| Konu: | Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 48 |
| Tarih: | 15.01.2025 |
SADULLAH KISACIK (Adana) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Yargı sisteminin işleyişi için son derece önemli olan bir kanun hakkında görüşmeleri gerçekleştiriyoruz. Kanun teklifinin gerekçesine baktığımızda adil, bağımsız, tarafsız ve etkin bir yargı sisteminin hukuk devleti için önemi vurgulanıyor ama kanun teklifinden anladığımız, yargının işleyişini anayasal düzen içinde geliştirmek değil verilecek yetkiyle Sayın Cumhurbaşkanının kararnamelerle yargıya müdahale edebilmesini sağlamak olduğunu görüyoruz.
Değerli milletvekilleri, bir devletin gerçek gücü ne Merkez Bankası rezervi ne sahip olduğu topu tüfeği ne de fiziki ve ekonomik kaynaklarıdır. Bir devletin gerçek gücü vatandaşlarının adalete olan güveninde yatar. Adalet, insanlığın en yüce erdemidir. Adalet, devletin direğidir, temelidir. Adalet, toplumların bir arada yaşamasını sağlayan huzurun ve güvenin temel taşıdır. Şimdi, biliyorsunuz ki "Ekonomik krizden ülkeyi kim kurtarır?" deyince, akla gelen ilk kişi Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan'dır. Sayın Ali Babacan'a çıktığı televizyon kanallarında "Ekonomiyi nasıl düzelteceksiniz?" diye sorduklarında verdiği ilk cevap "Adalete güveni yeniden tesis ederek." derler. Bir daha sorduklarında yine "Adalet." der, bir daha sorduklarında yine "Adalet." der. Dolayısıyla adalet, ekonomi dâhil toplumun tamamına sirayet eden temel, vazgeçilmez bir kavramdır fakat üzülerek ifade etmek istiyorum ki AK PARTİ iktidarı döneminde şikâyet edilen konuların başında adaletsizlikler gelmektedir. Günümüzde yargı artık diğer kuvvetleri, özellikle de yürütmeyi frenleyebilecek güç ve bağımsızlığa sahip etkili bir aktör olmaktan çıkmış, aksine, âdeta yürütmenin sopası hâline gelmiştir. Sadece yargıda alınan kararlarda değil iktidarın toplumun farklı kesimlerinde ve farklı alanlarında sergilediği adaletsizlik ülkemizde devlete olan güveni ve devlete olan inancı zayıflatmıştır. Söz verdiğiniz hâlde kaldırmadığınız mülakat sistemi yüzünden hakkı yenen gençlerimizin devlete olan inancı zayıflamıştır, sağlığı ticarileştirdiğiniz için doktorlarımızın devlete olan inancı zayıflamıştır. Binlerce doktorumuz yurt dışına göç etti, geriye kalan doktorlar isyanda, aile hekimlerimiz günlerdir grev yapıyor. Açlık sınırının altında bir maaşla sefalete mahkûm ettiğiniz asgari ücretli çalışanlarımızın devlete olan inancı zayıflamıştır. Sosyal adaletsizliğin dibine mahkûm ettiğiniz emeklilerimizin devlete olan inancı zayıflamıştır. Gerçeğe aykırı TÜİK enflasyonu yüzünden düşük maaşlarla mağdur ettiğiniz memurlarımızın ve memur emeklilerimizin devlete olan inancı zayıflamıştır. Bakın, bunlar hep toplumun farklı kesimlerinde sergilediğiniz adaletsizliklerin bir sonucudur. Bir memlekette imtiyaz alıp yürürse, adamı olan, tanıdığı olan, dayısı olan işini halledip, kimi kimsesi olmayan mağdur olursa adalet sarsılır, mülk sarsılır. Bir taraftan, pırıl pırıl gençler işsiz kalırken bir taraftan 5 yerden ballı maaş alanlar olursa adalet sarsılır. Anayasa Mahkemesi kararına rağmen seçilmiş milletvekili hapisteyken dışarıda mafyalar, çeteler cirit atıp racon keserse adalet sarsılır.
Değerli milletvekilleri, eğer toplumda adaleti sarsarsak toplumun ahlakını da sarsarız. "Adalet" aynı zamanda ahlakla ilgili bir kavramdır. Çoğu durumda "ahlaklı olmak" ve "adil olmak" birbirini ifade eden temel kavramlardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kısacık, lütfen tamamlayın.
SADULLAH KISACIK (Devamla) - Şöyle bir düşünecek olursak adaletli olmayan biri ahlaklı da kabul edilemez. Eğer bugün toplumsal bir çürüme yaşıyorsak bunun nedeni toplumda adaleti sağlayamamamızdır, hakkı yerine koyamadığımızdandır, herkese gerçek hakkını teslim edemediğimizdendir.
Buradan iktidar yetkililerine samimi bir çağrıda bulunmak istiyorum: Bu ülkeyi birazcık seviyorsanız, birazcık bu millete değer veriyorsanız adalete inanın, adaleti ilk önce vicdanlarınızda tesis edin, adaleti iktidarın sopası olmaktan çıkarın, adaleti millete hizmet edecek bir araca dönüştürün diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)