GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlülerin Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:57
Tarih:13.02.2025

CHP GRUBU ADINA OKAN KONURALP (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, gecenin bu saatinde bazı konularda tekrara düşmek istemeden ve belki de on dakikalık süreyi de tam olarak kullanmadan az önce yaşanan tartışmaya ilişkin bazı düşüncelerimi kısaca sizinle paylaşmak istiyorum.

Arkadaşlar, isterseniz bir anlık şöyle bir hayal kurun: Gözlerinizi kapayın ve Bolu Kartalkaya'daki yangının tam orta yerinde çocuklarımızın, çocuklarınızın, torunlarınızın, eşlerinizin, canlarınızın, cananlarınızın olduğunu düşünün. Salisesini bile düşündüğümüzde ne kadar ürpertici bir şey değil mi? Tam o yangının ortasında çok dramatik, çok çaresiz hissediyoruz kendimizi değil mi? Bunun düşünü bile kurmak çok ağır geliyor bize değil mi?

Arkadaşlar, hayat bazen bizi en sevmediklerimizde yan yana düşürür. Örneğin, çocuğumuza bir kan ihtiyacı olduğunda "Bir Kürt, bir Türk, bir solcu, bir sağcı, bir MHP'li, bir CHP'li çocuğuma kan vermesin." demeyiz. Kızımızın başına bir dert geldiğinde "Ona Menzilci bir doktor baksın." demeyiz, "Dinsiz, imansız bir doktor bakmasın." demeyiz, onu en iyisine, en iyi doktora ulaştırmak isteriz. Bir deprem olduğunda evimizden bir yardım paketi hazırladığımızda, o deprem yardımının kime ulaşacağını düşünmeyiz. Hayatı tam da böyle bir şeydir arkadaşlar. Hiç sevmediğimizi düşündüğümüz, hiçbir zaman yan yana gelemeyeceğimizi düşündüğümüz insanlarla yan yana düşüveririz, bu, iyi bir şeydir. Mahcubiyet iyi bir şeydir arkadaşlar. Tek bir sorumluluğunuz olmasa bile, en ufak bir sorumluluğunuz olmasa bile hayatını kaybetmiş 36 çocuk için mahcup olmak iyi bir şeydir, bunun için üzülmek iyi bir şeydir. Hiçbir sorumluluğunuz olmasa bile, orada hayatını kaybeden 78 vatandaşımız için, canımız için, bir daha söylüyorum, hiçbir sorumluluğunuz olmasa bile mahcubiyetle görevden ayrılmak kötü bir şey değildir. Bu insanı iyi yapar, onarır, yüreğimize, hepinizin yüreğini iyi gelir. Önemli değildir kimin sorumlu olup olmaması, bazen baş eğmek iyidir arkadaşlar ama bundan kendinizi esirgiyorsunuz. Ya, tamam, biz ne esirgiyoruz ya? Ama yapmayalım arkadaşlar, çocuklar öldü orada ya! Ayırt etmedi, CHP'li, MHP'li, AK PARTİ'li, dinsiz, imansız, imanlı, fark etmedi, hiç ayırmadı ya! Ya, bakın, bir başımızı eğelim, bir mahcubiyetle mahcup olalım. "Sen sorumlusun." demiyorum, "Bunun tek sorumlusu sensin." demiyorum ama bir mahcubiyet, ama yapmıyorsunuz, yapmıyoruz. Ya, benim canım yanıyor, sizin de yanıyor eminim, biraz böyle bakalım meselelere. Dediğim gibi, hiç sevmediğimiz insanlarla yan yana düşebileceğimizi ve onların bizim çaresizliğimize bir gün gelip el uzatabileceğini gözümüzün önünden, aklımızdan kaçırmayalım. İstifa edilir, edilmez ama inanın istifa, istifa etmesi gerekenlere ama her şeyden önce bu topluma iyi gelir arkadaşlar. Bu kötü bir şey değildir, kendimize hatasızlık bahşetmemek gerekir arkadaşlar.

