GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:44
Tarih:07.01.2025

CHP GRUBU ADINA ALİ KARAOBA (Uşak) - Sayın Başkan, Genel Kurulu ve milletvekili arkadaşlarımı saygıyla selamlıyorum.

Yine bir AKP klasiğiyle karşı karşıyayız. Bakın, bu kanun teklifini Komisyonda saatlerce konuştuk, Komisyon Başkanımızın nezaketi sayesinde 28 maddenin sadece bir tanesine "veya" kelimesi ekletebildik; onun için kendilerine teşekkür ediyorum.

Şunu gördük ki halkın derdiyle dertlenen bir kanun teklifi değil; kurum ve bürokratların ihtiyaçları için hazırlanmış, emek ve sömürünün derinleşmesi ve yaygınlaşması için hazırlanmış bir yasa teklifi. Bakın, açlık sınırı ülkede 21.083 lira olmuş, yoksulluk sınırı 69 bin lira olmuş; ekonomik kriz derinleşiyor, kiralar almış başını gidiyor. Temel gıdalara bakıyoruz, yumurta yüzde 40, dana eti yüzde 45, zeytinyağı yüzde 50, taze sebze yüzde 75 zamlanırken vergi, harç cezaları yüzde 44, doğal gaz hizmetleri yüzde 78 artarken peki siz memura ne yapmışsınız? Yüzde 11,5; emekliye yüzde 15, asgari ücretliye yüzde 30 zam yaparak aklımızla dalga geçmişsiniz. Bakın, bir avuç zengin yandaş hariç kimsenin umurunda olmayan, derdine derman olmayan bir kanun teklifi var. Kısaca sizin nas kapitalizminiz çökmüştür. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, dört beş maddemiz engellilerle ilgili. Engellilerimize her seçim öncesi söz veriyorsunuz ama diğer sözleriniz gibi tutmuyorsunuz. Bu maddelerde de engellilerimizi düşünen hiçbir şey yok. 2023 yılında yaşanan felaketten sonra, depremden sonra engelli sayımızın arttığını da düşünürseniz, soruyorum size; neden EKPSS'yle yapılan alım sayılarını artırmıyorsunuz? Bir an önce kamudaki yüzde 3'lük kotanın güncellenmesini, EKPSS sonrası kurayla alım yapılmasını ve ayrıca engelli vatandaşlarımızın kamuda istihdamının kotasını yüzde 6'ya çıkarmanızı istiyoruz. Peki, siz yapıyor musunuz? Hayır. Engelli vatandaşlarımıza yıllardır söz verip tutmadığınız eğitimde istihdam, sağlığa erişim çok zor durumda. Tüm kalkınma planlarında biz mutlaka engellilere ve cinsiyete duyarlı bir sistem getirmenizi istiyoruz.

Değerli milletvekilleri, 2'nci maddeye bakıyoruz: Hastaların adından başlayarak her türlü verinin Bakanlık tarafından kullanılabileceği anlamını taşıdığı için özel hayatın gizliliğini ihlal etmektedir. Düzenlemede herhangi bir ölçüt, bir kriter yoktur. Hastalara ait özel, kişisel bilgilerin Bakanlıkça oluşturulan sistemlere aktarılması kabul ediliyor. Ya, soruyorum size: E-devletimiz, e-nabızımız -internete girdiğinizde belli rakamlarla alabiliyorsunuz da- bunları koruyabildiniz de mi bu yetkiyi istiyorsunuz? Sizlere bu konuda güvenmiyoruz.

Sayın milletvekilleri, kanun teklifinin 5'inci maddesi sağlık sistemi ve aile hekimleri üzerinde çok ciddi sıkıntılara sebep olmaktadır. Bu maddeyle aile hekimlerinin iş yükünü artırarak sistemi daha da çıkmaz hâle sokuyorsunuz. Sağlık raporları bilirkişi raporlarıdır, birinci basamak tedavide verilecek raporlar değildir. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp -Dünya Sağlık Örgütünün tanımlamasına bakıyoruz- genel anlamda "Bir ülkenin yürürlükte olan sağlık sistemi içinde yer almayan, geleneklerin ya da modern tıbbın bir parçası olmayan grup sağlık hizmetleri uygulaması." olarak tanımlanmaktadır. Yani Dünya Sağlık Örgütü GETAT'ı kabul etmiyor arkadaşlar, geleneksel tıp tedavisini kabul etmemektedir, siz bunu ısrarla getirmeye çalışıyorsunuz. Bakın "Yasal, öyleyse güvenli." ya da "Doğal, öyleyse zararsız." noktasıyla vatandaşlarımızın sağlığıyla oynuyorsunuz. Aile sağlığı merkezleri koruyucu hekimlik ve birinci basamak sağlık hizmetleri amacı için kurulmuştur, aile sağlığı merkezleri geleneksel ve tamamlayıcı tıp için kurulmamıştır.

