Konu: | Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 56 |
Tarih: | 12.02.2025 |
CELAL FIRAT (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ocak ayının sonunda başlayıp şubat ayının sonuna kadar geçen süre Alevi toplumu için Hızır orucu günleridir. Bu vesileyle hepinizi Boz Atlı Hızır aşkına selamlıyorum.
Adil olmak, korkmadan istemek, düşünce üretmek, sevgide buluşmak Hızır bilincine sahip toplumların sorumluluğudur. İnsanoğlunun kültür ve inanma dünyasında binlerce farklı unsur olduğu gibi her coğrafyanın hikmet bilgisine sahip bir yol gösterici, mazlumdan yana olan bir Hızır'ı vardır. Biz Alevi toplumu olarak inancımızın kadim bilgisi ve erdemiyle darda ve zorda kaldığımızda Hızır'ı çağırırız, onun bizlere yoldaş olacağına canıgönülden inanırız. Her birimizin hayat hikâyesinin bir yerinde kurtarıcı olan Boz Atlı Hızır'dır. Hızır, belli takvim aralıklarında her haneye uğrar, cümle canlının dileklerini kabul eder, doğanın her bir zerresine iz bırakarak sır olur. Bizler, haksızlığı hissedenin imdadına yetişen Boz Atlı Hızır'a ithafen oruç tutarız. Gönlümüzü pirüpak yapıp hanemizde Hızır'ı bekleriz. Oruçlarımızın sonunda Hızır lokmamızla paylaşmayı, çerağla aydınlık bir dünyayı, cemlerimizle ikrarımızı, semahlarımızla tüm canlılara eşit oluruz. Haksızlığa karşı insanın kendi vicdanını yoklamasını sağlayan Hızır inancı, sosyal bilinç oluşmasında önemli bir rol oynar. Dünyanın her bir coğrafyasında hakkın, hakikatin, hukukun, adaletin itibarsızlaştırıldığını hepimiz görüyoruz. Tüm bu çirkinlikleri görmezden gelenlere hakikatçi halk ozanlarımızdan Perişan Ali şöyle der: "Gözü kör olana ne yapsın Hızır/Cahil olan cahil şaşar bu işe/Kâmil olan kişi eyler tam aşa/Ne gerek var kavgaya, ne lüzum var savaşa / İnsanlar kendini bildiği zaman / Ya Hızır ya Hızır ya Hızır."
Değerli milletvekilleri, birtakım insanların, toplumların kendi dayatmacı, gerici düşünceleri adına başka toplumlara nasıl zulmettiklerini görmezden gelmeyelim. Her birimiz birbirimizin Hızır'ı olalım; her canlıyı kendisine ait olmayan yere koyan, canlıların hak ve hukukunu çiğneyen diktatörleri görmezden gelmeyelim. Her birimiz birbirimizin Hızır'ı olalım; kişilerin cesaretini sınayan, kötülük yanılmalarını dahi cezalandıran faşizm, akıl yürütmeye şüpheyle bakan hasta beyinler, yok olan vicdanları üç günlük Hızır orucumuzla davet ediyoruz. Bunlar her birimizin bilmesi gereken koşullar. Hepimizin, hepinizin bildiği gibi toplumsal iş birliğinden doğan öz saygı bitmek üzeredir. İnsani erdemleri eyleme geçiren tüm değerler yok olmak üzeredir. Tüm bunlarla beraber yarınlarımızın belirsizliği de toplumu endişelendirmektedir. Hayatın her alanında eşitsizlikler daha da artıyor; işsizlik artıyor, açlık, sefalet, yoksulluk her gün biraz daha derinleşiyor. Yoksullar, işsizler, dar gelirliler zorda ve dardadır; emekliler, işçiler, gençler, çocuklar darda ve zordadır. Elektrik, su, doğal gaz, temel gıda, sağlık, eğitim, akaryakıt, ulaşım gibi temel gereksinimlere kat kat yaptığınız yüksek zamlar ile yüksek vergi artışlarından dolayı tüm halkımız darda ve zordadır. Tüm bunların yanında "sosyal adalet" kavramının karşılığını Hızır'da arayan Aleviler asimilasyonla karşı karşıyadırlar.
Değerli milletvekilleri, geçtiğimiz hafta deprem bölgesindeydim. 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. AFAD'ın raporuna göre deprem bölgesinde 649.630 kişi hâlen konteyner kentlerde yaşamaya devam etmektedir. Yarım milyonu aşkın insan tüm hayatını 15-21 metrekareye sığdırmak zorundadır. Kışın karın, soğuğun, yağmurun, çamurun; yazın da dayanılmaz sıcaklığın esaretini yaşamaktadır.
Değerli milletvekilleri halkın iradesini yok sayan kayyımlar; tutuklanan, gözaltına alınan gazeteciler; cezaevlerinde rehin tutulan siyasetçiler ve hak savunucuları dardadır, zordadır. Hızır, bu zulme karşı onların da yanında olacaktır, Suriye'de katliamlara maruz kalan Alevilerin ve tüm canların yanında olacaktır.
Değerli milletvekilleri, Boz Atlı Hızır'ımız özümüzü uyandırır; doğaya, tüm canlılara karşı sorumluluğumuzu hatırlatır bizlere. Bizler her işimizde, her eylemimizde "Ya Hızır." deriz; bu, kurumsal ve kavramsal değil bireysel bir çağrıdır; haksızlığa, darda kalmışlığa karşı bir çığlıktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Fırat, tamamlayın lütfen.
CELAL FIRAT (Devamla) - Hızır günlerinde niyazımız Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaş Veli'ye, Düzgün Baba'ya, kadim tüm ulu ve evliyalarımızadır. Çatışan değerler üzerinde toplumu canlı tutan, bireyin duygu, düşüncesini bencilleştiren hilekâr, çıkarcı, ikiyüzlü, ruhsuz, duygusuz, vicdansız kişi ve toplumlara Hızır doğru yolu göstersin diyorum ve hikmet dolu inceliklerle hanemize giren Boz Atlı Hızır'ımız yoldaşımız olsun. Alevi canlarımızın Hızır oruçlarını Hak kabul etsin diyorum, lokmaları Hak katında kabul olsun. Ali Baş, Boz Atlı Hızır hepimizin yâr ve yardımcısı olsun.
Aşk ile... (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)