GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:50
Tarih:29.01.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA İDRİS ŞAHİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, bu kanun teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilişine dair itirazlarımızı dile getirmek istiyorum. Geçtiğimiz hafta iktidar partisi "Türkiye Yüzyılı adaletin yüzyılı olacak." sloganıyla Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni kamuoyuna açıkladı. Yaklaşık dört yıllık bir perspektif sundu ve hukuk devletine dair bir kısım düzenlemeler ihtiva eden...

(Uğultular)

BAŞKAN - Bir dakika... Bir dakika... Bir dakika Sayın Milletvekili.

Değerli milletvekilleri, özellikle rica ediyorum, konuşmak isteyen arkadaşlar kulise çıkıp konuşsunlar. Konuşanlar şu anda beni duymuyor, bak, ben arkayı takip ediyorum.

ELİF ESEN (İstanbul) - Aynen öyle, hiç!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Süreyi baştan başlatalım Başkanım.

ELİF ESEN (İstanbul) - Sizi de duymuyorlar Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Grup Başkan Vekili, arkadaşları uyarırsanız sevinirim.

Buyurun Sayın Milletvekili.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Sayın Başkanım, bu tür davranışlar tekrarla devam ediyor iktidar sıralarında.

Üzülerek ifade ediyorum, siz bu Parlamentoya ve hatiplere saygı göstermediğiniz müddetçe milletin ve dışarıdaki vatandaşın bu Parlamentoya saygı göstermesini beklemeyin. O yüzden, daha geçtiğimiz hafta Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde hukuk devletini yücelteceğinizi ifade ettiniz. Evet, hukuk devletini yüceltmek ancak sizin eylemlerinizle gerçekleşebilir. Biz görüyoruz ki -üzülerek ifade ediyorum- hukuk devletinden zerre kadar eser bırakmayacak uygulamaların içerisindesiniz. Biraz önce de ifade ettik, hiç olmazsa şu Parlamentoya saygınız olsun, arkadaki konuşmaları bir kesin, "Muhalefet ne diyor?" diye lütfedip az da olsa bir dinleme nezaketini gösterin ama siz artık bu nezaketi de göstermekten imtina ediyorsunuz çünkü güç yozlaştırdı, mutlak güç de sizi tamamen yoldan çıkarttı. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Bunu özellikle ifade etmek isterim.

Değerli milletvekillerim, burada, Anayasa’nın 2'nci maddesindeki hukuk devleti ilkelerinin iktidarın uygulamalarıyla raftan kaldırıldığını ifade ediyoruz. Niçin? İşte, önümüzdeki gelen pakette Anayasa Mahkemesi iptal etmiş ama iptal etmeden önce bu düzenlemeler 2018 yılında kanun hükmünde kararnameyle gerçekleşmiş; tam altı yıl yetkisiz bir şekilde, yasayla düzenlenmesi gereken bir uygulamayı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle siz uygulamışsınız ve bunun gereği olarak icrada işlemler yapmışsınız. Bu yapmış olduğunuz işlemler, aslına bakarsanız tamamen yanlış ve kadük işlemler. Ancak siz gayet iyi biliyorsunuz ki Anayasa Mahkemesinden iptal edilinceye kadar yapılan işlemler geriye yürümüyor. "ben yaptım oldu" düşüncesiyle... Karşınızda da bir millet bulmuşsunuz ki sizin bu tür yanlışlarınızla, bizim muhalefetin eksiklikleri nedeniyle yeterince inandıramadığımız ve sizin karşınıza dikemediğimiz bu millet sizin hatalı, hukuksuz işlemlerinizle uzunca süredir iktidarınız altında. Dolayısıyla burada bizim üzerinde özellikle durmamız gereken hadise şu: Bakınız, Adalet Komisyonunda görüşülmüş olan bir konu, kanunun 7'nci maddesi... Adalet Komisyonunda görüşülmüş, sonra siz Genel Kurulda geri çekmişsiniz arkadaşlar.

