GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ MUHARREM AYINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:30
Tarih:07.12.2011

İHSAN ÖZKES (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; muharrem ayının içindeyiz. Aşure mateminin 1372'nci yılındayız. Kerbelâ'da Hazreti Hüseyin ya Yezid'e biat edip onun halifeliğini kabul etmek ya da ölmek arasında bırakılmıştır. Yani Yezid, Hazreti Hüseyin'den ya biat ya da baş istemiştir. Hazreti Hüseyin, Yezid gibi melun birine biat etmektense, ölmeyi yeğlemiştir.

Hazreti Hüseyin, haksızlığa karşı dik duruşun simgesidir. Hakka ayna olmak için şehit olmuştur. Tüm zayıf ve savunmasızların sembolüdür. En zor anında bile "Üzerinde kul hakkı bulunanlar benim yanımda çarpışmasın." demiştir.

Hazreti Hüseyin muharrem ayının 10'uncu günü hunharca şehit edilmiştir. Cesedinde yüzlerce ok yarasından başka, 33 mızrak, 34 de kılıç darbesi vardı. Kerbelâ'da, çocuklar bile oklarla ve kılıçlarla öldürülmüştür. Hazreti Hüseyin dâhil, şehit edilen 72 kişinin başı kesilmiştir. Bu vahşet, organizeli olarak iktidarın muhalefete hayat hakkı tanımamasıdır. Hazreti Ali evladı planlı olarak imha edilmiştir. Yezid elindeki değnekle Hazreti Hüseyin'in dişlerini itmiş ve "Hüseyin kendisinin benden üstün olduğunu, babası Ali'nin de babam Muaviye'den üstün olduğunu iddia ediyordu, Allah bizim onlardan daha üstün olduğumuzu gösterdi." demiştir. İktidar hırsı için yüce Allah'ı kullanmayı kural hâline getiren Yezid, Hazreti Zeyneb'e "Allah'ın, senin ehlibeytini ne hâle getirdiğini görüyor musun? Onları Allah öldürdü." demiştir.

Emeviler, halkın idarecilere itaat etmekle dinen yükümlü olduklarını anlatıyorlar, icraatları nedeniyle yöneticilere günah yazılmayacağını ve ahirette yargılanmayacağını inanç olarak yayıyorlardı. Böylece Allah, kitap, hilafet adına adam öldürmeyi meşrulaştırdılar. Emeviler, Kerbelâ hadisesini Allah'ın yaptığını söylüyorlardı, iktidarı Hak, karşıtlarını ise din dışı ilan ediyorlardı. Din ile bağdaşmayan icraatlarını Allah'ın takdiri olarak gösterip bunun faturasını da Allah'a kesme düşüncesi iktidarın belli başlı din politikasıydı.

Dindarlık adına Yezid'in vahşetlerine sessiz kalanlar, haksızlık karşısında susanlar dilsiz şeytandırlar. Hazreti Hüseyin ve yanındakileri Kerbelâ'da hunharca şehit ettiren "Harre olayı" diye bilinen peygamber şehri Medine'yi yağmalatıp, yüzlerce sahabeyi öldürtüp kadınların ırzlarına geçirten, Mekke'de Kâbe'yi yıktıran ve yaktıran Yezid, Müslümanlık şöyle dursun insan bile değildi. Yezid saltanat düşkünü, servet avcısı ve sultacıdır. Dini, Allah'ı, peygamberi ve Kur'an'ı iktidar için kullananlar, zulümlerini Allah ve din adına yasal gösterenler, halkı bin bir çeşit sindirme yöntemleriyle korkutanlar, muhalifleri her türlü bertaraf etme yolunu bulanlar Yezid zihniyetindendirler. (CHP sıralarından alkışlar) Muhalif olanları hizaya getirme, terbiye etme, imha etme, karalama, bertaraf etme yöntemleri günümüzde yok mudur? Kerbelâ faciası, iktidar hırsının neler yaptırabileceğinin en acı örneğidir. Dileğimiz odur ki, Sivas katliamı, Kahramanmaraş ve Çorum olayları gibi vahşetler bir daha olmaz, yeni Kerbelâlar yaşanmaz. İşte bu nedenle, Sünni-Alevi, Türk-Kürt, Abaza-Çerkez, Laz-Gürcü, Boşnak-Arap, istisnasız her yurttaşımız zarar görmesin istiyoruz. Sünni'siyle, Alevi'siyle fitne tohumları eken Yezid özentilerine prim vermemeliyiz. (CHP sıralarından alkışlar)

Kerbelâ vahşeti bin dört yüz yıldır tüm Müslümanların kalbini dağlayan bir acı, kapanmayan bir yara olmuştur. Kerbelâ, sadece bir kesimin matemi değil, Müslüman olan, insan olan herkesin matemidir; haksızlık karşısında susmayanların, hak ve hakkaniyete ayna olanların, dinin saltanata çevrilmesine karşı duranların matemidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Bu vesileyle, şehitlerin efendisi İmam Hazreti Hüseyin ve onunla Kerbelâ'da şehit olanlar başta olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyorum.

Saygılarımla, teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Özkes.