GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE DEMİRYOLU ULAŞTIRMASININ SERBESTLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI SS441
Yasama Yılı:3
Birleşim:96
Tarih:24.04.2013

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 441 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın çerçeve 10'uncu maddesinin (2)'nci fıkrası üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, gerçekten ülkemizde başlayan özelleştirmeler, 12 Eylül döneminden sonra transformasyon, değişim, dönüşümle başladı, "özelleştirme" adını aldı 80'li, 90'lı yıllarda, şimdi de "serbestleştirme" adı altında, devleti devlet yapan, kamu hizmetini hizmet olarak topluma sunan pek çok kuruluşumuz ne yazık ki bir bir elden çıkarılıyor. Elden çıkartılma yöntemleri kimi zaman açıktan satış, kimi zaman halka arz, kimi zaman başka biçimlerde olurken şimdi adı "serbestleşme" oldu.

Tabii, Demiryollarının ülkeye nasıl hizmet ettiğini? Bakan geçtiğimiz haftaki açıklamasında Demiryollarını överek başladı konuşmaya ama o övgüden sonra bu kurumu serbestleştirmeyi nasıl içine sindirdiğini doğrusu merak ediyorum.

Değerli arkadaşlar, "Kamu kötü, özel iyidir." mantığı bu ülkeyi bu noktalara kadar getirdi. Bir bir kurumlar elden çıktı, limanlar gitti, Hava Yolları gitti, Demiryolları serbestleşiyor. Et ve Balıkla başladı, fabrikalar satıldı, tarlalar, topraklar derken Demiryolları da piyasaya veriliyor.

Şimdi, Osmanlının son dönemindeki çöküşünü ben sizlere hatırlatmak istiyorum ve burada fazla konuşma yerine iki cümle ile bu maddenin neden çıkartılması gerektiğini söyledikten sonra size kısa bir makale okumak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, maddeyle bir yandan yeni kadro ihdas ediyorsunuz, diğer taraftan da Maliye Bakanı ayrı telden çalıyor, diğer bakanlar ayrı telden çalıyor. İş yerlerinden ayrılması gerekenleri teşvik ediyorsunuz ve üç yıla kadar olanlara yüzde 25, beş yıla kadar olanlara yüzde 30, emekli maaşı bağlanmaya hak kazanmasına beş yıldan fazla olanlara yüzde 40 ikramiye vererek emeklilikte yaşa takılanlar ordusunu arttırıyorsunuz. Bunları yaparken dayandığınız nokta, aldığınız emir, ne yazık ki Hükûmetin Başbakanından bile değil; aldığınız emir, yaptırdığınız, Kanadalı CANAC firması ve IBM firmasına hazırlattırdığınız raporda; neler yapmanız gerektiği bir bir yazılmış, bütün milletvekillerinin erişebileceğini düşünüyorum.

Ben bundan tam altmış yedi yıl önce Sabahattin Ali'nin -ki haksız yere yaşamı sonlandırılan Sabahattin Ali'nin- "Marko paşa" dergisinde yazdığı bir makaleyi sizlerle paylaşmak istiyorum: "Yurdumuza tekrar yabancı sermaye gelecekmiş. Gazeteler bu havadisi verirken cümbüş ediyorlar. Resmî makamlar da memlekete yabancı para girmesini kolaylaştırmaya himmet ediyorlar. Hele bu sermaye bir gelsinmiş, asfalt yollar uzayıp gidecek, gökleri uçaklar kaplayacak, memleket malla dolacak, madenler gürül gürül işleyecek, herkes yağ bal içinde yüzecekmiş. İyi ya, kırk seneden beri şu yabancı sermayeyi defetmek için sarf edilen gayret neydi? Şimdi hatırlıyorum. Daha beş altı yaşında bir çocuktum. Seferberlik başlamıştı. O zamanın maceracı hükûmeti bu kanlı macerayı halka şirin göstermek için sokaklarda davul zurna çaldırıp şöyle bağırıyordu: `Kapitülasyonlar kalktııı!.. Bütün millet şad oldu!..' Ve dört sene seferberlikte, ondan sonra üç sene İstiklal Harbi'nde, yabancı sermayenin bizi sürüklediği yarı müstemlekelikten kurtulmak için dövüştüğümüz söylendi. Lozan'ın en şerefli tarafı, bizi yabancı sermaye köleliğinden kurtarması idi. Arkasından yirmi sene, hep bu yabancı sermayeyi silkip atmaya çalıştık. Mini mini Belçika'nın tramvay şirketindeki sermayesinden kurtulduk diye bayram ettik. İzmir su şirketi yabancı sermayeden kurtuldu diye tören yaptık. Havagazını aldık, sevincimizden zıpladık, elektriği kurtardık, gazetelere sütun sütun yazı yazdık. Bütün bunların sonu buna mı varacaktı? El açıp davet edecek olduktan sonra, yabancı sermayeyi ne diye düğün bayramla kapı dışarı ettik?" Son paragrafını okuyorum: "Çünkü bir memlekete girip yerleşen yabancı sermayeyi çıkarıp atmanın, yabancı orduları sürüp denize dökmekten daha güç olduğunu, biz Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçıları herkesten iyi biliriz."

Şimdi, Devlet Demiryollarının kamu hizmeti olarak çıkartılıp serbestleştirilmesinin ne anlama geldiğini AKP'li milletvekilleri de çok iyi biliyor ama ne yazık ki milletvekili olduklarının farkında değiller.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İZZET ÇETİN (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)