Konu: | Siber Güvenlik Kanunu Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 63 |
Tarih: | 05.03.2025 |
ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Ben, öncelikle Genel Kurulu ve değerli halklarımızı saygıyla selamlıyorum.
Yine ne yazık ki temel hak ve özgürlükleri tamamen ortadan kaldırmayı amaçlayan yeni bir yasa teklifiyle karşı karşıyayız. Anayasa'ya birçok bakımdan aykırılıklar içeren, cari kanunlarla çelişmeye kadar geniş bir hukuksuzluğu içeren yeni bir teklif daha önümüze getirildi. Bakın, kanun teklifinin kendisi zaten birçok bakımdan bütün metin boyunca Anayasa'yı ihlal ediyor. Öyle ki 1982 Anayasası'nın dahi uygulamadığı siyaset ve hukuk sisteminde düzenlenecek bir kanun ancak bu kadar ölçüsüz olabilirdi. Bir başka ifadeyle, eldeki teklif Anayasa’nın olmadığı bir düşünce dünyasının ürünüdür, bir soyutlamanın görüntüye kavuşmuş hâlidir. Sadece teklifin 7'nci maddesi Anayasa’nın birçok ilkesini ihlal etmektedir. Anayasa’nın 2'nci maddesinde yer alan "hukuki güvenlik ve belirlilik" ilkesi bu teklifle yine ihlal edilmektedir. Temel hak ve hürriyetlere ilişkin ilkeleri belirleyen 13'üncü madde de yine açıkça ihlal edilmekte, özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin güvenliğine âdeta meydan okunmaktadır. Bu hakların özüne zarar verecek bir düzenlemedir bu teklif. Kişisel verilerin korunmasını isteme hakkını ifade eden Anayasa’nın 20'nci maddesi dahi yok sayılıyor, ortadan kaldırılıyor. Bakın, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkımız Anayasa’nın 20'nci maddesinde güvence altına alınmış ancak bu hak dahi yine bu teklifle ortadan ölçüsüz bir şekilde kaldırılıyor, bu hakka açık bir saldırı gerçekleştiriliyor.
Yine, buraya dikkat çekmek istiyorum: Siber Güvenlik Kanunu Teklifi'nde mülkiyet hakkına dahi saldırı yapılmaktadır. Yurttaşların serbest ticaret ve mülkiyet hakkına ilişkin, tasarruf hakkına yönelik açık bir saldırı gerçekleştirilmektedir. Teklif sadece Anayasa'ya aykırı değildir, yine mevcut kanunlarla da birçok çelişki barındırmaktadır, Türk Ceza Kanunu'na ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na da açık aykırılıklar teşkil etmektedir.
Değerli milletvekilleri, hukuk düzeni kendi içinde tutarlı bir bütünlük oluşturmak zorundadır. Biz buna "hukukun bütünlüğü ilkesi" demekteyiz. Bu bütünlüğe tutarlı uygulamalarla kanunun bütünlüğünü de dikkate alarak birbirini tamamlayan yerden yaklaşmak zorundayız. Bu sebeple, getirilen kanun teklifleri cari kanunlara uygun olmak zorundadır. Türk Ceza Kanunu'nun 243/(1) maddesi bilişim sistemlerine hukuka aykırı şekilde girmeyi ve orada kalmayı zaten suç olarak tanımlamıştır. Aynı madde suçun istisnası durumunda ise hukuka uygun olma şartını getirmiştir. Dikkat edelim buraya, kanuna uygunluktan söz etmiyoruz, hukuka uygunluk istisnasından bahsediyoruz. Yani hukuki ilke, norm ve teamüllere aykırı olarak bilişim sistemlerinde veri toplayan herkes Türk Ceza Kanunu'nun 243'üncü maddesi bağlamında suç işlemiş olacaktır.
Peki, getirilen kanunla oluşturulacak Başkanlık hukuka uygunluk kriterlerini taşıyor mu? Kesinlikle taşımıyor. Anayasa'ya aykırı kurulacak hiçbir yapı, iş, işlem, eylem hukuka uygun değildir, olmayacaktır. O hâlde şunu açıkça ifade etmemiz gerekiyor: Siber Güvenlik Başkanlığı hukuka aykırı bir şekilde inşa ediliyor. Bu sebeple, hukuka aykırı kanun teklifine göre yapılacak her türlü iş ve işlem Türk Ceza Kanunu'nun 243'üncü maddesi bağlamında suç teşkil etmiş olacaktır.
Altını çizerek söylüyorum, bu Meclis, şu anda kendi eliyle yeni bir suç örgütü oluşturuyor. Bu yapıya insanların her türlü kişisel verisi üzerinde hukuk dışı yollarla her türlü tasarrufta bulunma hakkı getirilmektedir. Oysa hukuk düzeni suçları objektif kriterlerle tespit etmek, onları sınıflandırmak ve gerçek suçluları yaptırıma bağlamak için vardır. Bütün bu mekanizma, hukuk ilkelerini merkeze alarak işlemek zorundadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Uçar, lütfen tamamlayın.
ZÜLKÜF UÇAR (Devamla) - Sağ olun Başkanım.
Öte yandan, teklifin 7'nci maddesi Kişisel Verileri Koruma Kanunu'yla da açık aykırılıklar, çelişkiler barındırıyor. Kişisel verilerin işlenmesi açıklık şartına Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda bağlanmıştır. Buna göre, kişisel verilerin işlenmesine dair açık, somut ve kesin kriterler olmadıkça ele geçirilen her veri hukuka aykırı nitelikte olacaktır ama burası, bu Meclis her seferinde yeni bir aykırılığı, yeni bir Anayasa tanımazlığı karşımıza getirmeye devam ediyor.
Hukukun amacı ve kanunun, kanun yapmanın dayanağı yeni suçları teşvik etmek değildir, yurttaşların hukuki güvenini zedelemek değildir, toplumsal özgürlüğü kısıtlamak değildir; hukukun tek bir meşru amacı vardır, o da toplumsal ve bireysel özgürlüklerin temini, korunması ve geliştirilmesidir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)