İkinci olarak, bu tür tedaviler için bir standart gerekmektedir yani standardize etmeniz gerekmektedir. Peki, ben size soruyorum: Getirmek istediğiniz yöntemde sülükleri nasıl standardize edeceksiniz? Kan emen bu sülükleri daha sonra terör örgütü üyesi ilan edecek misiniz? "Sağcı, solcu sülük" diye ayıracak mısınız? (CHP sıralarından alkışlar) Bakın, 10 tanesi 850 TL'ye satılan sülükleri Sosyal Güvenlik Kurumu üzerinden toplu alımlar alarak yandaşınızı sülük zengini yapacak mısınız? (CHP sıralarından alkışlar) Ben acıyorum, 2025 Türkiyesinde bize bu çatı altında sülüğü konuşturmanızdan hicap duyuyorum. Yazıklar olsun! (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, madde 11'le katılım paylarının artırılmasından bahsediliyor. Birinci basamağa başvuran vatandaşımız 2 TL öderken bunu 10 kat artırarak 20 TL'ye çıkarıyorsunuz, bir de yetmezmiş gibi Sayın Cumhurbaşkanına bunu 10 kat artırma hakkı veriyorsunuz. Bunu yaparak sağlığa kimin ulaşmasına engel oluyorsunuz? Dar gelirli vatandaşlarımızın ulaşmasına engel oluyorsunuz. İkinci ve üçüncü derece sağlık kuruluşlarına doğrudan müracaatları, katılım payını artırarak ya da azaltarak çözemezsiniz. Ayrıca, katılım payı sadece dar gelirliyi etkiler. Bu nedenle, bu palyatif çözümleri, tamamen sorumluluğu sigortalı vatandaşlarımıza yükleyen bu yöntemleri kabul etmiyoruz. Parasallaştırmış olduğunuz sağlık sisteminiz, sağlıkta dönüşüm sisteminiz çökmüştür.

Bakın, Türkiye'nin en çok okumuş kesimi olan doktorlar iş bırakıyor, vallahi umurunuzda değil; işçi grev yapıyor, işini bırakıyor, umurunuzda değil; memur, asgari ücretli, emekli ağlıyor, "Ben açım." diyor, umurunuzda değil; gençler intihar ediyor, polislerimiz intihar ediyor, sizin umurunuzda değil; ülkenin parası 5'li çetelere açıktan peşkeş çekiliyor, umurunuzda değil. Vallahi merak ediyorum, sizin ne umurunuzda arkadaşlar? Bu sıralarda niye oturuyorsunuz? Vatandaşın derdini çözmeyecekseniz biz burada niye maaş alıyoruz? (CHP sıralarından alkışlar)

Aile hekimleri 3'üncü defa iş bırakıyor. Peki, soruyor musunuz "Niye iş bırakıyorlar?" diye? Hayır. Bakın, aile hekimleri bundan sonra ağrı kesici, antibiyotik veya mide koruyucu ilaçları yazamayacak, yazarsa maaşı kesilecek; hasta eğer yılda 7'den fazla devlet hastanesine, eğitim araştırma hastanesine giderse maaşı kesilecek; son altı ayda hasta aile hekimine başvurmazsa maaşı kesilecek yani hasta olup aile hekimine gitmesi de suç, hasta olup devlet hastanesine gitmesi de suç. Ben size soruyorum: Hasta gelmedi diye maaşını kesiyorsunuz; peki, cuma namazına gelmeyince cemaat imamın maaşını kesiyor musunuz? Aklımızla dalga geçmeyin! (CHP sıralarından alkışlar) Bakın, artık aile hekimlerimizi paspas etmekten vazgeçin. Az mı hasta baksın, çok mu hasta baksın? Ya, ilaç yazsın mı, yazmasın mı? Tedavi etsin mi, etmesin mi? Vallahi, bence sizin de kafanız karışık, bu konuda netleşin.

Bu yetmiyormuş gibi baskıyla aile hekimlerini bastırmaya çalışıyorsunuz. Bakın, İstanbul'da genç bir kızımız, aile hekimimiz derdini anlatıyor, sosyal medyada paylaşıyor; kendisi Şişli'de ikamet ederken Silivri'ye ifadeye çağırıyorsunuz. Korku yayarak bu sorunu çözemezsiniz, sizden korkan sizin gibi olsun! (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, çözüm ortada; aile hekimlerine düşen kişi sayısını 2 bine indirmediğimiz sürece, aile sağlığı merkezlerinin fiziki ve lojistik altyapısını düzeltmediğimiz sürece, ASM'leri ticari işletme mantığından çıkarmadığımız sürece ve ASM'lerde çalışan elemanlarımızı kamu elemanı olarak atamadığımız sürece bu sorunları çözemezsiniz.

Yine, kanun teklifinde diyor ki: "Aile hekimleri en az kırk saat çalışır." Üst limiti belirtmiyorsunuz. Az önceki hatip de söyledi -bir rüşvetle- aile hekimlerine GETAT uygulamasıyla para kazandırarak rüşvet vermeye çalışıyorsunuz. Ya, her şeyi bu kadar güzel yapıyorsunuz da Türkiye'nin en çok okumuş meslek grubu neden 3'üncü defa iş bırakıyor? Bir de bunu sorun, Allah için bir de bunu sorun; sorduğunuz yok. Siz ancak bildiklerinizi yapmaya devam edin. Biz, aile hekimlerine yapılan bu baskıları kabul etmiyoruz.

Bakın, bu yasa teklifinde, 2024 sonrası emekli olacakların aylıklarındaki yüzde 30'luk kaybı düzeltmeye yönelik bir çaba yok, bir cevap da yok. Emekli aylıklarındaki dengesizlikleri düzenlemek yok, intibak yasası yok; taşeron işçilere, psikologlara, hemşirelere, veterinerlere, eczane teknikerlerine, acil tıp teknisyenlerine, diş protez teknikerlerine, sağlık teknikerlerine bir düzenleme yok. Varsa yoksa para kazanmanın yolu var.

Kısaca, bu yasa teklifinin içinde insanımız yok, halkımız yok ama geneline baktığımızda bu yasa teklifinde sizin beceriksizliğiniz var, bir de sülük tedavisi var, başka bir şey yok.

Son olarak şöyle tamamlamak istiyorum: Bakın, emekliler hep dert yanıyor, ben de size bir tekerleme yazdım, "Vatandaşın tenceresinde et değil dert kaynıyor. AKP sıralarında yeller esiyor. Cumhurbaşkanı boykot çağrısı yaparak bu halkla dalga geçiyor." diyor Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)