GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Siber Güvenlik Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:62
Tarih:04.03.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA MEHMET KARAMAN (Samsun) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri ve aziz milletimizin kıymetli evlatları; sizleri hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.

Ramazan ayının da ülkemize ve tüm insanlığa huzur ve barış getirmesini Rabb'imizden niyaz ediyorum.

Yine, 27 Şubat 2011'de Hakk'a yürüyen millî görüş hareketimizin lideri, kurucusu, Saadet Partimizin Genel Başkanı Profesör Doktor Necmettin Erbakan Hocamızın vefatının 14'üncü yılında kendisini rahmetle anıyorum; mekânı cennet, makamı âli olsun.

Kıymetli milletvekilleri, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi hakkında söz almış bulunuyorum. Sayın milletvekilleri, Ahmed Cevdet Paşa'nın güzel bir sözü vardır: "Usul esasa mukaddemdir." Şimdi, ben bu kanun teklifinin hangi anayasa hükümlerine, uluslararası sözleşmelerin hangilerine, hangi kanunlara, hangi hukuki ilkelere aykırılığına değinmeden önce, yasama faaliyetlerindeki en sakıncalı hususa kısaca değinmek istiyorum.

Kıymetli arkadaşlar, kanun teklifi ne zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş? 10 Ocak 2025. Bu kanun teklifi neyi düzenliyor? Ülkemizin siber saldırılara karşı korunmasına yönelik düzenlemeleri, siber güvenliğin güçlendirilmesini, siber güvenliğin güçlendirilmesi için strateji ve politikaların belirlenmesini ve Siber Güvenlik Kurulunun kurulmasını. O hâlde şunu sormak istiyorum: 8 Ocak 2025'te, henüz kanun teklifi dahi Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmeden nasıl Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Siber Güvenlik Kurulu Başkanlığı kuruldu. Sayın milletvekilleri, herkes gider Mersin'e, biz gidiyoruz tersine herhâlde. Anayasa'nın 123'üncü maddesinde diyor ki: "İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir." Ama siz ne yapıyorsunuz? Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurup sonra kanun çıkarmaya çalışıyorsunuz. Yaptığınız Anayasa'mızın 123'üncü maddesine tamamen aykırıdır. Kamu kurumları kanunla kurulur.

Bakın, aziz Meclis sırf sizin yangından mal kaçırır tutumlarınız yüzünden Cumhurbaşkanı kararnameleriyle yaptığınız bu tip düzenlemeler yerine gereksiz yere mesai yapıp halkımızın asli ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kaldı; bu vebal sizin. Yine aynı tutum içerisindesiniz, sizi uyarıyoruz, bu tutumunuzdan lütfen vazgeçiniz. Bu Mecliste milletimizin her görüşten temsilcileri bulunmakta. İstişareyi burada hâkim kılmadığınız müddetçe yapılan çalışmalar vatandaşımızı kuşatıcı olmaz ve olamayacak da. 15 Ocakta yapacağınız toplantıyı 13 Ocakta, iki gün kala haber veriyorsunuz ve böyle önemli bir kanun teklifini aynı gün içinde kabul ediyorsunuz. Derdiniz istişare etmek değil yapılacak hazırlıkları perdelemektir.

Kıymetli milletvekilleri, bu kanun teklifi Meclisimizin basiretiyle engel olunmuş "etki ajanlığı" adı altında uygulanarak sansür yasasının kılık değiştirmiş bazı parçalarıdır. Madde metninde ifade etmiş olduğunuz "algı operasyonu" "veri sızıntısı" "siber olay" gibi kelimeler afili olsa da muğlaktır. Bu muğlak ifadeler Anayasa'mızda güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri de ihlal etmeye açıktır. Bu kavramların ayağı yere basmalıdır ve kanunla sınırlandırılmalıdır. Aksi hâlde Anayasa'mızın hukuk devleti ilkesini ihlal etmekte, öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerine aykırı olmaktadır. Nitekim kanun teklifinin 3'üncü maddesinde "kritik altyapı", "kritik kamu hizmeti", "siber olay" gibi soyut kavramları belirleme yetkisi kanun teklifinin 5'inci maddesinde doğrudan Başkanlığa bırakılmıştır. Ancak bu durum Anayasa'mızın da 6'ncı maddesinde "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz." hükmüne de aykırıdır. Bu düzenleme yasama yetkisini dolaylı olarak bir yürütme organına devretmektir ve kesinlikle kaldırılmalıdır çünkü yasama yetkisi aziz Meclisin tekelindedir ve Anayasa’nın 7'nci maddesine göre asla devredilemez.

Kıymetli milletvekilleri, her ne kadar Siber Güvenlik Başkanlığı kurulmuş olsa da henüz teklif durumunda olan önümüzdeki mevzuatın 6'ncı maddesi de oldukça sıkıntılıdır. Mezkur Başkanlığa neredeyse sınırsız yetki tanınmaktadır. Her türlü bilgi, belge, veri ve log kayıtları üzerinde tasarrufta bulunabiliyor hem de hâkim onayı aranmaksızın. Şimdi, Allah aşkına, bu hükmün neresini düzeltelim? Neresi doğru ki? İhlal edebileceği anayasal hükümleri tek tek saymaya sürem yetmez, bu da yetmezmiş gibi Başkanlık bu ihlalleri mahkeme kararı olmaksızın yapacak; bu uygun değil. Bu tip sınırları belli olmayan yetkiler yürütmeye verilirse vatandaşın devlete karşı temel hak ve özgürlükleri başta olmak üzere her şey keyfiyete ve gücü elinde tutanların insafına kalır. Bu durum sadece gerçek kişileri değil tüzel kişileri de tehdit etmektedir. Herhangi hukuki bir altyapısı olmadan verilmesi planlanan bu yetki hükümleri kanun metninden çıkarılmalıdır. Şimdi çıkmasa bile Anayasa Mahkemesi bunları iptal edecektir. Olan da iptal edilene kadar mağdur olanlara olacaktır. Bu yol yanlış yol diyor ve sizi bu yoldan dönmeye davet ediyoruz.

