GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:48
Tarih:15.01.2025

İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Anayasa'yı tanımayan, her gün yaptığı bir hukuksuzlukla vicdanları kanatan AKP siyasi aklıyla hukuksal bir metin üzerinde tartışmak pek anlamlı değil ama milletimizden aldığımız temsil görevi gereğince, bu görevi yerine getirmek adına 178 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesindeki bir eksikliği, bir problemi dile getirmek istiyorum. Komisyonda da dile getirmiştik ama görüyoruz ki Genel Kurulda bu eksikliğin giderilmesi yönünde herhangi bir öneri çoğunluk grubu tarafından getirilmemiş.

Şimdi, 6'ncı maddede başkanın görev tanımı yapılıyor; 2'nci paragrafında daire başkanlarının hem görev tanımı yapılıyor hem de nitelikleri sayılıyor. 7'nci maddede Eğitim Kurulunun kimlerden oluşacağı tanımlanıyor ama Akademi Başkanının atanmasıyla ilgili, atanacak başkanın nitelikleriyle ilgili herhangi bir tanımlama yok. Komisyonda dile getirdik.

(Uğultular)

İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Devamla) - Sayın Başkanım, arkadaşların işi bittiyse...

ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Siz çağırdınız, biz geldik, ne yapalım.

BAŞKAN - Evet, Sayın Ünver çok haklı olarak... Değerli milletvekilleri, Genel Kurulda büyük bir uğultu var, lütfen hatibi saygıyla dinleyelim.

Değerli milletvekilleri, yeni bir uyarıya, ikaza mahal vermeyelim, hatibi lütfen saygıyla dinleyelim.

Sayın Ünver, buyurun.

İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Başkanın nitelikleri kanunda tarif edilmiyor. Sorduğumuz zaman, elbette, 3 No.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne göre atama yapılacağı ifade edildi. Zaten öyle olacak bu hâliyle çıktığı zaman ama 3 No.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde sayılan Akademi Başkanının niteliği ne, onlara bakalım: "657 sayılı Kanunun 48'inci maddesinde sayılan genel şartları taşımak. En az dört yıllık yükseköğrenim mezunu olmak. Kamuda ve/veya sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmak kaydıyla uluslararası kuruluşlar ile özel sektörde veya serbest olarak en az beş yıl çalışmış olmak." Bu atanacak başkan bu hâliyle hâkim olmayabilir, savcı olmayabilir, hukukçu da olmayabilir, herhangi bir kimse olabilir. Yani madem Anayasa Mahkemesinin kararına dayalı olarak bu düzenlemeyi yapıyoruz, bu teklifi getirdik; daire başkanları, Eğitim Kurulu gibi görevlerin niteliklerini saydık, Başkanın niteliklerinin de bu kanunda yer alması gerekir, bu kanunda sayılması gerekir. Komisyonda Bakanlık temsilcileri yaptıkları açıklamada, konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesi olduğunu ifade ettiler ama burası yasa koyucu, Türkiye Büyük Millet Meclisi. Milletin yasa yapmak için görevlendirdiği milletvekilleriyiz, o zaman Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin koyduğu sınırların veya onun çizdiği çizginin dışında bir düzenleme yapmak gerekli çünkü yasama yetkisi bizde, Türkiye Büyük Millet Meclisinde.

Yürütmenin kendisine yarattığı serbesti alanının dışında Türkiye Büyük Millet Meclisi yasa koyucu olarak, esas yasama yetkisine sahip olan organ olarak, kanun koyucunun daha net, işi esasına daha uygun bir çerçeveye oturtması gerekli. Burada yapılan kanun Anayasa Mahkemesinin kararı üzerine yapılıyor, dolayısıyla Adalet Akademisini oluşturup atanacak Başkanın niteliklerini Cumhurbaşkanlığı kararnamesine bırakmamızın hukuken doğru olmayacağı kanaatindeyim; Anayasa'ya da uygun olmayacağını, Anayasa Mahkemesinin kararının gerekçesini de karşılamayacağını düşünüyorum. Kanunla yapılması gereken bir düzenlemenin Cumhurbaşkanınca çıkarılacak bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılması genel gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanlığı kararnamesini iptal etmişti. Şimdi yasayı yapıyoruz ama eksik bırakıyoruz. Bunu düzeltmemiz lazım diyorum, teklif sahiplerine bu noktada bir adım atılması gerektiğini tekrar ifade ediyorum.

Şimdi, liyakatsiz atamalar konusunda AKP'nin bir sabıkası var, bunu hepimiz biliyoruz. Devlet üniversitelerine bağlı 44 hukuk fakültesinden 11'inin dekanı hukukçu değil. Bu dekanlar arasında sosyal hizmetler uzmanı, iktisatçı, maliyeci, işletmeci, tarihçi, ilahiyatçı ve arşivci var. Hani liyakat? AKP bugüne kadarki uygulamalarıyla liyakatli atama konusunda birçok sabıkaya sahip. Bu sabıkalardan biri de 2014 yılında, TÜBİTAK'a bağlı Ulusal Akademik Ağ ve Bilim Merkezi Müdür Yardımcılığı görevine Ankara Hayvanat Bahçesi Müdürünü atamasıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ünver, lütfen tamamlayın.

İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Devamla) - Bu, örneklerden biridir. Maazallah, bu kanun teklifi bu şekilde yasalaşırsa Adalet Akademisinin başına da bir başka hayvanat bahçesinin müdürü başkan olarak atanabilir. Bizim Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, esas yasama yetkisine sahip erk olarak, organ olarak bir yasa yapıyorsak bu yasadaki eksiklikleri tamamlamamız lazım, eksiksiz bir yasa çıkarmamız lazım. Cumhurbaşkanına, yürütmeye yetkiyi biz kanunlarla veriyoruz, yaptığımız kanunlarla Cumhurbaşkanı bazı yetkilere sahip oluyor, onun sınırlarını bizim çizmemiz lazım. Dolayısıyla burada bu başkanın niteliklerine yönelik eksikliği tamamlamamız gerekir diyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)