Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 51 |
Tarih: | 30.01.2025 |
YILMAZ HUN (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.
29 Ocak sabahına yine bir kayyum darbesiyle başladık. Gazetecilik yaptığı dönemlerde hakkında örgüt üyesi olmak iddiasıyla dava açılan Siirt Belediye Eş Başkanımız Sofya Alağaş'a Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından altı yıl üç ay hapis cezası verilmesinin ardından dün sabah Siirt halkının iradesine kayyum atandı. 2016 yılından bu yana demokratik değerleri daha da aşındıran AKP iktidarı eline aldığı yargı sopasıyla Kürt halkının tüm kazanımlarına saldırmaktadır. 31 Mart yerel seçimlerinden bu yana geçen on aylık sürede AKP 10 belediyeye kayyum atadı. Sistemin tüm hile ve hukuksuzluklarına rağmen Kürt halkının büyük emek ve çabayla kazandığı belediyeler hukuksuz bir şekilde iktidar tarafından gasbediliyor. Taşıma seçmenlerle, metruk binalara yüzlerce, binlerce sahte seçmen kaydıyla Emniyet, polis karakollarına hatta sağlık ocaklarına bile taşıma asker, polis kaydıyla Kürt halkının iradesinin önüne geçmek isteyen iktidar, hileyle kazanamadığına bu defa yargı darbeleri ve kayyumla el koyuyor. Kürtlerle bin yıllık ittifak hâlinde olduklarını söyleyenler, Kürtlerin iradesini yok sayarak ölüsüne bile saygı göstermeden Rojava'da her gün sivil Kürt halkını bombalayarak nasıl bir ittifaktan söz edeceksiniz? Kürt'e ve Kürt'ün dostuna karşı her türlü hukuksuzluğu meşru göstereceksin, her gün Kürt'ü bombalayacaksın, Kürt'ün kendi ölüsünü bile defnetmesine izin vermeyeceksin sonra da kalkıp bin yıllık ittifaktan, kardeşlikten, barıştan bahsedeceksin. AKP'nin bu uygulamaları Kürt'ün kendi kendisini yönetmesine bile tahammül etmeyen bir zihniyettir; cumhuriyetin ilanından bu yana umumi müfettişliklerle başlayan Kürt'ün kendi kendini yönetmesine, bir özne olmasına engel olmaya çalışan zihniyettir. AKP'nin kayyum, gözaltı ve sindirme çabaları, Kürt'ün varlığını kabul etmeyen inkârcı, retçi uygulamaların devamıdır. Kürtler tarihsel direnişleriyle bu uygulamaları boşa çıkardı, sizin kayyum, baskı, sindirme çabalarınızı da boşa çıkaracaktır, kazanan Kürt halkı ve Türkiye halkları olacaktır. İktidarın antidemokratik tutumu sadece belediyelere, dolayısıyla halkın iradesine yönelik değil, tüm bu süreçte başta Kürt basını olmak üzere DEM PARTİ çatısı altında siyaset yapan Kürt ve Türkiye halklarının demokratik, özgür ve eşit bir şekilde yaşamasını savunan siyasetçilere, yöneticilere ve seçilmişlere yönelik hukuksuz gözaltı, tutuklama ve sindirme operasyonları var oldu ve hâlen devam etmektedir. İktidarın yargı ve hukuku kullanarak heybesinde taşıdığı sopa dün de Halk TV'de çalışan gazetecilere yöneldi. Türkiye'de yaşanan hukuksuzlukların, yolsuzlukların kamuoyuna yansımasını sağlayan basın emekçilerine yönelik bu baskılar bitmek bilmiyor. Sadece son kırk günde 2 gazeteci katledildi, 14 gazeteci tutuklandı. Katledilen 2 gazeteci Cihan Bilgin ve Nazım Daştan, Tişrin Barajı'nda Kürt halkının kendini savunmasını ve gerçekleri kamuoyuna aktarmaya çalışırken katledildi; doğdukları topraklara defnedilmeleri engellendi, cansız bedenleri günlerce sınır kapısında bekletildi; tüm insanlık değerleri hiçe sayılarak yapıldı bu. İktidar hukuksuzluk adına uygulayacağı tüm adımları önce Kürt halkı ve kazanımları üzerinde denedikten sonra yüksek sesle itiraz edilmediği için sonra da tüm ülkeye uygulamaktadır. Yıllardır Kürt basınına yönelen katletme, işkence, tutuklama ve gözaltılara yeterince ses çıkarılmayınca bu defa diğer basın çalışanlarına da yönelmeye başladılar. Artık Türkiye'de özgürlük, demokrasi, eşitlik isteyen, bu isteminde samimi olan tüm kesimlerin şunu anlaması gerekmektedir: Bugün Kürt halkına yönelen yargı sopalarının bir ucu da sizdedir, siz varsınız. Kime uygulanırsa uygulansın, kimden gelirse gelsin, yaşanan her antidemokratik uygulamalara hep bir ağızdan karşı koymamız gerekmektedir. Bundan yirmi iki yıl önce hak ve özgürlükler için yola çıktığını savunan iktidar, gelinen süreçte hak ve özgürlükler karşısında en büyük engel olmuş durumdadır. Başta Kürt halkı olmak üzere, ülkede demokratik talebi olan tüm kesimlere canhıraş bir şekilde saldırmak, gözaltı, tutuklama, çeşitli baskılarla tüm bu kesimleri susturmak, seslerinin çıkmasını engellemek bu iktidarın tek gayesi olmuş durumdadır. AKP iktidarının topluma dayattığı baskı, gözaltı ve tutuklamalara karşı topluma dayatılan işsizlik, enflasyon, liyakatsizlik ve yoksulluklara karşı demokrasi, eşitlik ve özgürlük ilkelerini savunmaya devam edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YILMAZ HUN (Devamla) - Kürt halkına yönelik geliştirdiğiniz çöktürme planlarınız, gasplarınız, hukuksuzluklarınıza rağmen bizler Kürt ve Türkiye halkları olarak radikal demokrasi ilkelerini ve bir arada yaşama isteğimizi tüm gücümüzle haykırmaya devam edeceğiz. Bu ülkede demokratik değerlere savaş açan iktidar şunu iyi bilsin ki bizler var olan değerlerimizden ve kazanımlarımızdan asla bir adım geri atmayacağız. Kürt ve Türkiye halklarının birlikte demokratik, eşit ve özgürce bir arada yaşama isteklerini savunmaya devam edeceğiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)