Şimdi, Adalet Komisyonunda görüşülmüş bir konuyu Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüp tekrar burada huzura getirmek neyin nesi? Siz, yılbaşı öncesinde burada Parlamentoyu çalıştırabilmek için arkada Grup Başkan Vekilleriyle görüşüp ikna ediyorsunuz ve bu kanun teklifi üzerindeki bu maddeleri geri çekip sonrasında yılbaşı geçtikten sonra bu Parlamentoya dayatıyorsunuz, "Gücümüz var, biz eli kaldırırız ve bunu yasalaştırırız." diyorsunuz. Yapmayın arkadaşlar, yazıktır, günahtır, bu yaptığınız tamamen aldatmacadır. Siz sadece Grup Başkan Vekillerini değil, muhalefeti değil vatandaşı, toplumu aldatıyorsunuz. Yılbaşı öncesinde getirdiğiniz bu teklifi Meclis Genel Kurulundan çekme ihtiyacındaki gerekçelerin hangisi değişti de siz tekrar bunu gündeme getiriyorsunuz? Bu kanun teklifinin içerisine emeklilerimizi ilgilendiren çok önemli bir maddeyi de ihdas etmek suretiyle getiriyorsunuz. Alıştınız elma şekerinin içerisine zehir enjekte etmeye ve bugün getirdiğiniz bu düzenlemelerle, hiç kusura bakmayın, Devlet Denetleme Kurulu mutlaka olmalı, çok da güçlü işlemeli ama nerede işlemeli biliyor musunuz? İşte, Kartalkaya'da Devlet Denetleme Kurulu işlemeli. Sizin Çalışma Bakanlığınızın, Turizm Bakanlığınızın, İçişleri Bakanlığınızın sorumluluğunda ve uhdesinde olan, kenarından köşesinden Belediyenin de uhdesinde ve sorumluluğunda olan bir konuda siz Bakanlığın müfettişlerini gönderiyorsunuz. Oysa oraya Devlet Denetleme Kurulunu göreve çağırmalı ve Cumhurbaşkanlığı adına burayı denetlemelisiniz. Burada, Devlet Denetleme Kurulunda vatandaşlara bir nevi yarı tanrısal bir yetki veriyorsunuz, yargı yetkisini veriyorsunuz. Bugün belki muhalifleri susturmak, kamuoyunu susturmak, sivil toplumu susturmak için Devlet Denetleme Kurulu üyelerinin bu şekilde yetkiyle yetkilendirilmesi sizin işinize gelebilir ama yarın bu iş tersine döndüğünde bu yetkilerin yargı eliyle kullanılması gerekliliğini en iyi siz hissedecek ve siz göreceksiniz; o yüzden, hatadasınız. Anayasa Mahkemesi de sizi uyarmış ve diyor ki: "Burada hakkıyla, yeniden bir düzenleme yapın." Devleti devlet gibi çalıştırın, devletin organlarını Hükûmetin bir ajanı hâline getirmeyin; hükûmetler gelip geçicidir ama devlet her zaman bakidir. Biz, bu ay yıldızlı al bayrak altında güçlü devlet organları oluşmasını, güçlü devlet kurumları oluşmasını ziyadesiyle istiyoruz ama bugün geldiğimiz nokta itibarıyla devletin kurumlarını bir kişinin şahsında özdeşleştirmeye çalışırsanız işte bizim itirazlarımız buna. Bu nedenle, yargısal faaliyet gibi, görevden alma, işten el çektirme gibi yetkilerin burada denetmenlere verilmesini son derece yanlış ve tehlikeli buluyoruz ve bu hatadan dönülmesini istiyoruz.

