Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 55 |
Tarih: | 11.02.2025 |
CHP GRUBU ADINA SERVET MULLAOĞLU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; DEM PARTİ'nin grup önerisi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum.
Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen hâlâ barınma sorunu çözülmemiş ve yüz binlerce insanımız konteynerlerde yaşamaya mahkûm edilmiştir. Deprem bölgelerinde hâlâ elektrik kesintileri devam etmektedir. Bilindiği gibi, günümüz koşullarında elektriksiz hiçbir şey yapılamamaktadır. Eğitim, sağlık, iletişim, aydınlanma, ısınma yani günlük yaşamın idamesi elektrikle yapılmaktadır. Bu nedenle elektrik kesildiğinde günlük yaşam da sekteye uğramaktadır. Depremin yarattığı mücbir sebepten dolayı birçok vatandaşımızın yaptığı elektrik bağlantısı depremden altı ay sonra kaçak muamelesi görmüş ve onlara binlerce liralık cezalar kesilmiştir. Bu sorunun ivedilikle giderilmesi gerekmektedir. Bize göre enerji dağıtım işi derhâl kamulaştırılmalıdır.
Deprem bölgelerinde barınmanın yanı sıra eğitim, sağlık ve ulaşımda da sorunlar hâlâ yaşanmakta. Bu ihtiyaçlar asgari düzeyde dahi giderilmemiştir. Mücbir sebep süresinin en az üç yıl süreyle mutlaka uzatılması hayati derecede önemlidir. Bu, kayıtsız kalınacak bir sorun değildir. Aksi hâlde, yaşama binbir zorlukla tutunmaya çalışan depremzedeyi açlığa ve yokluğa mahkûm edersiniz.
Verdiğimiz her önergeyi reddetmenizden dolayı hâlâ cenazelerine ulaşamayan aileler var. Bu ailelerin feryatları bir an önce duyulmalı ve cenazeleri bulunmalıdır. Her geçen gün "Depremde keşke ben de ölseydim." diyenlerin sayısı artmaktadır. Binalar er ya da geç yapılır ama binaları yapmakla depremin derin yaralarını saramazsınız. Deprem bölgesinde insanlarımızı ruhen kaybediyoruz. Korkunç bir işsizlik ve çaresizlik içerisinde âdeta sosyal ölüme terk edilmiş durumdalar.
En önemlisi, yaşanan bu korkunç depremden Hükûmetin zerre kadar ders almadığını, deprem olması beklenen bölgelerde de hiçbir ciddi tedbiri almadığını görüyoruz. Bu hayati sorunları çözeceğinize işi gücü bırakmış siyasi depremler yaratmakla uğraşmaktasınız, vatandaşlarımızın yaşamını değil kendi koltuklarınızı korumanın derdine düşmüşsünüz. Halkın desteğini yitirmiş olduğunuzdan yargıyı kullanarak suç uydurmakta, belediyelerimize çökmekte ve kendinizce zulümle siyaseti dizayn etmeye çalışmaktasınız. Daha bugün 10 belediyemizdeki meclis üyelerimizi yine haksız yere gözaltına aldınız ve onlara zulüm uygulamaya başladınız. Heybede turp taşıyarak çok yol alamazsınız, nefesiniz kesilir. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Mullaoğlu, tamamlayın lütfen.
SERVET MULLAOĞLU (Devamla) - Uydurmuş olduğunuz bu siyasal turpçulukla ülkemizi cehenneme çevirmenize asla müsaade etmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bir muz cumhuriyeti değildir, hele hele bir turp cumhuriyeti asla değildir ve olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Atatürk'ün cumhuriyetidir ve ilelebet böyle kalacaktır. Bu ülkeyi kuranlar, zulme boyun eğerek değil zulme başkaldırarak kurmuşlardır. Biz de zulmünüze asla baş eğmiyoruz ve eğmeyeceğiz. Bizim başımız Hazreti Hüseyin'in başından daha kıymetli değildir, bizim başımız Pir Sultan Abdal'ın başından daha kıymetli değildir; bizim başımız Millî Mücadele'de sadece Kemalist oldukları için öldürülen, idam edilenlerden daha kıymetli değildir; bizim başımız Deniz Gezmiş ve arkadaşlarından daha kıymetli değildir, bizim başımız bu ülke için şehit düşen polis ve askerlerimizden daha kıymetli değildir. Bu millet için, bu ülke için başımız da canımız da feda olsun! (CHP sıralarından alkışlar)