Neyse, bir başka konu, Suat Toktaş hayatınıza ya da bu çatı altında var olan siyasi partilerin yöneticilerinin diyelim hemen hemen hepsinin hayatına bir şekilde değmiştir arkadaşlar, mutlaka değmiştir. Suat Toktaş'tan bir suçlu çıkmaz arkadaşlar, suçlu olsa bile çıkmaz. Suat'ı anlayın arkadaşlar, bazen böyle bakmak iyidir arkadaşlar. Ben Suat'tan bir kamu görevlisi üzerinden kamuoyu baskısı suçu çıkartılmış olmasına, kaçma şüphesi taşıyarak hapse atılmasına ve on beş gündür cezaevinde olmasına itiraz ediyorum, siz de itiraz edin arkadaşlar. İnanın, bu da size iyi gelecektir.

Bir başka konu: Bakın, hiç polemiğe girmeyeceğim. İki yıldır bütçe konuşmalarında ifade etmeye çalışıyorum, son derece nezaketle de ifade etmeye çalışıyorum, bilenler bilir; Diyanet İşleri Başkanlığı mensubu bir arkadaş var, arkadaşlar, kullandığı dil, dil değil, üslup değil, gerçekten değil. Ya, bu size de iyi gelmez. Büyük bir onurla ve gururla ve memnuniyetle vedalaştığınız eski İstanbul İl Başkanına bile ayar vermeye çalıştı bu arkadaş ya! Bu sizi de üzmeli. Üslubu kötü, inanıyorum, hiçbirinizin dine ve imanına dair düşündüklerinizin, inancınızın yanından bile geçmiyor adamın üslubu; avam, lümpen, kötü. Hepinizi rahatsız ediyordur eminim. Ya, bir itiraz edin. Etmiyorsunuz.

Donald Trump konusuna da geleceğim, bir cümleyle dış politika üzerinden de konuşmuş olayım. Birinci Trump döneminde muazzam bir bomba atmıştı Filistin meselesinin ortasına, Kudüs'ü bütünüyle İsrail'in başkenti olarak ilan etmişti, bu büyük tartışmalar yaratmıştı. Şimdi, ikinci Trump dönemini yaşıyoruz, Gazze'yi sadece Filistinlilerin elinden almaya çalışmıyor, hepimizin elinden almaya çalışıyor. Filistin Gazze, Gazze Filistin'dir. Gazze'ye bir emlakçı edasıyla, orada hayatını kaybeden binleri umursamaksızın, sakat kalmış, yaralanmış, ölmüş, şehit olmuş on binlerce Filistinliyi umursamaksızın bir emlakçı gözüyle bakıyor. Hepinizin içi yanıyor, hiç şüphem yok, bizim de yanıyor, ya velev ki politik mülahazayla olsun, biz de bir şeyler söylemek istiyoruz, Galata Köprüsü'nü bile bize açmıyorsunuz ve bu sizi rahatsız etmiyor. İyi bir şey değil ki, iyi bir şey değil arkadaşlar, ne olacak, açın ya, Galata Köprüsü'nde biz de Trump'a "Kahrolsun Trump" deyiverelim, ne olacak? Hadi bunu derken Tayyip Bey'i de eleştirelim, ne olacak? Bu kötü bir şey değil. Bakın, benim ve partimin Gazze meselesine yönelik samimiyetinden şüphe etmeyin arkadaşlar.

Şimdi, bir süreç işliyor, karanlıkta kaldı, kalmadı; aydınlık yanları var, yok, hiç o tartışmaya girmiyorum. Umarım bu süreç Türkiye toplumunun, Türk toplumunun her bir bireyine, hadi, her bir bireyi olmasın, çok büyük bir kısmına dilerim ve umarım iyi gelir, umarım buradan kalıcı bir barış inşa olur, umarım negatif barıştan pozitif barışa el birliğiyle geçeriz, umarım bu sürecin bir sonucu olarak kalıcı bir demokrasiyi, kalıcı insan haklarını, kalıcı bir özgürlük perspektifini hep birlikte sağlarız. Ben bu duygularla sizleri selamlıyorum.

Teşekkürler sunuyorum. (CHP, DEM PARTİ, İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)