GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:56
Tarih:12.02.2025

DENİZ DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi üzerine söz almış bulunmaktayım. Adalet Akademisi, hâkim ve savcı yardımcılarına eğitim vermek, hâkim ve savcıların meslek içi eğitimlerini düzenlemek amacıyla kurulmuştur. Bugün görüştüğümüz kanun teklifi, ilk olarak bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi şeklinde düzenlenmişti ancak Anayasa Mahkemesi tarafından, hâkimlik ve savcılık mesleğine gireceklerin adaylığa alınışının ve adaylık döneminden başlayarak tüm süreçlerinin ve hâkim, savcıların meslek içi eğitimlerinin kanunla düzenlenmesi gerektiği, özel olarak kanunla düzenlenmesi gereken konuda Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleme yapılamayacağı gerekçesiyle iptal edildi. Sırf bu süreç bile AK PARTİ'nin adalete ve yargı mensuplarına karşı tutumunu bize gösteriyor. Yargı sistemi tek adam rejiminin "yaptım, oldu" anlayışıyla düzenleyebileceği bir alan değildir. Hâkim ve savcılara ilişkin tüm düzenlemeler yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına ve Anayasa'ya uygun olarak Meclis çatısı altında yapılmalıdır. Fakat gelinen noktada hâkim ve savcıların mesleğe seçilme süreci kocaman bir tiyatroya dönüşmüştür. Hakkaniyete aykırı mülakatlar sonucu gencecik hukukçuların hayalleri ve hayatlarıyla oynanmıştır. Nasıl mı? Adli yargı sınavında 99'uncu, adli yargı avukat sınavında ise 2'nci olan Avukat İrem Melis Akgün mülakatta elendi. Hâkimlik sınavında Türkiye 2'ncisi olan depremzede Gökhan Kuşçuoğlu girdiği mülakatta üç dakikada elendi. Özgür Taşcı ilk girdiği idari yargı hâkimliği adaylığı sınavında Türkiye 2'ncisi, bir sonraki sene girdiği sınavda ise Türkiye 3'üncüsü oldu ancak mülakatta elendi. Mülakat mağduriyetinin en acı sonuçlarından birini ise geçtiğimiz haftalarda yaşadık. Hâkim ve savcılık sınavında 115'inci olan ancak sözlü mülakatta elenen genç hukukçu Mert Akdoğan yaşamına son verdi. Mert Akdoğan'ın mülakattan kısa bir süre önce de işten çıkarıldığını öğrendik. Tüm hayatını bu sınav sonucuna bağlayan pırıl pırıl bir arkadaşımızın resmen sonunu hazırlamış olduk. Sadece bunlar mı? Hayır. 2016 yılında avukatlıktan hâkimliğe geçiş sınavını hatırlayın, 70 puan alma şartı bile kaldırılmış, kırk beş saniyelik uydurma mülakatlarla partili hâkimlik dönemi başlatılmıştı. Biz o gün de bunlara karşı çıktık, bugün de karşı çıkıyoruz, yarın da çıkacağız. O günden bugüne ne yazık ki hiçbir şey değişmedi. Geldiğimiz durumda kameralara yansıyan torpil taleplerini en üst seviyeden gördük. Üstelik bu görüntüleri çeken gazetecinin başı derde giderken konunun muhatabı olan Bakan Yardımcısı hâkim, savcı belirleyecek mülakat heyetinin başına getirildi. Muhtemelen torpil konularına en hâkim kişi o olduğu için bu görevlendirme yapıldı; tam da size yakışan bir görevlendirme. Övünülen Türkiye Yüzyılı'nda, bilgi ve beceriler değil torpiller yarışıyor, torpili olmayan bu sınavlara girmeye cesaret bile edemiyor.

Değerli milletvekilleri, hâkim ve savcılar bağımsız ve tarafsız olması gereken insanlardır. Yargıç, karar verirken hiçbir biçimde, hiçbir nedenle hiç kimsenin etkisi altına girmeyen kişidir. Kuvvetler ayrılığı ilkesinde yürütme ve yargı birbirinden bağımsız iki güçtür ancak AK PARTİ'nin kurduğu bu mülakat ve torpil düzeninde yürütme, yargı üzerinde baskı kurabilme imkânı kazanmıştır; siz bunu kabul etmeseniz de bunun böyle olduğu gün gibi ortadadır. Demokratik bir hukuk devleti olmak istiyorsak, siparişle Meclise gelmiş kanunlarla değil ayakları yere basan, Mecliste temsil edilen tüm siyasi parti ve STK'lerin içerisine görüş koyduğu kanunlarla yol almalıyız. Biz bunları sürekli söyledik, söylüyoruz ama sizin yirmi üç yıl boyunca hiçbir zaman ortak akıldan yana tavır almak gibi bir niyetiniz olmadı. Hakikat yerine işinize geleni tercih ettiniz. Şunun altını çizerek söylemek istiyorum: Ortak akıldan yoksun, "Ben yaptım, oldu." anlayışıyla hayata geçirdiğiniz her yasa eksik ve anlamsız kalmaya devam edecektir, mağdur olan her zaman olduğu gibi milletimiz olacaktır.

Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)