GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:48
Tarih:15.01.2025

GÜLCAN KIŞ (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi'nin 9'uncu maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum.

Bu teklifin birçok maddesi hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve liyakat ilkesi açısından derin sorunlar barındırmaktadır. Ancak "Bu kanun teklifinde en büyük sorun nedir?" diye sorarsanız yirmi üç yıllık AKP iktidarının hukuk anlayışıdır. Hukukun üstünlüğüyle yola çıkan iktidarınız yirmi üç yılda üstünlerin hukukuna teslim olmuş durumdadır. Hukuk, işinize geldiğinde kullandığınız, işinize gelmediğinde ise kaldırıp attığınız bir aparat olmuştur. En yüksek karar mercisi olan Anayasa Mahkemesi, işinize geldiği gibi karar verdiğinde alkışladığınız, işinize gelmediğinde ise yuhaladığınız bir kurum olmuştur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Anayasa Mahkemesinin kararına uymuyorum ve saygı da duymuyorum." sözleri daha dün gibi aklımızda ama bir hakkınızı da teslim etmek lazım: Yirmi üç yıllık iktidarınızın en yetenekli, en mahir olduğu konu hukukun arkasından dolanmak olmuştur. Gerçekten bu konuda da bir alkışı hak ediyorsunuz. Anayasa Mahkemesinin iptal edeceğini bilmenize rağmen, Meclisten geçmesi gereken kanunları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle çıkarıyorsunuz ve Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeleri iptal ediyor. Aynı düzenlemeleri ufak değişikliklerle yeniden Meclise getiriyor ve parmak çoğunluğunuza dayanarak bir kez daha geçiriyorsunuz. Biz bu düzenlemelerin bir kez daha Anayasa Mahkemesine taşınacağını ve bu hukuksuzlukların tarihe not düşüleceğini buradan açıkça ilan ediyoruz çünkü bu Meclis yürütmenin kararlarını onaylayan bir noter makamı değildir ve de olmamalıdır. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, Adalet Akademisinde görev yapacak hâkim, savcı ve personelin atanma süreçlerine ilişkin 9'uncu maddeye geldiğimizde, liyakatin nasıl da yok sayıldığını bir kez daha görüyoruz. Bu maddeye göre, meslekte beş yılını doldurmuş hâkim ve savcılar herhangi bir şarta bakılmaksızın Bakan tarafından doğrudan atanabiliyor. Bu düzenleme, yargının bağımsızlığına gölge düşüren, adalet sistemini kişisel tercihlere açan bir uygulamadır. Hâkim ve savcıların atanmasında liyakat ve şeffaflık kriterleri tamamen dışlanmıştır. Üstelik kamu personelinin geçici görevlendirme ve atama süreçlerinde de benzeri bir keyfiyet görmekteyiz. Bu durum hem personelin haklarını ihlal etmekte hem de Adalet Akademisinin etkinliğini de tehlikeye atmaktadır. Şimdi soruyorum sizlere: Türkiye Adalet Akademisi gibi kritik bir kurumda bağımsızlığı ve liyakati yok sayarak hangi adaleti tesis edeceksiniz?

Değerli milletvekilleri, bir hukuk devletinde kanunlar sadece parmak çoğunluğuyla değil, tartışarak, ortak aklı işleterek, akılla, bilimle ve şeffaflıkla yapılır. Gelişmiş demokrasilerde ise her kanun teklifinde şu sorulara yanıt aranır: Bu düzenleme hangi sorunu çözüyor? Bu teklif uluslararası hukuka uygun mudur? Ancak bu soruların hiçbirine yanıt verilmeden tekliflerin Meclise dayatıldığını burada görüyoruz. Bu dayatma süreci sadece hukuku değil, millet iradesini de gasbetmektedir. Daha vahimi ise şudur: 2022 yılında çıkardığınız bir yönetmelikle milletvekillerinin sunduğu kanun tekliflerini düzenleyici etki analizinden muaf tuttunuz. Böylece, halk adına yasa yapan vekillerin iradesini tamamen devre dışı bıraktınız. Bu, yasama yetkisine yapılmış açık bir saldırıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP iktidarı, hukukun üstünlüğünü savunan bir anlayış yerine baskıcı bir rejim inşa etmeye çalışmaktadır. Yargıyı siyasi bir araç hâline getirerek seçimle alamadığınız belediye başkanlıklarını hedef almanız, basın önünde gözaltı şovları yapmanız, toplumda korku yaratma çabanız asla başarılı olamayacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kış, lütfen tamamlayın.

GÜLCAN KIŞ (Devamla) - Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu düzenlemelere karşı çıkıyoruz çünkü bu düzenlemeler halkın iradesine, hukuk devletine ve demokrasinin temel ilkelerine aykırıdır. Yargı, kişisel hırsların ve siyasal hesapların aracı değil, adaletin teminatıdır.

Halkın hakkını, hukukunu savunmaya devam edeceğimizi bir kez daha buradan ifade etmek istiyorum çünkü Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim iktidarımızda adaleti ve demokrasiyi bu ülkede tekrar tesis edecek liyakatli kadrolarımızla çalışacağız diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve YENİ YOL Partisi sıralarından alkışlar)