GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:50
Tarih:29.01.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA İRFAN KARATUTLU (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Az önce Dulkadiroğlu Belediye Başkan Yardımcımızın vefat haberini aldım. Kendisi köyünden çıkmış, Kahramanmaraş'ın bir mahallesinde muhtar olmuş, peşinden Muhtarlar Derneği Başkanı olmuş, akabinde de Belediye Başkan Yardımcısı olmuştu; kıymetli bir insandı; ailesine, sevenlerine, Bertiz'e, Kahramanmaraş'a başsağlığı diliyorum.

Bugün sizlere basın özgürlüğü üzerine birkaç kelam edeceğim. Tabii, bugünün meselesi değil, yüz yıl önce Namık Kemal Hürriyet kasidesini yazıyor. 10'uncu beytinde diyor ki: "Durup ahkâm-ı nusret ittihâd-ı kalb-i millette/Çıkar âsâr-ı rahmet ihtilâf-ı re'y-i ümmetten." Yani başarının sırrı milletin gönül birliğindedir, halkın fikirlerinden başka başka olması yani ümmetimin ihtilafı rahmettir sözünde bir beyit. 25'inci beytinde de diyor ki: "Ne mümkün zulm ile bi-dâd ile imhâ-yı hürriyet /Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten." Yani zulümle, baskıyla hürriyeti, özgürlüğü kaldıramazsınız, mümkünse düşünceyi kaldırın diyor, yüz yıl önce diyor bunu. Üzerinden yüz yıl geçiyor, aklımın yettiği 70'li yıllar, 70'li yıllarda bizim de mensubu olduğumuz cenah irticayla suçlanır; o basın, bu irtica baskısı altında basın özgürlüğünden imtina edilirdi. 80'li yıllarda aynı şekilde askerî dikta yönetiminde de aynı şeyler söz konusuydu. Fakat ilginç olan şuydu: 80'li ve 90'lı yıllarda, özellikle 28 Şubat öncesinde, en azından bu cenah birtakım eylemlerde bulunabilirdi. Diyelim ki başörtüsüyle ilgili el ele eylemlerini de yapabilirlerdi. Kendim de tıp fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisiyken 88 yılında 40 kapalı kız arkadaşımızla birlikte Kenan Evren'e toplu hâlde "Başörtüsü yasağını kınıyoruz." diye dilekçe vermiştik, yine 40'ımız da tek sıra hâlinde Eskişehir Tıp Fakültesine dönmüştük, ne soruşturma görmüştük ne de herhangi bir şey görmüştük o dönemde. Tabii, baskı vardı, yok değildi ama bu kadar mıydı? Maalesef, bugün gördüğümüz gazeteci üzerine baskısı 80...

(Uğultular)

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkan, Genel Kurulda çok yoğun bir uğultu var, hatibi dinleyemiyoruz.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Biz eylem yaptık diye DGM'de yargılandık Sayın Vekilim.

İRFAN KARATUTLU (Devamla) - Anlatacağım tabii ki. Yine yargılanıyor biliyorsunuz birtakım insanlar şu anda. Ne diye yargılanıyor? Yok efendim, millî güvenlik; yok efendim, halkı kin ve nefret; buluyorlar bir poşet. Niye biz bunlardan şikâyet ediyorduk?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

İRFAN KARATUTLU (Devamla) - Buradaki oturan gazeteci arkadaşımız şu anda kenara alınan, bizim dediğimiz cenahtan arkadaşlarımızla, baskıyla ya gazetesi ya köşesi alınan arkadaşlarımızla harıl harıl program yapıyorlardı. Şimdi onlar bu sırada oturuyorlar, o arkadaşlarımız bir köşede susmak zorunda kalıyor. Yetiyor mu? Yetmiyor maalesef, onlar bir kenarda tutulurken yine başka fikirlerde bizim gibi düşünmeyen insanları da daha nasıl susturabiliriz şeklinde birtakım çalışmalar yapıyoruz.

Yine, Necip Fazıl diyor ki: "Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak."

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve CHP sıralarından alkışlar)