konuşmalarından dolayı gözaltına alınıp yurt dışına çıkış yasağı getirilirken biz nasıl dünyayla rekabet edip varlığımızı sürdürelim ve neden yüksek teknoloji ürünler üretecek fabrikalara yatırım yapalım? Bu tablonun sorumlusu Erdoğan ve AKP iktidarıdır. İktidara geldiğimizde üretimi teşvik eden, sanayiciyi destekleyen, Türkiye'yi yeniden üreten bir ülke hâline getirecek politikaları hayata geçireceğiz. Bu ülkede sivil toplum, akademi, iş insanları konuşacak, eleştirecek. Biz "Sus!" dediğinizde susmayacak, "Otur!" dediğinizde oturmayacağız. Türkiye'nin geleceğini korkuyla değil adaletle inşa edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞEREF ARPACI (Denizli) - CHP iktidarında göreceksiniz her şey çok güzel olacak. (CHP sıralarından alkışlar)