Gelelim emeklilerimize ilişkin düzenlemeye. Elbette emeklilerimize ne verseniz azdır, bunu özellikle ifade ediyorum ama akıldan, bilimden yoksun ekonomi politikalarınızla faiz bütçenizde faize 1 trilyon 950 milyar lira para ayırdınız 2025 bütçesinde. Bu 1 trilyon 950 milyar lirayla, hakkıyla bir yönetim sergilemiş olsanız; faizcilere, rantçılara vermemiş olsanız her bir emeklimize aylık 10 bin lira ilave para ve kaynak bulabilecek durumdasınız. Sadece faize ayırdığınız, diğer geri kalan taraflardaki müsrifliğinizi, israfkârlığınızı hiç saymıyoruz. Sadece kur korumalı mevduatta ve faizde bu milletin kanını emerek aldığınız vergilerle tahsil ettiğiniz bütçeyi kötü yönetim sonucu siz faizcilere dağıtıyorsunuz. Oysa diyoruz ki emeklilere şu an itibarıyla reva gördüğünüz artış 1.969 lira; 1.969 lirayla, bir yıl boyunca emekliye uygun gördüğünüz rakamla neler alınabilir, onu milletimizin ve emeklilerimizin takdirine sunuyorum ama harcama kalemlerindeki artışları size ifade edeyim: Taze sebze ve meyvede yüzde 125, doğal gazda yüzde 124, gerçek kirada yüzde 109, eğitimde yüzde 92,49. Bakın, bu oranlar nerede, sizin emekliye verdiğiniz 1.969 lira nerede? İktidarın boş sıralarına sesleniyorum; en azından Sayın Grup Başkan Vekili burada, bizi dinliyor: 1.969 lirayla Ankara Yenimahalle'de kendinize uygun bir lokantada bir öğün yemeği tek başına yiyebiliyor musunuz Sayın Başkan? Eğer siz 1.969 lirayla eşinizi, çoluğunuzu çocuğunuzu almadan Yenimahalle'de oturup bir lokantada hesap ödeyebiliyorsanız o zaman size söyleyecek bir şeyim yok ama 1.969 lirayla o lokantadan çıkamıyorsanız önce seçmeni bulunduğunuz Ankara'ya, sonra da bu millete bir özür borcunuz var. "Biz bu işi yapamıyoruz. Hakkıyla ülkenin ekonomi yönetimini beceremedik. Geçmişte siz uyardınız, kur korumalı mevduata 'Bu, ülkeyi batırma projesi.' dediniz, biz sizi dinlemedik, 'Yüksek faiz bu ülkeyi batırır.' dediniz, sizi dinlemedik. Biz iş bilmezler olarak şimdi geldik, bunun ceremesini ve faturasını emekliye kesiyoruz." derseniz, o zaman size söyleyecek bir şey bulamam ama emekli bu 1,969 lirayla asla geçinemez.

Buradan, iktidarı emeklilere ve milletimize şikâyet etmek durumundayız. Başka şikâyet mercimiz yok -üzülerek ifade ediyorum- çünkü ifade özgürlüğünün bu kadar sınırlandığı, basının üzerine bu kadar korkusuzca, ceberutça gelindiği bir dönemde milletten başka sizi şikâyet edecek bir makam bulamıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Memura yüzde 11,54; emekliye yüzde 15,74; asgari ücrete yüzde 70 ancak siz kendi alacaklarınıza gelince yüzde 44, enflasyon oranı da yüzde 47. Şimdi size soruyorum: Bu taksimi kim yapar? Değerli iktidar mensupları, emin olun, kurt yapmaz kuzulara şah olsa. Ama biz size ne anlatalım? Keşke milletimiz şu boş sıraları görse de iktidarın Parlamentoyu ne kadar ciddiye aldığını bir kavrayabilse.

Bu duygu ve düşüncelerle, bu yasa teklifinde elbette emeklilerimizi bekletmeme adına her türlü olumsuzluğa rağmen Parlamentonun çalışmasına katkı vereceğiz ancak elma şekeri içerisinde zerk edilen bu zehirlerden dolayı da bu kanun teklifine "hayır" diyeceğiz. Emeklilerimiz bu işin istisnasıdır, bunu buradan bir sefer daha ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)