GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Şehit Piyade Uzman Çavuş Kadir Dingil'in ölüm yıl dönümüne, 6 Şubat depreminin 2'nci yıl dönümüne, 21 Ocak 2025’te Bolu Kartalkaya'daki bir otelde çıkan yangına ve sonrasında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın yaptığı açıklamaya ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:52
Tarih:04.02.2025

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bugün Uzman Çavuş Kadir Dingil'in, şehidimizin ölüm yıl dönümü. Aziz vatanımız için 2024 yılında Irak'ta terör örgütü tarafından şehit edilen Piyade Uzman Çavuş Kadir Dingil'i rahmet, saygı ve hürmetle anıyorum. Bütün şehitlerimizi, gazilerimizi ve ekranları başında Genel Kurulu takip eden bütün şehit ailelerini ve yakınlarını da saygıyla selamlıyorum.

Bu hafta depremin 2'nci yıl dönümü. Aslında, öldüren deprem değil arkadaşlar; öldüren, tedbirsizliktir; öldüren, yanlış yere yapılan binalardır, denetimsizliktir, plansızlıktır, ihmaldir, öngörüsüzlüktür, koordinasyonsuzluktur, açgözlülüktür; öldüren deprem değil, aslında öldüren bu saydığım, bu söylediğim kavramlardır. Biz her alanda, her anlamda bunu görüyoruz; trafikte görüyoruz, İliç'teki maden kazasında görüyoruz ve -maalesef, daha çok yakın- Kartalkaya'da da gördük. 21 Ocak 2025, yer Bolu Kartalkaya; belki unutturulmak istenilen bir trajediydi, ihmaller yüzünden çıkan yangında 78 vatandaşımız hayatını kaybetti. Hani savaşta, felakette, kötü günde bir araya gelirdik; evet, depremde el birliğiyle bir araya geldik. Bu, çok önemli bir meziyet, çok önemli kültürel bir değer ama bundan çok daha önemli olan; plan, tedbir ve ihmali engelleyecek denetimi yapabilmektir. Bir araya gelebilmekten gururlandığımız kadar, tedbirli olup bu tür kazaları önleyebilmekten gururlandığımız ölçüde biz bu felaketleri görmekten imtina etmiş oluruz. Biz, maalesef, canımızın yandığı bu felakette devletin kurumları arasında, işte, o depremde bahsedilen birlik beraberlik var ya, acıda bile bunu göremedik. Devletimizin kurumları arasında bırakın iş birliğini, üstüne günlerce devam eden, inanın, o acılı aileleri kahru perişan eden kurumlar arasındaki bir kör dövüşünü gördük. Kurumların yetkilileri birbirlerini suçladı, herkes sorumluluğu kendi üzerinden atmaya çalıştı ve sonra İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya çıktı, dedi ki: "Biz on gün içerisinde sorumlunun Kültür Bakanı mı, yoksa Bolu Belediye Başkanı mı olduğunu netleştireceğiz." Bakın, bugün 14'üncü gün ama ne Bakandan ne de herhangi bir yetkiliden bir açıklama yok. Buradan Sayın Bakana sesleniyorum: Sayın Bakan, siz bulamadınız ama biz sorumluyu bulduk, oradaki o otel yangını faciasındaki sorumluyu bulduk.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Daha doğrusu, sorumlular yaptıklarıyla aslında bir itirafta bulundular, aslında yaptıklarıyla sorumlunun kendilerinin olduğunu haykırdılar ve bu ayyuka çıktı. Şöyle ki: Yangından sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye genelinde ruhsatsız veya belgesiz faaliyet gösteren konaklama işletmelerine yönelik yeni bir denetim süreci başlattı. Bu denetim sürecinden sonra ne oldu, biliyor musunuz? Antalya'da, Bursa'da, Çanakkale'de eksiklikleri bulunan yüzlerce otel mühürlendi. Demek ki neymiş? Turizm Bakanlığı denetimi yaptıktan sonra bir arıza, bir ihmal gördüğünde takır takır takır Turizm İşletme Genel Müdürlüğü bu otelleri kapatıyormuş. Ya, yazıklar olsun; demek ki eksiklikleri bulunan işletmeler Turizm Bakanlığı tarafından mühürlenebiliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bitirelim lütfen.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Şimdi buradan sormak istiyorum: Şimdiye kadar aklınız neredeydi? Neden şimdiye kadar bu denetimler yapılmadı, illa canımızdan bu kadar can mı gitmesi gerekiyordu?

Şimdi yapılması gereken ve beklentimiz, sorumluların sorumluluk alarak derhâl istifa etmeleri ve adli mercilerin bu kişiler hakkında hukuki işlem başlatmasıdır. Giden canlarımız elbette geri gelmeyecek ama en azından böyle bir uygulama yaparsanız, yakınlarını kaybetmiş vatandaşlarımızın -bakın, ayırt etmiyorum- siyasetçi ve milletvekili olarak yüzüne bakabilecek biraz duygu olur içimizde eğer bir adım atar, sorumluları bir an önce cezalandırırsanız. İçişleri Bakanının hiç kimseyi aramasına gerek yok, 100 tane otel kapattı ya, Turizm Bakanlığı son üç günde 100 tane otel kapattı. Bu bir itiraftır, bu bir itiraftır; "Ben denetimden sonra ihmal görürsem kapısına kilit vurabiliyorum." itirafıdır.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.