| Konu: | YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 04.03.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Büyükşehir Yasası'yla tüzel kişiliği ortadan kaldırılan köy topraklarının satışa çıkarılması sonucunda ortaya çıkan mağduriyetlerin araştırılmasına dair önerimizin gerekçesini açıklamak üzere söz aldım. Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri takip eden aziz milletimizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, ramazan ayındayız; evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da kurtuluş. İnşallah, bu ramazan ayını en güzel şekilde idrak etmiş olarak, kurtulanlardan olarak ramazanı tamamlamayı, bayrama kavuşmayı Cenab-ı Allah bu aziz milletimize ve tüm cümle İslam âlemine nasip etsin.
Değerli milletvekilleri, köylerimiz açısından son derece acı verici bir konuyu bugün konuşuyoruz. Köy nüfusumuz azalıyor, tarım ve hayvancılık bir sonraki nesle aktarılamıyor, gıda üretimimiz tehlikededir. Bütün bunların sebebi hiç şüphesiz ki uygulanan tarım, hayvancılık ve köylerimizle ilgili politikalardır. Günü kurtarmak, siyasi rant elde etmek adına yapılan yasalar bir süre sonra elimizde patlıyor, 85 milyon vatandaşımızı hedef alan bir silaha dönüşüyor. İşte, Büyükşehir Yasası tam olarak böyle bir yasadır. Bu yasanın köylerimizde ve dahi tarım ve hayvancılıkta sebep olduğu tahribat oldukça büyüktür. Bu yasanın nasıl bir felaket olduğu sonradan anlaşılıp çeşitli değişiklikler yapılsa da zarar telafi edilmemiş ve köylerimiz bundan zarar görmeye devam etmektedir. Büyükşehir Yasası kapsamında tüzel kişiliği ortadan kalkan ve mahalleye dönüşen köylerdeki gelişim alanlarının bir süredir TOKİ eliyle satışa çıkarılması, üretim yapan köylülerin ve çiftçilerin mağduriyetine, daha da önemlisi gıda üretimimizin tehlikeye girmesine yol açmaktadır.
Tüm dünyanın gıda güvenliği ve gıda arzı konusunda ciddi önlemler almaya başladığı bir süreçte üretim kapasitemizin artırılmasına ve tarım arazilerinin korunmasına yönelik adımların tersine tarım ve hayvancılığa ciddi zararlar verecek bu uygulamalar bizleri derin bir endişeye sevk etmektedir. Zira köylerimizin ortak kullanım alanlarının satışa çıkarılması, köy alanlarının üretim değil sadece yatırım amaçlı kullanılmasına ve ranta açılmasına, çeşitli sebeplerle giderek azalan köy nüfusumuzun gücünü artırarak köylerimizin tamamen boşalmasına neden olmaktadır. Köylerin boşalması ve kırsalda üretimin bitirilmesiyle ülkemiz gıda arzı ve güvenliği konusunda ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalacak ve bu durum gıda enflasyonunun daha da artmasına sebep olacaktır. Hâlihazırda dünya genelinde gıda enflasyonunun yüksek olduğu ülkelerin başında geldiğimiz gerçeği göz önüne alındığında köy arazisi satışlarının ivedilikle sonlandırılması gerektiği anlaşılabilecektir.
Değerli milletvekilleri, köylerimizin kendi kültürü, yaşam biçimi, üretim modeliyle kendine has bir yapısı vardır. Eğer bütün bunları hesaba katmadan bir planlama yapılırsa bu elbette sorunlara, mağduriyetlere sebep olacaktır. Dolayısıyla bugün daha fazla gecikmeksizin Büyükşehir Yasası'nın gözden geçirilmesi ve yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Biz bunu bekliyoruz ve ifade ediyoruz. Yapılan yasal düzenlemelerin fayda vermediği anlaşılınca en azından yanlıştan geri dönmek için bir çaba harcanması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak bunu yapmak yerine ne yazık ki yanlışta ısrar edildiğine, böylelikle âdeta köylümüze "Üretme, köyde kalma." denildiğine üzülerek şahit oluyoruz.
Üreticiyi yok sayan, köylüye yaşam hakkı tanımayan bir diğer yasa ise apar topar komisyondan geçirilen "İklim Kanunu" adı altındaki yasadır. Karbon salınımını azaltmaya, dev şirketlerin santrallerinden, devletlerin dünyayı kirleten faaliyetlerinden başlamak gerekir. Dünyayı kirleten çok uluslu şirketlerin ve devletlerin yükümlü olması gerektiği yerde az gelişmiş ülkelerin çeşitli yaptırımlarla yükümlü hâle getirilmesi kabul edilemez. "Yeşil kalkınma" gibi görünürde kimsenin itiraz etmeyeceği kavramlar emperyalistlerin yeni sömürü araçları olarak kullanılmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kılıç, lütfen tamamlayın.
ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - Bu dayatmalara karşı uyanık olmalı, üreticimizi ve sanayicimizi koruyacak kendi yasal düzenlemelerimizi kendimiz yapabilmeliyiz. Batı'nın çökmüş sisteminin dayatması olan kanunları bu milletin omuzlarına yük yapmaktan artık vazgeçin. Unutmayın ki üretmek, bağımsızlığımızın yegâne nişanesidir. Biz bu nişaneyi ne pahasına olursa olsun korumakla mükellefiz. Üreticimizi, köylülerimizi ve köylerimizi koruyalım, ülkemizin kaynaklarına ve vatandaşlarımızın emeklerine hep beraber sahip çıkalım.
Bu düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Grup önerimizin desteklenmesini bekliyor, bir kere daha Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)