Kıymetli milletvekilleri, mevcut kanun metnindeki hâliyle Siber Güvenlik Başkanlığı âdeta Superman gibi süper güçlerle donatılmaya çalışılmaktadır. Sadece gerçek kişiler değil diğer türlü devlet ve kamu tüzel kişilikleri üzerinde de tahakküm kurulabilecek bir güce sahip olacaktır. Nitekim kendi hiyerarşik yapısında ast-üst ilişkisi olmayan kurumlara da talimat verebilecek bir yapı idareler arası çatışmaya sebep olacağı gibi kamu düzenini de sarsacaktır.

Teklif metninin 6'ncı maddesinde, elde edilen bilgi, belge, veri ve kayıtların en fazla iki yıl süreyle kullanılacak olması ve sonradan imha edilecek olması hükmü de oldukça muğlaktır. Öncelikle bu kullanım hangi amaçla ve ne şekilde yapılacaktır? Bu amacı kim belirleyecektir? Kullanıldıktan sonra ne şekilde imha edilecektir? İşte, görüyorsunuz, bu kanun metninde hep yetki var ama hiç sorumluluk yok. Bu uygulamalara itiraz yok. Zaten hukuksuz bir şekilde veri ele geçirildikten sonra siz bunu imha etseniz ne, imha etmeseniz ne? Zaten onlarca anayasal hükmü ihlal etmiş olacaksınız. Bu ihlaller de yetmiyormuş gibi, bireylerin başvuracakları itiraz denetim mekanizmaları yoktur, bu da vatandaşımızı savunmasız hâle getirmektedir. Hele ki bu ihlalleri birileri kendi amaçlarına dönük kullanmaya çalışırsa vay garibanın hâline!

Sayın milletvekilleri, kanun teklifinin 8'inci maddesinde gecikmesinde sakınca bulunan hâllerin belirlenmesi yetkisinin Başkanın yazılı emrine bırakılması açık bir şekilde Anayasa’nın 9'uncu maddesine aykırıdır. Yürütmenin atamış olduğu ve yürütmenin bir kolu olan Başkan nasıl olur da böyle bir karar verebilir? Verse bile bunu kendisini atayanların etkisinden arınmış bir şekilde verebilir mi? Bu durum hem keyfiyete hem de yasayı arkadan getirmeye sebep olacaktır. Diyelim Başkanının yazılı emriyle işlemler yürütüldü ve hâkim kırk sekiz saat içinde olumsuz bir karar verdi, ne olacak? Ben size söyleyeyim ne olacağını: Bir hiç uğruna Anayasa’nın 2, 9, 11, 13, 20, 21, 25, 26 ve 28'inci maddeleri ihlal edilmiş olacak; elde edilen verilerin de imha edilip edilmeyeceği meçhul. Yapmayın, her şey bu kadar basit değil. Yarını düşünmeden aldığınız bu kararlar, gün gelir sizin başınıza da bela olur.

Kıymetli milletvekilleri, bir diğer problemli olduğunu düşündüğümüz madde ise 16'ncı maddedir. Bu maddeyle etki ajanlığı kılıf değiştirmiştir. Bakınız, "Veri sızıntısı olmadığı hâlde..." deniyor. Kime göre, neye göre veri sızıntısı olmuyor? Yıllarca iktidar "Verileriniz güvende, hiçbir endişeniz olmasın." deyip durdu. Basın mensupları, sivil toplum kuruluşları yetkilileri ise "Veri sızıntısı olduğunu ve önlem almamız gerektiği konusunda vatandaşı uyardı." Sonuçta kim haksız çıktı? Siz haksız çıktınız. Yıldan yıla e-devlet, e-nabız verilerimiz çalınıyor, hâlâ "Yok." diyorsunuz. Açın bakın, Telegram kanallarında ücretsiz botlarla hepimizin verileri nasıl servis ediliyor.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Yeni kanuna göre bu cümleyi söylemek suç!

MEHMET KARAMAN (Devamla) - Şimdi, bu kanunla sizin aksinize bizi uyaran basın mensupları ve ilgilileri baskılamaya mı çalışıyorsunuz? Bırakın Allah aşkına, suç "Kral çıplak." diyenlerde değil verilerimizin soyup soğana çevrilmesine engel olmayanlardadır. Bunlarla uğraşacağınıza, kimin haklı sesini kısmaya gayret göstereceğinize, gerekeni yapınız ve vatandaşımızın verilerine sahip çıkmanın yollarını arayınız.

Değerli milletvekilleri, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Karaman, lütfen tamamlayın.

MEHMET KARAMAN (Devamla) - Bu kanun gelişinden hazırlanışına, esastan ve usulden ciddi sakatlıklar içermektedir; bu hâliyle de kabul etmek mümkün değildir. Gelin, bunu tüm vatandaşlarımızın yararına olacak şekilde ve çağın ihtiyaçlarının ötesinde yeniden düzenleyelim çünkü aziz Meclisimiz bunu yapmaya muktedirdir ve milletimiz de bunu hak etmektedir. Sayın Millî Savunma Komisyonu Başkanı da "Sizleri dinledik, bunların gereğini yerine getireceğiz." demişti. İnşallah Genel Kurulda bunlar düzeltilerek neticeye ulaşılır.

Sizleri saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)